Söndürülemeyen Işıklar…
İnsanlık adına işlenen onca suçun bir bedeli olacak elbet. Hypatia’nın öldürülmesi ne bilime engel oldu ne de sonrasında yetişen bilim insanlarına...

Aslı TANIR
Ankara
Takvim yaprakları 10 Şubat 2017 tarihini gösteriyordu. Yer Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nün giriş kapısı. Cübbeler yere serilmiş, ‘Akademi biat etmez!’ sloganları yükselirken cübbeler kolluk güçlerinin postalları altında ezildi. Saldırganlık öyle hadsizdi ki polis köpekleri öğretim üyelerinin ve öğrencilerin üzerine salındı. Oradaki fotoğraf karesi gözünüzün önüne geldi sanırım. Dik duran, her türlü saldırıya göğüs geren bir akademisyen adayı doktora öğrencisi öylece duruyordu. Çünkü şimdiye kadar yaptığı her şey bilim adına ve insanlık adınaydı. 4. yüzyılda İskerderiyeli Hypatia gibi …
İskenderiyeli Hypatia 370 yılında doğdu. Dönemin ünlü matematikçisi Theon’un kızıydı. Atina’da iyi bir eğitim almış ve İskenderiye’ye dönmüştü. İskenderiye Kütüphanesi’ndeki Platon Okulunda dersler vermeye başladı. Okulda öğrenim gören farklı inançlara sahip (Hıristiyan, Musevi ve Pagan) öğrenciler vardı. Öğrencileri arasında sonraları İskenderiye’nin valisi olacak Orestes ve Ptolemais’in piskoposu olacak olan Synesius da vardı. Felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler veriyordu. Bu alanlarda çalışma yapan ilk kadın bilim insanıydı. Çalışmaları birçok alanda çığır açabilirdi.
Hypatia Pagan inancına sahipti. Döneminde Hıristiyanlar yayılmacı bir politika izliyor ve kendinden olmayanları bin bir suçla itham ediyorlardı. 415 yılında dinsizlik ve büyücülükle suçlanan Hypatia taşlanarak ‘din adına’ hunharca öldürüldü. Hem de onun yetiştirdiği öğrencilerin başında olduğu bir güruhtu bunu yapan.
HYPATİA’NIN ADI UNUTULMADI AMA ONU ÖLDÜRENLER UNUTULDU
Peki sonra ne değişti? Hypatia’nın bulduğu (kabaca söylersek) dünyanın yörüngesi ile ilgili çalışma Kopernik tarafından 1000 yıl kadar bir gecikme ile yeniden keşfedildi. O dönemde devrimsel bir nitelik taşıyan bu gelişme 17. yy’a kadar güncelliğini korudu. Bu durumda kim kazandı ya da kim kaybetti? Hypatia’yı ölüme götüren, Hıristiyanlık adına yapılanlar insanlığın gelişmesine 1000 yıl ket vurmuş olmadı mı şimdi? Çağdaş Batı anlayışı oluşana dek din adına yapılan onlarca hatta yüzlerce savaş günümüze de çok benzemiyor mu sizce? Papaz eriğini imam eriğine çeviren, makinenin üretimine verilen destek, ‘gerçek’ anlamda bilime katkı sunan çalışmalara verilse kim bilir neler değişecek günümüz Türkiyesinde...
İnsanlık adına işlenen onca suçun bir bedeli olacak elbet. Hypatia’nın öldürülmesi ne bilime engel oldu ne de sonrasında yetişen bilim insanlarına. Tarih ve bilim ona ihanet edenleri hiç unutmadı ve affetmedi. O gün Hyaptia’nın ölümüne sebep olanların isimlerini hiç kimse bilmezken İskenderiyeli Hypatia 21. yy’da bile hatırlanıyor. Ve Hypatia’nın bulduğu bilimsel gerçekler bilim tarihine altın harflerle işlendi…Ve her şeye rağmen dünya dönüyor…
Evrensel'i Takip Et