07 Mart 2017 23:20

Yerli oyun yerli yazar

Kemal Hamamcıoğlu’nun yazdığı ‘Kaplan Sarılması’ oyunu Toy İstanbul’da izleyicisiyle buluştu.

Paylaş

Eylem AYDOĞDU

Ortam olabildiğince sanal, duygular olabildiğince gerçek, trajikomik bir kadının hikayesi. Net, kısa ve öz, oldukça genç bir oyun Kaplan Sarılması...

Tiyatro oyuncuları, yönetmenleri, sorumluları en çok yerli oyun azlığından yakınır. Aradıkları dramatik yapıyı, diyalogları ve konu işleyiş biçimlerini, var olan yerli oyun tekstlerinde bulamadıkları için de yabancı yazarların oyunlarına yönelirler. Yerli oyun yazımlarının ‘Neden bu kadar az?’ olduğu sebebine değinen yoktur. Tabii bu soruna çözüm bulan da... Zaman zaman teşvik etmek amaçlı küçük çaplı oyun yarışmaları düzenleyen tiyatro ekipleri de olmasa, iyice ümit kesilecek. Son on- on beş yılı düşündüğümüzde tiyatro mekanlarının ne kadar fazlalaştığını yakından takip edenler bilirler. Ülkesinde tiyatro salonu açan, ülkesinin sorununa, o sorunu yaşayan birilerinin yazdıklarını oynatamayan ekiplerin sayısı oldukça fazla. Tiyatro yönetmenleriyle yaptığım söyleşilerde bu konuya değiniyorum ve aldığım cevap genelde yabancı yazarlarla kıyaslama şeklinde oluyor!.. İşte bu kıyaslama maalesef üretime sekte vuruyor. Çünkü bir kere, yazılan yerli oyuna ön yargıyla bakılıyor. Yerli yazar da, ister istemez -belki bir sanat eseri olacak- oyununu kendine saklıyor. Tabii ki, bu bir genelleme, yerli yazarların yazdığı başarılı olmuş oyunlarımız da yok değil, fakat oranı çok düşük. Keşke her mekan ‘Ne olursa olsun’ kendine her yeni sezonda bir ‘yeni yerli’ yazarın oyununu oynatma şartını koyabilse... Sanatın en somut hali ve bir nevi tarihe klavuzluk yapacak olan tiyatro tekstleri hafızalarımızda yer edinebilse...

TOY’DA OYUN VAR

Genellemenin ne mutlu ki dışında kalan bir oyuna gittim Toy İstanbul’da. Kemal Hamamcıoğlu’nun yazdığı ‘Kaplan Sarılması’ oyunuydu. Kerem Fırtana’nın dış ses olarak rol aldığı oyunda, enerjisini seyirciye geçiren ve seyirciyi de oyunun coşkusuna dahil eden isim de Şebnem Bozoklu’ydu. Kadın oyuncuların daha az olduğu tiyatro sahnelerini düşünürsek  ‘Kaplan Sarılması’ bu haliyle dahi, farkındalık yaratıyor.

Oyun, bir kadının bir gecelik ilişki yaşayabilmesi için internetten bulduğu bir sitenin merkezine gitmesi ve o merkezde dış sesle yaptığı konuşmasıyla başlıyor. Heyecanlı, enerjik, tabuları olan bir kadın var sahnede... Dış ses, kadının içindeki ‘gerçek isteklerine’ ona önemli olduğunu hissettirerek ulaşıyor. Kadının mutlu olmak için bulunduğu yer ‘Kaplan Sarılması’ konusuna gelince eğlencesiyle gizlediği duygusallığı ortaya çıkıyor. Ve o mutluluk yeri,bir an önce kurtulmaya çalıştığı yer halini alıyor.

ZİHİN ERKEK, BEDEN KADIN

Graj ve Tabu oyunlarından da bildiğimiz Kemal Hamamcıoğlu, ‘Kaplan Sarılması’nda kadına hiç tanınmayan bir hakkı veriyor. -İstisnalar bir kenara-  erkek için zayıflayan, erkek için süslenen, erkek için kendi isteklerinden fedakarlık yapan, yaptırılan kadına, erkeklerin lüksünü sunuyor. Oyunun dış sesi olan ve oyun boyunca sadece sesini duyabildiğimiz Kerem Fırtına, Kemal Hamamcıoğlu’nun diyaloglarıyla ‘Keşke gerçek olsa’ diyebileceğimiz bir programın parçası... Sinan Kesova’nın yapmış olduğu video kurguları, Bahar Kerimoğlu’nun yönetmenliği tesktle tam bir bütün olmuş durumda ‘Kaplan Sarılması’nda her şey, net, kısa ve öz, oldukça genç bir oyun, oldukça zamanına uygun, her ne kadar sanal bir dünyası olsa da insani duyguların en temelini de yaşatan bir eser. Ve bu eser her cuma Toy İstanbul’da...

ÖNCEKİ HABER

‘Rusya ve ABD, Suriye’de orta yol buldu’

SONRAKİ HABER

Boşandıkları gün olan 8 Mart'ta eski eşi tarafından vuruldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa