4 Mart 2017 03:11

Hiçbir şeyi gizlemek zorunda kalmasak...

Serap CAN

Adile DOĞAN

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ne üye bir arkadaşımız bizleri aynı binada oturan komşularıyla evinde buluşturdu. Bütün maharetini de ortaya koymuştu. Kekler, börekler, sıcak çaylar eşliğinde güzel bir sohbete başladık. Elinde içli köfte ile gülen bir kadın içeriye girdi. Oldukça şen şakrak bir kadın, her sözüne bir espri katarak konuşuyor, kocasının uyguladığı şiddeti anlatırken bile kahkahalar atıyor. “Ne yapayım hayat çekilmez, böyle de yapmazsam nasıl katlanırım” diyor.

Hemen yanındaki genç kadın, bu bol kahkahalı sohbeti, hiç tebessüm etmeden, başı önünde dinliyor. Çünkü o da şiddet mağduru... Hem de 6 aylık bebeğinden ayrılmak zorunda kalmış. “Burnu sürtsün” diye baba evine göndermişler. Bir aydır görmüyor bebeğini. Eşi ile akraba oldukları için de uğradığı şiddeti kimseye anlatamıyor.

Yanımızda bir başka kadın daha var, hiç konuşmuyor. Çünkü, üst kattaki komşusu da burada. Ondan çekindiğini, dedikodu olmasından korktuğunu öğreniyoruz. Bir binada 10 kadın yan yana geliyor. Birbirlerinin her şeyini bilmelerine rağmen yine de yaşadıklarını, hislerini, düşüncelerini saklıyorlar. 

SÖZ REFERANDUMA GELİNCE...

Kadınız ya birbirimizi anladık anlamasına ama çözüm de lazım... Sohbetin devamında derneği ve yaptıklarımızı anlattığımızda bizi daha da dikkatli dinlemeye başladılar. “Biz de gelmek isterdik, ama eşlerimiz izin vermez. Fakat biz buluruz bir yolunu” diyorlar. Şiddete kahkahalarıyla karşılık veren kadın da, “Biz de sohbetler düzenliyoruz. Bizimki ibadet amaçlı ama sizinki çok daha iyiymiş, ne güzel işler yapıyorsunuz” diyor.

Kadına yönelik şiddet sorununu, çocuk istismarını ve daha bir çok meseleyi anlattık. Konu 16 Nisan’da yapılacak referanduma kadar geldi. “Peki, sizler ne düşünüyorsunuz?” diye sorduk. Bir kadın “Bunlar kocaları ne derse onu yaparlar” diye çıkıştı, bu söze başka bir kadın yanıt verdi; “Kocam nerden bilecek hangi oyu kullandığımı!”

Kimi “Allah’tan en hayırlısı hangisiyse o olsun” derken kimiyse “Keşke benim babam da değişebilse, evet demese” diyordu. Kendi istediklerini ancak gizlice yapabiliyorlar, ama bu kez de gizlemek zorunda kaldıkları için içleri rahat etmiyor.

Bu sohbetin ardından, referandumda ‘evet’ demeyi düşünen kadınların kafalarının karıştığını çok rahat söyleyebiliriz. Bizim yaptığımız çalışmalar, aktardığımız deneyimler, çoğu çocuk yaşta evlendirilmiş olan bu kadınlar için, dayanışma ve birlikte mücadelenin en yakından, en somut örnekleriydi belki. Biz inanıyoruz ki kadınlar el ele verdikçe, birbirlerinden güç aldıkça düşüncelerini gizlemek zorunda kalmayacak, rahatça konuşabilecek, kendi kararlarını gönül rahatlığıyla verebilecek...

Evrensel'i Takip Et