4 Mart 2017 03:00

Elif YETİGİN

KOCAELİ

KHK ile Kocaeli Üniversitesi’nden atılan barış imzacısı hocalarımız ‘Kocaeli Dayanışma Akademisi’ ile bizlere ders vermeye ve bilim üretmeye devam ediyor. Bu hafta Halk Sağlığı doktoru Prof. Dr. Nilay Etiler ‘Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısından Kadınlarda Fiziksel Aktivite’ adlı bir sunum yaptı. Sunumu ilk duyduğumda; ‘Acaba egzersiz mi yaptıracak’ diye düşünmüştüm. Ancak egzersizimizin bile cinsiyet rolü varmış bunu öğrendim. Nilay Hoca dersin başlangıcında istatistikleri anlattı. Bu istatistiklere göre Türkiye’de kadınlar erkeklere göre daha şişmanmış. Bunun etkenleri ise dengesiz beslenme, enerjiyi yakamama ve elbette toplumsal cinsiyet rolleri...

EV İŞLERİ SPOR DEĞİLDİR

Öncelikle belirteyim, ev işleri, çalışmak fiziksel aktivitenin içine girmiyor. Bir fiziksel aktivitenin planlı olması şart. Çalışan ve çalışmayan kadınlarda da fiziksel aktivite oranı düşük. Eğitim, yaş, sağlık, iş durumu yapmış olduğumuz fiziksel aktivitelerde belirleyici oluyor. Örneğin; Bir kadın spor yapmak istiyor ancak spor salonuna gidecek parası yok. Ya da en ucuz yoldan egzersiz olan ‘yürüyüş’ yapmak istiyor ama kadınız ya, o bile zor. Gündüz çalıştığımız ya da okula gittiğimiz için spor yapmak için bize sadece akşamları kalıyor, hava karardığında da rahatça yürüyemediğimizi biliyoruz... Kentlerin dizaynı, havanın durumu da egzersiz yapabilmek için uygun olmalı... Hem deniz kenarında ve ormanlık bir alanda yapılan yürüyüşle sanayi bölgesine yakın, her an arabaların geçtiği bölgelerde fiziksel aktivite yapmak eşit olabilir mi hiç? Sokakta tek başına bir kadının sadece yürümesi bile bu kadar güçken... Hatırlayalım... Geçtiğimiz aylarda Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bir kadın parkta spor yaparken saldırıya uğramıştı. Çünkü saldırgan erkeğe göre kadın öyle açık alanda spor yapamazdı... Sadece bu örnekten baktığımızda bile egzersizin cinsiyete bağlı bir hakmış gibi ele alındığını görüyoruz. Ev işlerinden başını kaldırıp da kadının her gün egzersiz yapması da toplumun beklentisini karşılamıyor...

İDEAL KADIN ÖLÇÜSÜ

Öte yandan ideal kadın ölçüsü var bir de... Kadını tekleştiren kapitalist sistemde her kadının ince uzun boylu olması gerekiyor... Ama önce aşırı tüketimle şişmanlaştırıp sonra da spor salonlarında zayıflamamızı istiyor. Hal böyle olunca da sanki kadınlar spor yapmıyor, tembel ve çok yiyen olarak görülüyor. Aslında  en az yiyen, her gün evde koşturan ve her yere yetişmeye çalışan kadınlar, bunu kendimizden biliyoruz...

BEYAZ EKMEKTEN UCUZU VAR MI?

Bir gün hastaneye gittiğimde şekerini ölçtüren bir teyzeye; doktor şekerinin hiç düşmediğini söyledi. Teyze de “Ne yapayım evladım. Her gün patates ekmek yiyoruz. En ucuz onlar... ‘Beyaz ekmek yeme’ diyorsun, diğer ekmekler de pahalı...” demişti. Teyzenin bu cümlesi bile sağlıklı olmak, spor yapmak için maddi gücünün yeterli olmasını gerektiriyor. Tabi parkta spor yapabilmek için de güvende olmak, e bunun içinde kadın olmamak gerekiyor! Ama bizler kadınız, spor yapmak, sağlıklı beslenmek istiyoruz.  E hadi başlayalım!

Evrensel'i Takip Et