Değinmeler
'Zümrüd-ü Anka olmak demek, dev bir kuş olmak demek değil, milyonlarca küçük kuşun bir araya gelerek Zümrüd-ü Anka olması demektir.'

Adnan ÖZYALÇINER
KORKU
Korkuyorlar. Korktukları için bağırıp çağırıyorlar. Korktukları için zulümle, baskıyla üstün görünmeye çalışıyorlar. Korkaklıklarını gizlemek için.
YENİLMEK
Güreş tutan her güreşçinin er geç sırtı yere gelecektir. Nice galip gelsen de, hele bileğinin hakkıyla değil de eş, dost desteğiyle üste çıkmışsan, gün gelecek yenilgiyi tadacaksın. Üstteyken seni alkışlayanların sırtını yere getiren galibi coşkuyla alkışlamalarıyla hem de.
ZÜMRÜD-Ü ANKA
Zümrüd-ü Anka olmak demek, dev bir kuş olmak demek değil, bin, on bin, yüz binlerce, milyonlarca küçük kuşun bir araya gelerek Zümrüd-ü Anka olması demektir. İşte o zaman, onu yaksalar da küllerinden yeniden doğacaktır. Çünkü yananın, yokedilenin yerini yenileri alacaktır.
KÖRLÜK
Uzağı göremiyormuşuz. Miyopluğun arttığını söylüyorlar. Peki, yakını göreniniz var mı? Burnumuzun dibini görmüyoruz. Hepten mi kör olduk? Bütün olan biten mi köreltti bizi, yoksa onlar mıdır kör eden gözümüzü, beynimizi, dilimizi?
UPUZUN
Durdurun dünyayı döndükçe her yana savrulan, üstümüze bulaşan ateşi, kanı, kavgayı, savaşı? Dönerse barış, kardeşlik, birliktelikle dönsün, daha hızlı, daha uzun, upuzun.
FARK
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre ile yüz yıllık süre arasında geçip gitmiş olmaları bakımından bir fark yoktur.
NOKTA
Noktayı koyduğun her yerde bir sınırlama vardır. Açık duran bir kapıyı kapattığında olduğu gibi.
UNUTMAMAK
Gecenin karanlığından kurtulmanın bir yolu olmalı. Yaşattığı karabasanları unutmamak.
IŞIK YAYILIYOR
Kar kalktı. Hava yumuşadı. Gece, karanlığı üstünden atarken ufuk, mavi, kızıl renkli dar aralıklardan ışık sızdırıyor. Gündüzleri gri bulutların yerini ak bulutlar almaya başladı. Gökyüzü ağırdan mavileşiyor. Kışın kısıla kısıla söndü sanılan, söndürdüklerini sandıkları ışık yayılıyor şimdi.
KARANLIKTA
Karanlığa uyanıyoruz. Sabahın karanlığına. Karanlıkta yoldan gelip geçen araçlarla yolcuların gölgeleri, camlarda dev heyulalar halinde yansıyarak üstümüze abanıyor. Ortalık ışıdığında araçlar da, yolcular da yerli yerinde, kendi halinde gelip geçiyorlar. Ne yazık ki ortalık çok geç aydınlanıyor.
UYANMAK GEREK
Her gün, üstüne bir yenisinin eklendiği çok katlı bir karabasanın baskısı altındasın. Soluk aldırmayan. Bağırman engellenmiş, bağıramıyorsun. Sessizce çırpınmanın, kendini o yana bu yana atıp durmanın yararı yok. bir an önce karanlığı yırtarak uyanman gerek. Sesini çıkarmak için. Soluğunu kesenlerin karşısında durman için.
GÖNÜL GÖNÜLE OLMAK
Sevgililer Günü’nü para tuzağına döndürdüler. Televizyonlarda, gazetelerde tek taş pırlanta pazarlamaları/pazarlıkları aldı yürüdü her yerde. Dijital nesneler, akıllı telefonlar, bilgisayar dayatmaları da cabası. Birbirine tek sap çiçek vermek, gönül gönüle olmak unutuldu.
Evrensel'i Takip Et