Hangi CHP’ye inanalım?

Ercüment AKDENİZ

CHP grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli sığınmacılar için söylediği sözler inanılır gibi değildi. Bu konuşmaya “nefret söylemi” diyenler de oldu, “ırkçılık” suçlaması getirenler de.  

Kılıçdaroğlu’nu dinlerken doğrusu benim aklıma CHP’nin göç ve göçmen raporu geldi. Zira Kılıçdaroğlu ile CHP raporu taban tabana zıt şeyler söylüyordu.

***

Ama önce sözüne ettiğim raporu hatırlatayım...  

CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan Mülteci Raporu  20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde açıklandı. Komisyonda yer alan milletvekilleri ise şunlardı: Veli Ağbaba, Zeynep Altıok, Mustafa Balbay, Nurettin Demir, Selina Doğan, Muharrem Erkek, Özcan Purçu, Sezgin Tanrıkulu, Elif Doğan Türkmen. 

Türkiye’nin farklı bölgelerine giden, Suriyeli sığınmacıların yaşadığı dramı yerinde izleyen komisyon üyeleri dikkate değer bir çalışma ortaya koymuştu. Adı geçen rapor daha sonra “Sınırlar arasında/İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına” adıyla da kitaplaştı.

***

Yeniden tartışmamıza dönersek...
Suriyeliler konusunda hangi CHP’ye inanacaktık?
Kılıçdaoğlu’nun bakışındaki CHP’ye mi? Yoksa raporun bakış açısındaki CHP’ye mi? 
Birbirine taban tabana zıt CHP’deki bu iki söylemden hangisini referans alacaktık? 
Kanımca bu soruya bizden ziyade CHP’nin karar vermesi gerekiyor.
Şimdi...
Gelin isterseniz CHP liderinin o problemli konuşması* ile raporda yer bulan tespit ve önerileri birlikte karşılaştıralım.

***

Salı günkü parti grup toplantısında Kılıçdaroğlu dedi ki:
- Bizim çocuklarımız Suriye’de Suriye için şehit oluyor. Onların gençleri Türkiye’de. Nasıl oluyor bu?

Peki rapor ne diyor? 
- “Siyasi görüşler tarafından yönlendirilen göç ve göçmen algısı, sosyal dışlanma, yabancı düşmanlığı gibi olumsuz faktörlerin devreye girerek birbirini beslemesine yol açmaktadır.” 

***

Kılıçdaroğlu hemen ikinci cümlesinde de şöyle dedi:
- Üstelik iş bulup çalışıyorlar, bizim çocuklarımıza iş kapıları kapanıyor. 
Oysa Komisyon Raporu, CHP liderinin üzerinden atladığı çok önemli bir şeyi, çalışma koşullarını da dile getiriyor:
- “...Çoğunluğu çocuk tahminen 400 bin Suriyeli kayıt dışı, düşük ücretli ve sağlıksız koşullarda istihdam edilmektedir. Üstelik bu sayının Gaziantep’te 150 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayılar önemlidir. Çünkü Suriyelilerin yüzde 42,3’ü 18-59 yaş aralığındaki çalışma çağındaki insanlardan oluşmaktadır.”

***

Devam edelim... Üçüncü cümle:
- İşsiz genç arkadaşım hâlâ isyan etmeyecek misin? Bu düzene ‘Hayır’ demeyecek misin? 
Hemen CHP komisyonuna ve rapora kulak verelim: 
- “Ülkemizdeki sığınmacı ve mültecileri hedef alan ve yabancı düşmanlığına yaslanan ırkçı, ayrımcı ve dışlayıcı söylem ve uygulamalara tolerans gösterilmemelidir. Suriyeli karşıtlığına ve nefret söylemlerine karşı önlem alınmalıdır. Bir arada yaşamın sağlanabilmesi için gerek söylem olarak gerekse de yasal olarak mülteciliğin ve iltica etmenin bir insan hakkı olduğu topluma anlatılmalıdır... Medyada mültecilere yönelik kullanılan dilin insan haklarına ve evrensel değerlere uygun olması sağlanmalıdır.”

