Tanrıkulu köylüye işkence iddiasının fotoğrafını paylaştı
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Koruköy'de işkenceye uğradığı söyleyen bir köylünün fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı.
Mardİn’in Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy köyünde yaşanan abluka ve köye giriş yasağı devam ediyor.
HDP, DBP ve DTK yöneticilerinden oluşan heyet ile çok sayıda yurttaş köye 15 km mesafede gece gündüz nöbet tutuyor. Köyden zaman zaman silah sesleri gelirken bölgede helikopter ve heron hareketliliği de devam ediyor.
Köyde kalanlarla zaman zaman telefonla görüşülebiliyor. Kısıtlı imkanlarla seslerini duyuran köylüler elektrik ve suyun olmadığını, kötü muameleye maruz kaldıklarını kaydediyor. Gözaltına alınanların işkenceye uğradığını ifade eden köylüler yardım çağrısında bulunuyor.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da gözaltına alınan köylülerden Abdi Aykut’un işkenceye maruz kalmış halini gösteren fotoğrafı twitter hesabından paylaştı. Tanrıkulu fotoğrafla birlikte şu notu paylaştı: “Nusaybin Kuruköy’de gözaltına alındıktan sonra işkence gördüğü bildirilen Abdi Aykut’un durumu ile ilgili işlem yapacak mısınız?@TC_Basbakan”
‘BİR KÖY ESİR ALINDI’
Köy girişinde bekleyenler arasında yer alan DTK Eş Başkanı Leyla Güven’de, Koruköy’de yaşananların 1990’lıların tekrarı olduğunu belirtti. Güven, o zamandan bu zamana denenmeyen bir şeyin kalmadığını belirterek, “Şimdi de bununla sonuç alıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar” dedi.
Bugün Koruköy köyünde yaşananların son 1,5 yıldır birçok Kürt kentinde yaşatıldığını söyleyen Güven, “Hendek meselesini sürekli alıp ekranlardan işleyen, bu savaş Kürtler hendek kazdığı için yaşanıyormuş gibi yansıtmaya çalışan, manipüle edenler bunu net görmelidir. Nusaybin Koruköy’de hendek mi var? İstihbarat mı aldınız, o istihbarat doğrultusunda o noktaya gidilerek kişiler alınabilir. Ama siz bir bütünen bir köyü esir alarak o köyü sokağa çıkma yasağına mahkum edemezsiniz. Siz orada genç, yaşlı ve çocukları en temel yaşam ihtiyaçlarını gidermez hale getirdiler. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz, bu bir insanlık suçu işlenmez. Şimdi OHAL adı altında bu köyde bir insanlık suçu işleniyor. Eskiden de bu OHAL yasaları ile bunlar gerçekleştiriliyordu. Şimdi de bunun ile sonuç alıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar” dedi. (DİYARBAKIR)