AKP’den Kaboğlu’nu arayıp ‘nasıl yapılır bu’ demişler
İhraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu kendini arayan eski bir AKP yöneticisinin 'Tunus'a anayasa yapmış kişiye bu yapılır mı' dediğini söyledi.
KHK ile Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, kendisini arayan “hatırı sayılır” eski bir AKP yöneticisinin kendisini arayarak “Tunus'a anayasa yapmış kişiye bu yapılır mı” dediğini söyledi. Kaboğlu, “Anayasadan anlamıyorum” diyen insanları televizyonlara çıkarıp 16 Nisan'a kadar insanları kandırmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Anayasa profesörü Yavuz Sabuncu'nun ölümünün 10. yıldönümü anısına Ankara Üniversitesi SBF Aziz Köklü Salonu’nda gerçekleştirilen Anayasa Sempozyumu’nun ikici oturumunda, son yayınlanan KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu konuştu.
Kaboğlu “Halk oylaması meşru ve geçerli değil’ başlıklı yazımı yazarken 7 Şubat'ta KHK elimize ulaştı” dedi. Hatırı sayılır bir eski AKP yöneticisinin ihraç sonrasında kendisini arayarak “Tunus'a anayasa yapmış kişiye bu yapılır mı dedim” dediğini anlatan Kaboğlu, “Bunun adı öldürülmüş bir insana şarjörü boşaltıp cesedinin sürüklenmesi anlamına geliyor, diye yanıtladım. Savaşın da bir hukuku, ahlakı, mertliği var. Tersi hukuksuzluk, ahlaksızlık, kalleşlik” diye konuştu. “Anayasadan anlamıyorum” diyen insanları televizyonlara çıkarıp 16 Nisan'a kadar insanları kandırmayı amaçladıklarını dile getiren Kaboğlu, 21. yüzyılın anayasa metnini çıkaracak bir değişiklik söz konusu iken Adalet Bakanı’nın istifa etmek bir yana hayır diyenleri terörist ilan ettiğini ifade etti. Hem rejim hem sistem değişikliğinin söz konusu olduğunu dile getiren Kaboğlu, başka ülkelerle karşılaştırmalar tuzağına düşmemek gerektiğini belirtti.
PROF. SAĞLAM: ‘REİSLİK SİSTEMİ’
Prof. Dr. Fazıl Sağlam, başta Mülkiye olmak üzere birçok üniversitede yapılan kıyımdan derin üzüntü duyduğunu söyledi. 77 yaşına kadar benzer olaylara hep tanık olduğunu anlatan Sağlam, “Şu anki yürürlükte olan maddeler 12 Eylül sıkıyönetim ve OHAL kanunlarında bile yoktu. Böylesine kaba ve hoyrat bir uygulama görmedim. İnanın bunlar da geçecek buradaki herkese güç ve direnç diliyorum. Şu an hürriyet tuzağı içinde yaşıyoruz. Anayasa değişikliğinin maddelerine bakacak olursak, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun adından yükseğin çıkarılması bu anayasa değişikliğinin en tutarlı kararı. Bu anayasa değişikliğinin adına yakışacak en güzel söylem reislik sistemidir. Şimdiki anayasa değişikliği Cumhurbaşkanına hiçbir koşul olmadan fesih yetkisi veriyor” dedi.
‘O ZAMAN PARLEMENTO NEDEN VAR?’
Dr. Ece Göztepe, 1 Eylül’den itibaren mesleğinin hakkında çokça düşündüğünü söyledi. Bu rejimin 2002'den beri AKP'nin her küçük mahalle çatışmasının bile ciddiye alınmadığı için yaşandığını ifade eden Göztepe, “Ya istiklal ya ölüm noktasına geldik sonunda” dedi. Anayasanın kavramlarla değil, sözcüklerle yönetildiğini dile getiren Göztepe, bu güne kadar anayasa kararlarına imza atan yargıçların emekli olunca yüzünün akıyla insan içine çıkamayacaklarını dile getirdi. Göztepe şöyle konuştu: “AKP mahkemeler yoluyla hukuku hiçleştirdi. Anayasa metni denen şeye bakmak gerekirse 66. madde seçme ve seçilme yaşının kaldırılmasını ‘Mutlaki Cumhurbaşkanlığı’ olarak niteledim. O zaman parlemento neden var ve ne işe yarar sorusuna bakmamız gerekir. Anayasa değişikliği oylamasında gördüğümüz ve açık oylamayla karşı karşıya kaldığımız dönemde konuşmaya dahi tahammülün edilemediği bir parlamento ile karşı karşıya kaldık. Yüksek öğrenimden geçtim, hukuk doktorası yapmış birinin anayasa metnini anlamak ve yorumlamakta zorlandığı bir metinle yüz yüzeyiz. İki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir deniyor yani üçüncü defa seçilemiyor ama bir sonraki seçime aday oluyor.” (Ankara/EVRENSEL)