Haribo işçisi: Bu yasa babam için de gelse hayır derim

Vedat YALVAÇ
İstanbul

- Referandumda ne diyeceksin?
-‘Evet’ diyeceğim. 
- Neden evet diyeceksin peki?
- Edoğan’ı karizmatik buluyorum. 
- Gelmişsin 40 yaşına para yok diye evlenemiyorsun. Maaşı çeker çekmez borç ödemek için bankamatiklere koşuyorsun? Erdoğan’ın karizması bu dertlerine çare olacak mı? 

‘Evet’ ve ‘hayır’ diyen iki Haribo işçisi arasında geçen bu diyalog hayırcılar lehine sonuçlansa da fabrikada çok sayıda kararsız işçi var. Fabrikadaki referandum tartışmalarını aktaran bir işçi, “Gelecek sistemin ‘tek adam’ dönemi olacağını herkes biliyor ama kararsız çok fazla işçi var. ‘Daha araştırmadım, bilmem lazım ne olduğunu’ diyorlar. Ne getirdiğini bize soruyorlar” diye konuştu. Pek çok fabrikada “Ya Kılıçdaroğlu gelirse, ya FETÖ gelirse” kaygısı Haribo’daki  ‘evetçi’ işçiler arasında da hakim. AKP’li ve MHP’li pek çok işçinin ‘hayır’ oyu kullanacağını söyleyen bir başka işçi de şöyle devam etti: “Birkaç kişi ile konuştum. Solu da solcuları da sevmiyorlar ama ‘Ben bu kadar çok yetkinin tek kişiye verildiği bu sistemin önünü açarsam yarın herkes seçilir. Kemal Kılıçdaroğlu gibi birisi başa gelirse ne yaparız. Camiye bile gidemeyiz’ diyorlar.” İşçi “’Benim iki kardeşim var. Onlar hayır diyecek ama ben evet diyeceğim’ diyen işçiler var. Ama idari kadroluların sigara içerken diyaloglarına şahit oluyoruz. Neredeyse çoğu ‘hayır’ diyor. Çünkü yasadan haberi var. Yasayı az çok biliyorlar” diye konuştu. 

İTİRAZ ŞANSI ORTADAN KALKIYOR

AKP’ye oy verip de şimdi ‘hayır’ oyu vereceğini söyleyen işçilerin yanı sıra MHP’li işçilerin de bir kısmı ‘hayır’ oyu kullanmayı düşünüyor. Bu yasa ile itiraz şansının ortadan kalktığına dikkat çeken bir işçi, “Bu yasa ile babam gelse bile istemem. Babamız evde her gün bunu yiyeceksin bunu yapacaksın dese ne yaparsınız. Babanızı sevseniz bile babanızın böyle bir şey yapmasını kimse istemez. Bu referandumu da böyle düşünmek lazım” dedi. 

Ortamın yeterince rahat olmadığına dikkat çeken bir başka işçi de şöyle devam etti: “Herkes korkuyor. Rahat ortam olsa herkes konuşur. AKP’li işçiler A Haber dışında televizyonlara bakmıyorlar. Hayır deyince direk seni CHP’li olarak görüyorlar. ‘Çoğu Türkiye büyüyecek’ diyorlar. Nasıl büyüyecekse. Bir ağzına dolamışlar ‘Köprü yapıyor, yol yapıyor’ diye. Kimin parasıyla yapıyor senin benim paramla yapıyor. Yap işlet devret. Köprüden geçme garantisi veriyor senin benim paramla veriyor. Eğer istediği kadar araç geçmezse benim vergilerimle ödüyor. Ecevit dönemini örnek gösteriyorlar hep. ‘Kriz vardı da sonra AKP geldi de bak nereden nereye geldik...’ Ecevit’i sevmem ama o krize karşı çıkmak için en azından ne var ne yok satmadı. AKP gelir gelmez PETKİM’inden TÜPRAŞ’ına kadar onlarca yeri sattı. Hazır para ile tabii ki bu yolları yaparsınız. İnsanlar bilmiyor aslında bunları öğrenince tepki gösteriyor. Böyle şey mi olur diyor. Ama A Haber öyle bir anlatıyor ki sanki Erdoğan cebinden ödüyor bu paraları. Sırtında çimento taşıyıp yapmış sanki.”

KENDİLERİNE AUDİ BİZE 3 KURUŞ ZAM

Fabrikada bir taraftan referandum tartışmaları sürerken öte yandan işten atmalar devam ediyor. Son bir yılda 30’a yakın işçinin işten atıldığı fabrikada son günlerde 4 işçi işten atıldı. Tek Gıda-İş Sendikasında örgütlenme sürecinde öne çıkan işçilerin belli aralıklarla çıkarıldığını aktaran işçiler, “Yavaş yavaş temizliyor-lar. İşten çıkarılanlar iş bırakma olduğunda bağırıp çağıran işçiler. Örneğin tazminatı 5 bin lira tutuyorsa 5 bin de ben vereceğim deyip dava açmadan anlaşmalı olarak çıkarıyorlar. Taksi çağırıp evine kadar gönderiyorlar hatta. Bu da cazip geliyor işçilere. Herkes bunalmış zaten. Uğraşmak istemiyor” diye konuştu. Çok yoğun çalıştırıldıklarına da değinen işçiler fabrikanın üretim kapasitesini kaldırmadığını, yürüyecek yer olmamasına rağmen kendilerinden sürekli tonaj istendiğini anlattı. Bu yoğun çalışmanın karşılığını alamamaktan da yakınan işçiler şöyle devam etti: “50’nin üzerinde Audi marka araç alınmış. Fabrikanın önünü de arkasını da doldurmuşlar. İdari kadronun araçlarını değiştireceği söyleniyor. Hepsi sıfır plaka. Yeni araçlar yani. Arabaları satmak için almamıştır herhalde. Kendilerine almışlar belli ki. Bize 3 kuruş zammı çok gören patron bu kadar arabayı bir seferde alabiliyor. Para var ki alabiliyor bu kadar arabayı. Öte yandan yılbaşından bir iki hafta sonra işçilerin gönlünü almak için lüks bir otelde yemekli etkinlik yaptılar. Birkaç çekiliş yaptılar. Ama herkes tepki gösterdi. Bu kadar masraf yapılacağına bize bir ikramiye verilsin en azından borçlarımızı öderdik.”