Hayata seyirci kalmıyoruz, sahneyi devralıyoruz!

Helin UZUN

“Tıpkı cadılar zamanındaki bir cadı gibi... İktidar için bugün de cadılar zamanı sürmektedir. Cadılar tezgahlarla, makinelerle, mengenelerle, zincirlerle, gürültülerle, patırtılarla, tiz çığlıklarla birlikte olmak zorundadır.”

Dario Fo bu sözleri oyununda Ulrike Meinhof'a söyletiyor. Ulrike sessiz ve soğuk hücresinde ölü bulunmadan önce haykırıyor. Ölümünden sonra da bedenini rahat bırakmayan, ailesinden izinsiz beynini inceleyen kirli ellere karşı haykırıyor: “Ben Ulrike Bağırıyorum”

Biz de Hacettepeli kadınlar olarak Ulrike’nin başlattığı çığlığı günümüze üflemek için birlikte bir yola koyulduk. Dünyanın her yerinde, hayatımızın her alanında karşılaştığımız her türlü baskı, şiddet, tecavüz ve ölümlere  karşı sahneden ortak bir ses yükseltebilmek için bugün bir aradayız. Bu yolda da kendimizi Dario Fo okurken bulduk. Çünkü o ve Franca Rame kadınların gerçek hikayelerini oyunlaştırmışlardı. Hatta “Tecavüz” adlı oyununu France Rame bizzat yaşamıştı. Bu monologları ve kendi yazdıklarımızı sahnede sergilemek için okulda çağrı yaptığımızda kadınlardan çok istekli ve yoğun dönüşlerle karşılaştık. Bütün farklı seslerin susturulduğu, birçok akademisyenin ihraç edildiği, DTCF tiyatro bölümünün fiilen kapatıldığı; gençlerin, genç kadınların buluşma, tartışma, üretme mekanlarının kısıtlandığı bir dönemde biz üniversiteli gençlerin taleplerini sahneden iletmesi fikri daha çok kadını bir araya getirdi.

FARKLI BİR SES YÜKSELTEBİLMEK İÇİN...

8 Mart etkinlikleri dahilinde başlatılan tiyatro kampanyası “Hayata Seyirci Kalmıyoruz, Sahneyi Biz Devralıyoruz” tüm döneme yayılan bir provalar ve buluşmalar silsilesini beraberinde getirdi. Biz Hacettepeli kadınlar olarak sahneden farklı bir ses yükseltebilmek için birlikte yazıyor, oynuyor ve üretiyoruz. Yaşadıklarımızı sahnede anlatmamızın en büyük nedeni, hayatlarımızı daha etkili ve gerçek biçimde insanlara haykırmak istememizdir. Eskiden kadın rollerini bile erkekler oynarken biz bugün kendimizi sahnede herkese oynayacağız. 8 Mart yaklaşırken sahnede bir araya geldiğimiz Hacettepeli kadınlarla Dünya Emekçi Kadınlar gününde alanlarda taleplerimizi yine beraber haykıracağız.