Lice katliamı davası 18 Mayıs'a ertelendi
Diyarbakır Lice’de 16 kişinin hayatını kaybettiği katliamın davasına İzmir'de devam edildi, duruşma 18 Mayıs'a ertelendi.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın 9’cusu İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya sanıklardan hiç biri katılmazken, davayı CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İl Eşbaşkanları izleyici olarak katılırken, mağdurlar ile avukatları hazır bulundu.
'2 YILDIR DAVADA TALEPLERİMİZ KABUL EDİLMİYOR'
Mahkeme Bahtiyar Aydın'ı öldürdüğü iddiası ile tutuklu bulunan Mehmet Emin Özkan'la ilgili açılan davanın dosyası mahkemeye gönderildi. İlk olarak söz alan Lice'de öldürülen Uzman Çavuş Yüksel Bayar'ın abisi İlhami Bayar 2 yıldır davanın devam ettiğini ve mahkeme heyetinin taleplerini kabul etmediğini ifade ederek, kardeşinin ölümüyle ilgili tutanaklarını hazırlan kamu görevlilerinin dinlenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti daha sonra tanıkların dinlenmesine geçildi. İlk olarak başka bir davadan tutuklu bulunan tanık Zafer Alak Urfa açık cezaevinden SEGBİS ile dinlendi. Alak o dönemde PKK'nin dağ kadrosunda olduğunu söyleyerek, "Olay günü kesinlikle bir çatışma olmadı. O dönem Lice kadrosundaydım. Böyle bir olaya Lice kadrosu katılmadı. Mehmet Emin Özkan'ın tanımıyorum. O dönem yapılan yargılamalar da hiç bir araştırma, soruşturma yapılmadan ceza veriliyordu. O dönem kesinlikle PKK'nin böyle bir eylemi olmadı" şeklinde beyanda bulundu. Daha önce alınan ifadeleri okunan Alak, o dönemde 27 gün işkence yapıldığını ifadesinin ise işkence altında alındığını bu yüzden yazılanların ne olduğunu bilmediğini söyledi.
'ASKERLER BUNLAR NASIL ÖLMEMİŞ DEDİ'
Başka bir suçtan Balıkesir açık cezaevinde bulunan tanık İbrahim Olu'nun ifadesi SEGBİS ile alındı. Lice'de görev yaptığı süre içerinde Eşref Hatipoğlu'nun kendisinin komutanı olduğunu söyleyen Ulu, "Olay tarihinden bir ay önce Ankara'ya tayinim çıkmıştı. Olayla ilgili bilgim yoktur. Olay olmadan ilişkim kesilmişti" dedi.Tanık Mehmet Hüseyin Baygeldi ise ifadesinde, olay zamanı 10 yaşında olduğunu ve okulda bulunduğunu söyleyerek, "Silah sesleri gelmeye başlayınca okulun bodrumuna indik. Biz kaç saat bodrumda bekledikten sonra öğretmenlerimiz bizi eve gönderi. Ateş altında eve gittim. Helikopter sağa sola ateş ediyordu. Evlerin yakıldığını gördüm. Daha sonra askerler bizi liseye götürdü. Bir asker bize bakarak 'Boz bu kadar kuruşunu kime sıktık, bunlar nasıl ölmemiş' şekilde sözler söyledi. Yapanlardan şikâyetçiyim cezalandırılsınlar" şeklinde beyanda bulundu.
Tanıkların ifadelerinden sonra müşteki avukatlarından Sidar Avşar, dosyanın çok kapsamı bir olay olmasına rağmen toplanan delillerin yok denecek kadar az olduğunu belirterek, görev yapmakta olan heyetinde delilleri toplamaya pek niyeti olmadığını söyledi. Deniz Baykal, Tayfun Taliboğlu ve Mithat Bereket'in tanık olarak dinlemesini talep eden Avşar, keşif talebini de yeniledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanık olarak belirlenen kişilerin ifadelerinin alınmasına, Yüksel Bayar'ın ölümüne İlişkin tutanağın mahkeme heyeti tarafından incelendikten sonra tutanağı hazırlayanların dinlenip dinlemeyeceğine karar verilmesine, katılan vekillerin hayatı red edip etmediklerini ilişkin beyanlarının gelecek celse alınmasına, Mehmet Emin Özkan'ın tanık olarak dinlenmesine, keşif talebini ve Deniz Baykal, Tayfun Taliboğlu, Mithat Bereket'in tanık olarak dinlemesi talebinin reddine karar verdi. Mahkeme 18 Mayıs 2017 tarihine erteledi.
'25 YIL ÖNCE OLANLAR HALA DEVAM EDİYOR'
Duruşma ardından Lice’den gelen mağdurlar ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile beraber bulunan heyet kısa bir açıklamada bulundu. Açıklamada konuşan Tanrıkulu, bir davanın olayın gerçekleştirdiği yerden başka yerde görüşülmesi adil yargılamaya aykırı olduğunu söyledi. Dava yerinde görülmelidir diyen Tanrıkulu, “Bu durun sonucun adil geçekleşeceğine dair hissi ortadan kaldırmıştır. Zammında Lice yakıldı yıkıldı ama hiç bir delil toplanılmadığını görüyoruz. Ben bir yurttaş insana hakları savunucusu ve milletvekili olarak 25 yıl önce gerçekleştirilen katliamlar yakma yıkmaların halen devam ettiğini görüyorum. Onun için tüm bu davaları takip etmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu. Dava avukatları ise mahkeme heyetinin delilleri toplanmadığını belirterek reddi hakim talebinde bulunacaklarını açıklandı. (İzmir/ EVRENSEL)