Bu bir gelecek meselesi
Kuaför salonu işleten bir Ekmek ve Gül okurumuz müşterilerine 'neden evet diyeceksin' diye sordu.

Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben Antalya Kepez’de kuaför salonu işletiyorum. Burası kendi işyerim. İşim gereği tüm kadınlarla güncel, siyasi, kişisel konuları sıkça paylaşıyoruz. Son dönemin en ateşli konusu referandum... Malum hayırcılar ve evetçiler diye ikiye bölünmüş durumda memleket. Buradaki evetçilerin gerekçesi ise, Erdoğan’a olan hayranlık ve terörün biteceği düşüncesi. Aslında “Neden evet diyorsun?” sorusu çoğunlukla cevapsız kalıyor. Yeni anayasa değişikliğinde ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda pek bilgileri yok. Çoğu kadın eşinden kaynaklı evet diyeceğini belirtirken bazılarıysa televizyonda sürekli duydukları evet propagandasını işaret ediyor. Kimsenin anayasanın içeriği hakkında ya da biz kadınlara ne getireceği konusunda pek bilgisi yok. Konuşmalarımda elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum. Bu kadar yetkinin bir kişiye verilmesinin doğru olmadığını, bunun bir seçim değil referandum olduğunu, fanatik olmamak gerektiği vurgusunu yapıyorum. Çünkü biliyorum, bu gelecek meselesi artık. Konuşmalarımdan sonra etkilenen “doğru diyorsun” diyen kadınlar da var tabi... En azından sorgulamaya başlayan. Bazı evetçilerin ise tamamen Erdoğan hayranlığıyla dolu olduğunu ve etkilendiklerini gözlemliyorum.
Bunun yanında hayır diyen kadınlarla da sohbetlerimiz oluyor. Ekonomik sıkıntılardan, işsizlikten, iş yerindeki baskıdan, mahalle baskısından, gelecek kaygısından ve birçok şeyin gidişatından memnun olmadıklarını söylüyorlar. Yine de hayır diyen kadınlar benim için umut verici. Bulunduğumuz her alanda kadınlarla bu süreci konuşmak, tartışmak da çok önemli. Çünkü biliyoruz ki biz kadınlar neye dokunursak onu güzelleştiririz.
Nesrin Öztürk / ANTALYA
Evrensel'i Takip Et