13 Haziran 2012 16:17
Görkem Kınacı / Gökhan Çetin

Yasada, bireysel emeklilik sistemine önemli teşvikler öngörülüyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tasarıyla ilgili açıklamasında, iki ana hedeften söz etti. Babacan’a göre, hedeflerden birisi, bireysel emeklilik sistemine katılımların arttırılması ve böylece sektörün geliştirilmesi, ikincisi ise katılımcıların artması ile toplam tasarrufların ya da sektördeki şirketlerde toplanan fonların artması.

Bu fonların artışıyla sermaye yatırımlarına yeni kaynaklar sağlanması hedefleniyor. Orta ve dar gelirli kesimlerin bireysel emeklilik sistemine katılımının artışıyla toplanacak büyük fonlar, sermaye yatırımlarında kredi olabilecek. Gayri resmi dille amaç; emekçilerin küçük prim ve birikimlerinden sermayeye aktarılacak yeni bir kaynak yaratmak.

Tabii, bu ‘kaynak’ların büyüdüğünde nasıl bir balon oluşturduğunu, yakın zamanda ‘patlayan’ ABD’deki emeklilik fonlarından biliyoruz.

Yasanın diğer yanı da, kamusal emeklilik hakkıyla oldukça ilişkili. Emeklilik yaşının 65'e çıkarılması ve büyük emekçi kesimler için emekliliğin hayal olmasıyla, hükümetin çeşitli metinlerinde ifade edildiği gibi mevcut bireysel emeklilik (sigorta) sektörünün geliştirilmesi için uygun zemin hazırlanmış durumda. Meclisteki tasarıyla sıra bu zemin üzerinde büyük kârlar sağlama ve kamusal emekliliği giderek işlevsiz kılmaya geldi.

YASA NELER GETİRİYOR?

Elbette, en önemli getirisi (daha doğru bir ifadeyle götürüsü), bireysel emeklilik sistemi gibi, aslında gerçek anlamda emeklilikle ilişkisi olmayan bir uygulamayı, gerçek emeklilik sisteminin yerine ikame ediyor olması.

Gerçek bir emeklilik olanağını göremeyen emekçiler için “hiç olmazsa bireysel emeklilik sisteminden yararlanayım” tercihi makul görülebilir. Ancak, zaten büyük oranda borçla (kredi kartı ve kredilerle) yaşamını idame ettirmeye çalışan emekçiler için bireysel emeklilik primlerini ödemenin pek de gerçekçi olmadığı ortada. Primler karşılığında alınacak geri ödemenin de bir emeklilik maaşından çok ödediğin paranın iadesi olmaktan başka pek bir anlamı da bulunmuyor.

Bireysel emeklilik katılımı için tasarıda en önemli madde, katılımcının ödediği prime yüzde 25 oranında devlet desteğinin verilmesidir. Zira, emekçinin çalıştığı şirketin sahibi de bireysel emeklilik katkı payı tutarını, aylık brüt ücretin yüzde 15’ini ve brüt asgari ücretin yıllık tutarını geçmeyecek şekilde doğrudan gider yazarak, Kurumlar Vergisi matrahından indirebiliyor. Eski düzenlemede bu oran yüzde 10'du.
Çalışanlar işveren primi olarak yatırılan miktarı da eski düzenlemede 5 yılda çekebiliyorken şimdi bu süre 7 yıla çıkartılıyor. (HABER MERKEZİ)


PARTİLERİN GÖRÜŞLERİ

Yasa tasarısının görüşülmesi sırasında AKP Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz “Bireysel emeklilik sistemini topluma tanıtma zamanı gelmiştir. Kitlelere ulaşarak sigortanın ihtiyaç olduğu anlatılmalı. Sigorta sektörünün sadece risklere ortak olduğu bilincinin yayılması gerekmektedir” diye konuştu.
CHP grubu adına tasarının tümü üzerinde söz alan CHP Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş, tasarının hükümetin hazırladığı diğer tasarılar gibi karmaşık bir yapıda olduğunu söyledi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, halkın kredi kartı borcu içinde olduğunu belirterek, “Vatandaş borç batağında iken kim yapacak bireysel emekli sistemine yatırımı? Borç batağında olan milyonlarca insan 100 TL yatırım yapacak, biz de 25 TL’sini geri vereceğiz öyle mi?​” dedi.
BDP Muş Milletvekili Demir Çelik “Bu kanun değişikliğinde yapılmak istenen olanakları şirketlere peşkeş çekmekten öteye gitmeyecektir” dedi. Çelik, “Bireysel hak ve özgürlüklerin esas alındığı bir anlayış, sosyal devletin vazgeçilmezleri arasında yer alır. İnsanları cendere altına almak hukuk devletlerinin değil totaliter rejimlerin işidir” diye konuştu.


TÜZEL: EMEKLİLİK HAKKIMIZI SAVUNALIM

Emek Partisi Eski Genel Başkanı ve İstanbul HDK Milletvekili Levent Tüzel, bireysel emeklilik sistemine teşviği öngören yasa tasarısını Mecliste şu sözlerle eleştirdi:
“Evet, hükümet dur durak bilmiyor. Sınıf egemenliği böyle bir şey olsa gerek. Bu yasayla birlikte şimdi de emeklilik ve vergi düzenlemelerinde getirilen birtakım düzenlemelerle liberalizasyon ve sermaye saldırganlığında yeni bir hamle yapılmakta yani bir kez daha emek ve alın teri hırsızlığı sermaye gruplarının daha bir zenginleştirilmesi devam etmekte. Emeklilik hakkı sosyal güvenlik kapsamından ve devlet güvencesinden çıkartılarak ticari bir alana, piyasanın işlem alanına terk edilmektedir. Kamusal emeklilik, yerini, özel emeklilik sistemine bırakmaktadır.”
“Özel sigorta şirketleri ve devlet arasında geçen pazarlıkla bu birikim ve katkı onlar eliyle bir kazanca dönüşecek ama bireysel emekliliğe geçen işçi ise kaybedecektir. Sonuçsa bir yıkımdır; işçinin emeklilik birikimleri, gelecek hayalleri kurduğu bu tasarrufu borsanın işlem hacmi içerisinde ve spekülasyon ortamında eriyip gidecek, onun insafına terk edilecektir. Halkımız, emekçiler bilmelidir ki bu durum geçici de değildir, bu yerleştikçe kamusal emeklilik devreden çıkacak ve tarih olacaktır, kıdem tazminatında yapmak istedikleri gibi. Bu özelleştirme oyununa gelmeyelim, emeklilik hakkımızı savunalım, halkımızın bilmesi gereken ve onlara sözümüz budur.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Antep’te patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı binlerce işçinin katıldığı grevlere öncülük ettiği için tutuklanan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen Evrensel’e konuştu: “Tutuklanmam patronların kurduğu kölelik düzenine itiraz etmeyin mesajıdır. Vereceğimiz yanıt bizleri köleliğe mahkum etmek isteyenlere inat, BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmektir.”

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et