Biz yaşadıklarımızdan biliyoruz
General Elektrik işçisi Evrensel'in Toplu İş Sözleşmesi ekine farklı fabrikalardaki işçi arkadaşlarının yanlarında olacaklarını yazdı.

General Elektrik işçisi
Gebze
Bizler Birleşik Metal-İş üyesi işçileriz. 1000’e yakın işçinin çalıştığı eski Alstom şimdiki General Elektrik işçileri olarak bu toplusözleşme sürecinde EMİS ile masaya oturduk. Sözleşme sürecindeki teklifleri bizim emeğimize değer vermediklerinin en açık kanıtıydı. Üstüne bir de yürüyüşlerimiz yasaklandı. Uyarı için yapmak istediğimiz eylemlere TOMA’lar ve polisler getirildi. İşveren bundan güç aldı ama bizlerde buradan bilendik, birleştik.
Patrona milyonlar kazandıran bizleriz ama sözleşmenin başında önerdiği rakamlar sefalet zammıydı. Grevimizin yasaklanabileceğini bilerek hareket etmeye çalıştık. Kararlı durmak ve işçinin iradesinin tanınmasını sağlamak için sendika ile de çok yol katettik. Geçmiş dönemden tecrübeliyiz çünkü. Yine o dönem sormuştuk; CEO bize üretimde dünya 4’üncüsü olduğumuzu söylüyordu. 10 yıllık bir işçi olarak bu fabrikaya ilk girdiğimde ayda en fazla 20 trafo üretebiliyorduk. Şimdi 50 trafo üretmemize rağmen, üretimdeki artış maaşlarımıza neden yansımıyor diyorduk.
Grev süreci boyunca kararlı durduk ama grevden sonra patronun oyunları ortaya çıkmaya başladı. Grev yaptığımız günlerin ücretleri kesildi, hatta fabrikaya girip fiili olarak çalışmadığımız günün bile kesintisi oldu. Mücadeleyi ileriden sahiplenen arkadaşlarımız işten çıkartıldı. Bu da moral bozukluğuna sebep oldu. Biz yaşayarak öğrendik. Sözleşme bitince baskı bitmiyorsa demek ki mücadelenin de bitmemesi gerek. Greve çıkmak hepimiz için iyi oldu kuşkusuz. Bunca baskıya rağmen, istedik ve yaptık demek bile önemliydi. Ama ardından gelen süreci de göğüslememiz gerekirdi. Hem bizim hem de sendikanın... Aldığımız zamlar kötü değil ama birlikte hareket etmeye devam etmeliyiz.
Şimdi aynı zamanda temsilcilik seçimlerimiz de oldu. Birçok fabrikada seçilen temsilciler sonra değiştirilir. Biz bunun olmasını istemiyoruz. Arkadaşlarımızı seçen, 2 yıl yetki veren bizleriz. Bunu unutmamaları gerekiyor. Şimdi seçtiğimiz arkadaşlarımızın değiştiğini görmek istemiyoruz.
Arkadaşlarımız işten atıldıktan sonra bizler daha fazla çalışmaya başladık. Kriz dillerinden düşmüyor ama 2 haftadır 8 saat yerine neredeyse 12 saat çalışıyoruz. Bu çalışma saatleri içinde de hem geçen grevimizi hem de referandum sürecini konuşuyoruz. Patrona yakın duranlar sürekli müdürlerle, işverenle sağlıklı bir ilişki, köprü kurmaktan bahsediyor. Sendikayı saf dışı bırakmak istiyorlar. Biz bunları tartışıyoruz. Eskiye göre daha açık oluyoruz birbirimize.
Referandumda hayır havası bizim fabrikada çok kuvvetli esiyor. Bir arkadaşımız maddelerin çıktısını alarak ne anlama geldiğini, bize bir yararı olmadığını anlatıyor. Başka bir arkadaş yaşadığımız süreci ve evet çıktığında daha büyük baskılarla yüz yüze gelebileceğimizi söylüyor. Evet diyen arkadaşlar da katılıyor sohbetlere. Ülke iyiye gitsin diye evet demeliyiz diyorlar. “Bakın aldığınız zamlar iyi oldu” diyorlar. İşte tam da bu yüzden karşı çıkıyor herkes. Bu zammı hükümet vermedi. Destek de görmedik. Hükümete rağmen, biz aldık. Bunu evet diyebilelim diye ne kadar kullanırlarsa kullansınlar, biz yaşadıklarımızdan biliyoruz her şeyi.
İlk gün de söylemiştik bu grev sadece EMİS kapsamındaki 2 bin 200 işçiyi ilgilendirmiyor diye. Şimdi başka fabrikalardaki arkadaşlar sözleşme sürecine hazırlanacaklar. Onların yanında olacağız. Artıları ve eksileri ile yaşadığımız süreci paylaşacağız. Birlik fabrika içerisinde zaten olmalı ama asıl gereken tüm işçilerin birleşmesidir!
Evrensel'i Takip Et