22 Şubat 2017 22:41

Mülkiye öğrencileri: '' Hocalarımızın yanındayız.''

Biz Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri olarak “Mülkiye biat etmez” diyeceğiz ve okulumuzun bu asırlık geleneğini sürdürmeye devam edeceğiz.

Paylaş

Heval YEDİBELA

Ankara Üniversitesi

Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğrencileri ihraçlar hakkında ne düşünüyor?

7 Şubat tarihinde yayımlanan 686 numaralı KHK ile fakültemizden 23 akademisyenin ihraç edilmesi, hem öğrenciler olarak bizi, hem de ihraç edilen ve geride kalan akademisyenleri olumsuz biçimde etkiledi. Lisans ve yüksek lisans programları birbirine girdi, tezler hocasız kaldı. Bunun yanında 10 Şubat tarihinde, Cebeci kampüsünde bütün ihraç edilen akademisyenlerle, öğrencilerle ve katılmak isteyen herkesle birlikte olacağımız dayanışma etkinliğimiz rektörlük ve dekanlığın engelleme çabalarıyla, polisin baskı ve şiddetiyle Mülkiye tarihine geçti. Yaşananlarla, Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak halihazırda uzun süredir başlıyor görünen karanlık bir sürecin iyice içine çekildik. Bütün bu olanlarla ilgili üniversitemizdeki Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencilerinin görüşlerini alarak sürecin kısaca yorumladık.

Biz, Mülkiye öğrencileri olarak zor bir dönemden geçiyoruz fakat her ne olursa olsun değerli hocalarımızın yanındayız. Bizler, hocalarımızla birlikte “Hayır gitmiyoruz!” demeye devam ediyoruz. Onlar sürdürdüğü sürece biz de mücadelelerine ortak olacağız ve umuyorum ki bu mücadele her biri geri dönene kadar devam edecek.

HOCALARIMIZ MESLEKLERİNE DEVAM EDECEK

Mert GÜMÜŞ

Uluslararası İlişkiler 2.sınıf öğrencisi

OHAL döneminin başlaması itibariyle çıkartılan KHK’larla beraber akademiye büyük bir darbe vuruldu. Bundan öncesi de vardı tabii. Hocalarımız lisans derslerine giremedi, yüksek lisans ve doktora tezleri havada kaldı. Bunlarla birlikte eğitimin başladığı ilk haftada Mülkiye öğrencileri olarak dersleri boykot etme kararı aldık. Bu çerçevede fakültemizde ihraç edilen hocalarımızla ve diğer üniversitelerden akademisyenlerle sempozyum, toplantı, konuşma gibi etkinlikler düzenleniyor. Derslere girmediğimiz için bu çeşitli etkinliklere katılarak destek verdik ve hocaların bu durum üzerine düşüncelerini aldık. İhraç edilen akademisyenlerin durumu bütün öğrencileri etkiledi. Bu durumun ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz ama Mülkiye ve Türkiye bu tür süreçlerden geçmiştir ve elbette süreç düzeldiğinde hocalarımız mesleklerine devam edecektir. Umuyorum ki bu süreç uzun sürmez ve hocalarımız öğrencilerine kavuşur.

MÜLKİYE BİAT ETMEZ

Güney ÜRKMEZ

Uluslararası İlişkiler 3.sınıf öğrencisi

Yine bir gece yarısı yayınlanan KHK ile Ankara Üniversitesi de dahil olmak üzere birçok üniversiteden akademisyenin asılsız bir sebeple ihraç edildiğini öğrendik. İhraçlar pek çok kesimden tepkilerin yükselmesine sebep oldu ve medyada büyük yankı uyandırdı. Ardından Cebeci kampüsünde hocalarımızın, mezunların, öğrencilerin ve milletvekillerinin katılımıyla ihraç edilen hocalarımızla dayanışmak için bir “Büyük Buluşma” düzenlenmek istendi. Ancak sabah saatlerinden itibaren Cebeci kampüsünde bir süredir alışılagelmiş bir durum olan emniyet güçlerinin ablukasıyla karşılaştık. İhraç edilen hocalarımızın, öğrencilerin okula girişine izin verilmeyişi ve ardından gelen polis saldırısı utanç duyduğumuz manzaralara sebep oldu. Bir basın açıklamasına dahi izin vermeyen zihniyet, kampüs öğrencileri olarak okula girmemizi engellerken; postalların hocalarımızın yere serdiği cüppelerini ezip geçtiğini gördük hepimiz. Cadde ve sokak aralarında polis saldırısı devam etti.

Tarihte Mülkiye’nin son yaşadıklarımıza benzer saldırılara darbe dönemlerinde uğramış olması “ileri demokrasi” diye tarif edilen ülkenin içinde bulunduğu durumu da yansıtmaktadır. Aralarında Barış bildirisine imza atanların da bulunduğu hocalarımız bu ülkenin yüz akıdır. Kirli bir propagandayla ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmelerine sessiz kalmayacağız. Eğitim hakkımızın bu şekilde gasp edilmesine göz yummayacağız. Biz Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri olarak “Mülkiye biat etmez” diyeceğiz ve okulumuzun bu asırlık geleneğini sürdürmeye devam edeceğiz.

MÜLKİYE ŞU ANDA BİR DİRENÇ NOKTASI

Utku YAĞAN

Uluslararası İlişkiler 1. sınıf öğrencisi            

Bu KHK ile yapılan ihraçların en başından beri meseleden haberdarım. Bir şekilde insanlarla iletişim halindeyiz, atılan akademisyenlerin görüşlerini okuyoruz, dinliyoruz, öğrencilerin az çok ne düşündüğünü biliyoruz. “İyi oldu” diyen birkaç tane provokatör ve kötü niyetli kişiler dışında öğrencileri de akademi de bu insanları sahipleniyor. Bunu görmek benim için sevindirici. Ben bir yandan üniversitenin boşalmaya başladığını hissediyorum. Hocamdır dediğim, selam verdiğim, bir şekilde bilgi alışverişinde bulunmak istediğim kim varsa üniversiteden uzaklaşıyormuş gibi hissediyorum. Mülkiye’yi şu anda bir direnç noktası olarak görüyorum. Yani eğer Mülkiye’yi düşürebilirlerse, bu ihraçlar konusunda biz geri adım attıramazsak sıra ODTÜ’ye gelecek, oradan Boğaziçi’ne gelecek yani bütün akademiye bir ket vurma faaliyeti esasında bu kadar büyük bir tasfiyenin başlamış olması.

23 hocamız atıldıysa eğer ve 22 tanesi geri dönse, biri kalsa bile onun için mücadele etmeye devam etmeliyiz, akademi geleneği bu şekildedir. Dediğim gibi Mülkiye şu anda bir direnç noktasıdır ve bunu savunmak hepimizin görevidir.

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

''Direniş bizde akademi geleneğidir.''

SONRAKİ HABER

Sincan’da kadınlar referandumu konuşuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa