Demokrasi olmayınca iş cinayetleri artıyor
İş cinayetlerinde yaşanan artışı Evrensel'e değerlendiren Özgür Müftüoğlu demokrasiden uzaklaştıkça iş cinayetlerinin de arttığını bildirdi.
Akademisyen Özgür Müftüoğlu, demokrasiden uzaklaştıkça iş cinayetlerinin de arttığını bildirdi. Demokrasinin ve barışın sağlanması gerektiğini söyleyen Müftüoğlu, OHAL koşullarında gidilen referandumun iş cinayeti sorunun çözmek bir yana daha da ağırlaştıracağını bildirdi.
Özgür Müftüoğlu iş cinayetlerindeki artışı Evrensel'e değerlendirdi. Yaşanan ekonomik ve siyasi belirsizlik ortamı nedeniyle patronların olabildiğince en az işçiye çok iş yaptırmaya çalıştığını anlatan Müftüoğlu, bu nedenle iş yoğunluğunun arttığını, iş güvenliği önlemlerinin alınmayarak can güvenliğinin hiçe sayıldığını dile getirdi. İşçilerin örgütsüz olması ve artan işsizlik nedeniyle patronların işçileri en kötü koşullarda çalışmaya zorladığını kaydeden Müftüoğlu, devletin de yaşananlara göz yumduğunu söyledi. Özellikle OHAL döneminde artan baskıların işçilerin hak aramasını engellediğini ve örgütsüzlüğü daha da büyüttüğünü kaydeden Müftüoğlu, “Hükümetin çıkardığı istihdam kampanyası ve programları var. Bunlar hep işverene kaynak aktarmaya dönüştü. İşsizlik sigortası fonundaki kaynakların sermayeye aktarılması dışında bir işe yaramıyor. İş güvencesi ve iş güvenliği konusunda emekçilere bir faydası olmuyor” dedi.
İş cinayetlerindeki artışın arkasında ekonomik istikrarsızlığın yattığına işaret eden Müftüoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin geleceği nereye gidiyor? Referandum ve yeni bir rejime gidiş belirsizliği var. Diğer yandan Ortadoğu’daki savaş da önemli bir etken. Tüm bunların yarattığı gerilim ‘yatırımcıyı’ yatırımdan uzaklaştırıyor. Derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’yi ‘riskli’ ülke ilan etmesi, kendi aylakları üzerinde durmaktan yoksun olan ülke ekonomisini daha da zor durumda bırakıyor.” dedi.
Ekonomik istikrar olabilmesi için siyasi istikrarın olması gerektiğini kaydeden Müftüoğlu, “İstikrar isteniyorsa demokrasinin ve barışın sağlanması gerekiyor. Referanduma bile demokratik bir ortamda değil OHAL içinde gidiyoruz. Türkiye’de yaşayan bütün insanların yaşamını etkileyecek bir düzenlemenin oylanmasına OHAL koşullarında, toplumla tartışılmadan gidilmesi istikrarsızlığı derinleştiriyor. Bu da iş cinayetlerinin daha da artmasına ve işçilerin haklarını arama kanallarının tıkanmasına yol açıyor” dedi.
Adıyaman Besni ilçesinde yapımı süren inşaatta kalıpçı olarak çalışan Suriyeli İşçi Ali Beku, inşaatın en üst katı olan 7. kattan düştü.
Elazığ’ın Alacakaya ilçesi İncebayır köyü Karpin/Sori bölgesinde bulunan krom ocağında yaşanan iş cinayetinde bir işçi hayatını kaybederken bir işçi de yaralandı.
Bursa’nın Dağakça köyü yakınlarındaki mermer ocağında çalışan 22 yaşındaki Mehmet Küçük üzerine mermer bloku düşmesiyle yaşamını yitirdi.
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesindeki mantar üretim tesislerinde, içinde mantar toprağının olduğu, yaklaşık 20’şer kiloluk çuvalların üzerinde bulunduğu demir raflar devrildi. İşçilerden 62 yaşındaki Sultan Kahraman ile 42 yaşındaki Aysel Özer devrilen raf ve çuvalların altında kaldı.
Antalya’da Namuk Karakaya’nın kullandığı ve içerisinde bir otelin 17 personelinin bulunduğu servis midibüsü yandı.