Kadın gazeteci kendisini korumayan İsveç devletine dava açtı
İsveçli gazeteci Irana Pozar, internetten gelen nefret suçlarına karşı gazetecileri korumadığı suçlamasıyla İsveç devletine dava açtı.
Murat KUSEYRİ
Stockholm
İsveç’te gazetecilere yönelik tehdit ve aşağılayıcı yorumlar giderek artıyor. Gazeteci örgütlerinin yaptıkları araştırma ve anketler son bir yıl içinde gazetecilerin % 30’unun tehdit edildiğini, üçte ikisinin de aşağılayıcı yorumlarla karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Feminist kimliğiyle bilinen Irena Pozar’ın cinsel eşitlik ve kadınlara yönelik ayrımcılığı konu alan makalesinin altına bir kişi, kadınlar hakkında aşağılayıcı ve nefret içeren yorumlarda bulundu.
Söz konusu kişi, “Benim için eşitlik seksi feminist bir fahişenin cinsel organına büyük bir bıçak sokmaktır. İsveç’te eşitlik için yapılacak en iyi şey bir beyzbol sopası ile seksi zavallı feministleri öldürmektir” cümlelerini yazdı.
MAHKEME BERAAT ETTİRDİ
Pozar’ın durumu polise birdirmesinden sonra savcı, söz konusu kişi hakkında dava açtı. İlk Mahkeme, şüpheliyi tacizden suçlu buldu ve tazminat ödemeye mahkum etti. Karar temyiz edilince davayı ele alan Üst Mahkeme, söz konusu kişinin yaptıklarının ‘saygısız bir davranış’ sayılamayacağına hükmetti ve sanığı beraat ettirdi.
Mahkemenin beraat kararı vermesine tepki gösteren Pozar, Parlamento Adalet Müfettişliği’ne başvurarak kendisini internetteki nefret suçlarına karşı korumayan İsveç devletinden tazminat talep etti.
Parlemento Adalet Müfettişliği’nin ilk kez karşılaştığı böylesi bir durum hakkında nasıl bir karar alacağı gazeteciler ve gazeteci örgütleri tarafından merakla bekleniyor. Çünkü Pozar’a yönelik yapılan tehdit istista değil.
GAZETECİLERE YÖNELİK TEHDİTLER TIRMANIŞTA
PEN, İsveç Gazeteciler Federasyonu gibi yazar ve gazeteci örgütlerinin yaptıkları araştırma ve anket çalışmalarının sonuçları İsveç’te gazetecilere yönelik tehdit ve baskıların tırmanışa geçtiğini ve oldukça yaygın olduğunu gösteriyor.
Son bir yıl içinde gazetecilerin % 30’unun tehdit, üçte ikisini de aşağılayıcı yorum ve suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Tehdit ve aşağılamalar özelikle de araştırmacı gazeteciler ve tabloid gazetelerde görev yapanlara yönelik.
Tabloid gazetelerinde çalışan gazetecilerin % 54’ü tehdit edildi. Her on gazeteciden sekizi hakkında da aşağılayıcı yorumlar yapıldı. Tanınmış ve yüksek tirajlı medyada gazetecilik yapanların tehdide uğrama riski daha fazla. Köşe yazarlarının % 54’ü, şef redaktörlerin de % 85’i tehdit edildi.
Tehdit ve aşağılayıcı yorumlar nedeniyle her on gazeteciden üçü, ele aldığı konu hakkında makale yazmaya son verdi. Tehdide uğrayan gazetecilerin % 16’sı da meslekten ayrılmayı düşünüyor. Bazı gazeteciler de tehditlerden dolayı evini değiştirmek ve koruma istemek zorunda kaldı.
Gazeteciler Federasyonu Başkanı Jonas Nordling, tehdite uğrayan gazetecilerin polise güvenmedikleri ve önlem alacağına inanmadıkları için konuyu polis ve yargıya taşımadıklarını söylüyor.
BİR KAÇ GÜN İÇİNDE 40 DEFA TEHDİT EDİLDİ
Örnek olarak da İsveç’in en yüksek tirajlı gazetesinin köşe yazarı Henrik Johansson’un başına gelenleri gösteriyor. Johansson, bir kaç gün içinde tam 40 kez tehdit edildi. Her seferinde durumu polise bildirmesine rağmen tehdit edenler hakkında şimdiye kadar her hangi bir işlem yapılmadı.
Yasaların eski ve yetersiz olduğunu ve sosyal medyada işlenen nefret suçları ve tehditlerle baş edemediğini söyleyen Nordling, yasaların değiştirilmesi ancak bununla yetinilmemesi gerektiğini belirttikten sonra şunları kaydediyor:
“Ancak ifade özgürlüğü ve demokratik tartışmaları savunmak ve korumak için sadece yasalarda değişikliğe gidilmesi yetmez. Polis ve mahkemeler yürürlükte olan ve yeni çıkacak yasaları uygulanmalı. Tehditler ciddiye alınmalı. Gazetecilere yönelik ölüm tehditleri cezadan kurtulma özgürlüğü anlamına gelmemeli.”