***

Ve dördüncü cümle:
- Hadi Suriyeliler geldi, olabilir savaştan kaçtılar. Kamplarda tutarsın. 81 ilde Suriyeli var. Bakalım kamplarda... 
Bu cümleye karşın bakın raporda kamp gerçeği nasıl anlatılıyor:
- “Kampta (Nizip Kampı) yaşanan tecavüz olayının aylarca saklanıp, üstünün kapatılmaya çalışıldığını ifade eden vatandaşlar şu görüşleri iletmişlerdir: “Kamplarda kalan Suriyeli kadınların para karşılığı satıldığını biliyoruz. Hatta sığınmacıların bazı evlerde fuhuşa zorlandığını duyuyoruz. Küçük yaşta kız çocukları yaşlı insanlarla para karşılığı evlendiriliyor. Kamplara giriş çıkışlarda sağlıklı denetim yok. Nizip’te kaç mülteci bulunduğu tam anlamıyla bilinmiyor. Nizip’in nüfusu 140 bin civarında. İlçemizdeki Suriyeli sığınmacıların sayısının ise 50 bini bulduğu söyleniyor. Bu sığınmacıların sağlıklı bir şekilde kayıt altına alınması şart.” 

***

Ve Kılıçdaroğlu’ndan bir diğer cümle:
- İşyeri açıyor, hadi açsın vergi vermiyor. Esnaf kardeşim bu düzene ‘Hayır’ demeyecek misin? 
Sayın Kılıçdaroğlu vergisiz işyeri açma meselesinde aslında haksız değil. Ama mesele çaresiz kalan insanların neden ve nasıl bu yola düştükleri değil mi? Kılıçdaroğlu’ndan farklı olarak CHP komisyon raporu da sonuca değil nedenlere/çözümlere dikkat çekiyor zaten:
- “Mültecilere yapılan yardımlar bir lütuf gibi sunulmamalıdır. Yardımlar devletin sosyal yardımları kapsamına dâhil edilmeli ve hak temelli olmalıdır.... Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurularak mülteci ve sığınmacıların toplumsal yaşama uyumunu sağlamak üzere makro politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.”

***

Ve bu da sırasını bozmadan verdiğimiz CHP liderinin konuşmasından son cümle:
- Şimdi vatandaşlık hakkı verecekler. İnsaf...  İstiyorlarsa referanduma gidelim; vatandaşlık verilsin mi, verilmesin mi? 36 milyar lira harcandı Suriyeliler için. 
Kılıçdaroğlu vatandaşlık için referandum istiyor ama CHP Mülteci Raporu hiç de öyle demiyor. Tersine bakın raporun öneriler bölümünde hangi maddeler yer alıyor: 
“Türkiye, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırmalıdır. Ülkemizdeki ‘mülteciler’ hukuken de mülteci statüsünde olmalı ve uluslararası hukukun mültecilere verdiği bütün haklara sahip olmalıdırlar... Resmi yurttaşlık her ne kadar hakların elde edilmesi ve uygulanması açısından yeterli bir unsur olmasa da, hakların kime verildiğinin göstergesidir. Özellikle yoksul ülkelerden gelişmiş ülkelere göç edenlerin bir kısmı, yurttaşlık haklarından da yararlanamamaktadırlar.”

***

Anayasa değişikliğine ilişkin hayır çağrısına yürekten katılıyorum.
Ama aynı şekilde Kılıçdaroğlu’nun bu çağrısını Suriyelileri hedef göstererek yapmasına da hayır diyorum.
Ve bir izahat bekliyorum...
Sayın Kılıçdaroğlu, Sevgili CHP Mülteci Raporu Komisyonu üyeleri ya da herhangi biri bana söyleyebilir mi acaba; Sahi biz hangi CHP’ye inanalım?

* Yazıda geçen Kılıçdaroğlu’nun Suriyelilere dair cümleleri peş peşe ve aslına uygun olarak alıntılandı (Habertürk-28-02-2017). Ayrıca isteyen okurlar CHP Mülteci Raporu PDF’sine şu adresten ulaşabilirler: http://www.igamder.org/wp-content/uploads/2016/08/SINIRLAR-ARASINDA-BASKI2.pdf