CHP'li Yarkadaş’tan derneklere referandum yasağına tepki
CHP’li Yarkadaş, YSK genelgesiyle siyasi partiler dışında derneklerin referandumla ilgili görüş açıklamasına getirilen yasağa tepki gösterdi.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, yazılı bir açıklama yaparak, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) son genelgesinin anayasa değişikliği referandumunda, 'Hayır' oyu verecekleri hareketsiz bırakmaya yönelik olduğunu belirtti. Yarkadaş, "YSK'nın aldığı, İl Seçim Kurulu'nun da uyguladığı karar, anayasaya aykırıdır. Hayır, oyu kullanacağını açıklayan derneklerin sayısı artınca, bu derneklerin faaliyetlerini engellemek için anayasanın 26 ve 67. Maddesini ihlal eden bir genelge yayınladılar. Bu genelgeye göre, siyasi partilerin dışındaki hiçbir dernek, referanduma ilişkin görüş dahi açıklayamaz" dedi.
CHP'li Yarkadaş, YSK'nın yayımladığı son genelgeyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Samsun başta olmak üzere, birçok kentte YSK'nın yayımladığı genelge üzerine referandum çalışmalarına sınır getirilmeye başlandığını belirtti. Yarkadaş, "Samsun'da İl Seçim Kurulu'nun Halkevi'ne yönelik uyguladığı yasak, tamamen keyfidir, hukuksuzdur ve hükümsüzdür. YSK'nın referanduma ilişkin aldığı tedbirleri gösteren genelgesi, yasağa dayanak yapılıyor. YSK'nın aldığı, İl Seçim Kurulu'nun da uyguladığı karar, anayasaya aykırıdır. Hayır, oyu kullanacağını açıklayan derneklerin sayısı artınca, bu derneklerin faaliyetlerini engellemek için anayasanın 26 ve 67. Maddesini ihlal eden bir genelge yayınladılar. Bu genelgeye göre, siyasi partilerin dışındaki hiçbir dernek, referanduma ilişkin görüş dahi açıklayamaz. Örneğin, genelgede 'kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların tarafsız davranması gerektiği' hatırlatılıyor ve bu kapsamdaki kuruluşlara yasak koyuyor" açıklamasında bulundu.
‘YSK, TBMM'NİN YETKİ ALANINA GİRMİŞTİR’
Anayasa değişikliği referandumunun, siyasi partiler arası bir seçim olmadığını vurgulayan Yarkadaş, "Bu bağlamda, herhangi bir derneğin referandum çalışması yapması mümkün değil. YSK, aralarında Halkevinin de olduğu derneklere propaganda yasağı koyuyor. YSK, böyle bir yasağı genelge ile koyamaz. Böyle bir yasak, ancak kanunla tanımlanır. YSK, kendisini kanun yapıcı yerine koymuş, TBMM'nin yetki alanına girmiştir. Aynı YSK, yandaş TV'lere getirilen 'seçim sürecinde yayınlarda siyasi partilere eşit süre ayırma ilkesi'ne uyulması zorunluluğunun KHK ile kaldırılması karşısında ise sus pus olmuş, dilini yutmuştur.
YSK her ne hikmetse, Hayır'cı dernekler sahaya inince, propaganda yasağı koymak için harekete geçmiştir. YSK siyasi partilerin propaganda tarihleri ve yöntemlerine ilişkin çerçeveyi çizerken yurttaşlara da yeni yasaklar getiriyor. YSK böyle bir yasak koyamaz; yurttaşa propaganda yapma sınırı çizemez. Çünkü; yapılacak olan siyasi partiler arası bir seçim değil; adı üstünde referandumdur. Dolayısıyla tüm yurttaşları ilgilendirmektedir" dedi.
‘BİR DERNEK SADECE 'EVET' YA DA 'HAYIR' SEÇENEĞİNİ DESTEKLEMEK ZORUNDA DEĞİL’
Vatandaşların fikirlerini açıklamakta ve propaganda yapmakta özgür olduğunu belirten CHP'li Yarkadaş, şöyle devam etti: "Sonuçta oylanacak olan anayasa, siyasi parti üyesi olsun ya da olmasın herkesi ilgilendiriyor. Yurttaşlar bu yüzden fikirlerini açıklamakta ve propaganda yapmakta özgürdür. Bir dernek sadece evet ya da hayır seçeneğini desteklemek zorunda değildir. Boykot çağrısı da yapabilir. Buna yasak ya da sınır koyamazsınız. İl Seçim Kurulları, YSK'nın çerçeveyi çizdiği metni, bir yasak genelgesine dönüştürüyor. Yaptıkları anayasanın 26. Maddesine aykırıdır. 26. Madde, düşünceyi açıklama özgürlüğünü içerir. Her yurttaşın düşüncelerini özgürce açıklama hakkı vardır. Yine anayasanın 67. Maddesi, siyasi hak ve ödevleri çerçeve içine alırken, seçme - seçilme hakkının güvence altında olduğunun altını kalın harflerle çizmektedir. YSK bu yasakla, yurttaşın seçme - seçilme hakkını da adeta gasp etmektedir"
‘OHAL SÜRECİNDE HUKUK DIŞI UYGULAMALARI DURDURABİLECEK BİR MEKANİZMA YOK’
CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu genelge, anayasaya aykırı olduğu ve YSK'nın yetki alanını aştığı için derhal iptal edilmelidir. OHAL sürecinde ne yazık ki; bu tür keyfi ve hukuk dışı uygulamaları durdurabilecek bir mekanizma yok. Kamu görevlileri, iktidarın hoşlanacağı kararları almaktan çekinmiyor. Çünkü; denetim ve hesap sorma mekanizması çalışmıyor. Anayasasızlaştırma süreci tüm hızıyla sürüyor. Bu keyfi ve iktidar yanlısı yasak, fiiliyatta karşılık bulamayacaktır. Hayır, demekte kararlı olan kitleler, keyfi genelgelere uymayacak; anayasanın kendisine tanıdığı hakları kullanacaktır. YSK'ya bu kararı aldırtanlar da bunu bilmelidir. Halkımız anayasa ortadan kaldırılmak istendiği için ayağa kalkmıştır. Anayasanın YSK eliyle bir kez daha İlga edilmesine sessiz kalmayacaktır. YSK'nın hayır diyenleri hareketsiz bırakmayı amaçlayan genelgesi halkın nazarında hükümsüzdür" (DHA)