18 Mart 2017 09:06

Onlar gerçekleri korkusuzca yazardı

Adana'da seçim otobüsündeki kazada hayatını kaybeden Evrensel Muhabiri Hasan İşler ve DİHA Muhabiri Volkan Eryiğit’in ölümünün üzerinden 13 yıl geçti.

Paylaş

Adana’da 2004 yerel seçimlerinde Demokratik Güç Birliğinin seçim otobüsünde haber takibi yaparken geçirdikleri kaza sonucu yaşamını yitiren gazetemiz Evrensel’in Muhabiri Hasan İşler ve kapatılan DİHA Muhabiri Volkan Eryiğit’in ölümünün üzerinden 13 yıl geçti.

19 Mart 2004’te yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden iki gazetecinin aileleri yaşadıklarını anlattı.

Hasan İşler’in babası Semih İşler oğlunun hep ezilenlerin yanında yer aldığını söyledi. Hasan’ın ağabeyi Ayhan İşler ise “Hasan bugün yaşasaydı gerçekleri korkusuzca yazmaya devam ederdi” dedi.Volkan Eryiğit’in babası Aydın Eryiğit ise “Oğlum tüm ezilenlerin gazetecisiydi” dedi. 

‘HASAN GERÇEKLERİ KORKUSUZCA YAZARDI’

Gazetemize konuşan Hasan İşler’in babası Semih İşler, Hasan’ın ileriyi gören, insanlara öncülük eden bir kişiliğe sahip olduğunu ve işçiler için mücadele ettiğini söyledi. Aile olarak her zaman ezilenden yana, ezenin karşısında olduklarını ifade eden baba İşler, “O da ölünceye kadar böyleydi. Olması gereken bu, ezenlerin karşısında olacağız. Çocukluktan ustalığa kadar hayatımız işçilikle geçti. Böyle bir ailede yetişti. Dürüstlüğü öğrettik. ‘Kimsenin hakkını yeme, kimseye de hakkını yedirtme’ dedik” dedi. 

Hasan’ın ağabeyi Ayhan İşler, Hasan’ın doğruluktan şaşmayan, taviz vermeyen, güçlünün karşısında bükülmeyen bir kişiliğe sahip olduğunu belirterek “Bugün yaşasaydı gazeteciliği de böyle yapardı. Bugün de gerçekleri korkusuzca yazmaya devam ederdi” dedi. 

Hasan’la ilgili iki anısını anlatan İşler, birinde kendisine aldığı montunu durumu iyi olmayan bir arkadaşına verdiğini, diğerinde bir pazar günü boyacı dükkanlarının karşısında kardeşiyle birlikte üçüncü kata kum taşıyan tanıdığı bir üniversite öğrencisine yadım ettiğini anlattı. İşler, Hasan’ın paylaşımcı ve emeğe değer veren özellikleri nedeni ile Evrensel’de olduğunu söyledi.

‘OĞLUM TÜM EZİLENLERİN GAZETECİSİYDİ’

19 Mart 2004 yılında yaşanan kazanın acısını dün gibi hissettiklerini dile getiren Volkan Eryiğit’in babası Aydın Eryiğit ise DİHABER’e konuştu. Eryiğit, “Oğlum tüm ezilenlerin gazetecisiydi” dedi.

Baba Eryiğit, “Herkes onu çok seviyordu. Volkan  tüm ezilen kesimlerin gazetecisiydi. Tüm halkların muhabiri oldu. Kendisinden çok halkını düşünüyordu. Tüm varlığı ile kendisini özgürlüğe, demokrasiye adamıştı. Amacı ve derdi; özgürlük ve demokrasi idi” diye konuştu. Özgür basın kurumlarının KHK’lerle susturulamayacağını söyleyen baba Eryiğit,  “Basına yapılan baskılar aslında tüm halka yapılmıştır. Çünkü basın özgür olmasa halk da özgür olmaz. Halkı yansıtan özgür basındır. Özgür basın olmasa yaşam olmaz. Doğru haberi ancak özgür basından alırız. O olmazsa nereden gerçek tarafsız bilgiyi alırız. Özgür basın susturulmasına bizler izin vermemeliyiz. Bu uğurda canını verenler için sahip çıkılmalıdır” diye konuştu.

'ONUN HAYATI BANA ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ'

Ezgi İşler/Hasan İşler’in Yeğeni: Ölümünün üzerinden seneler geçmesine rağmen acımız her geçen gün katlanarak büyüyor. Ben amcamla çok fazla vakit geçiremedim belki ama hem yaşarken yaptıklarıyla hem de öldükten sonra hakkında anlatılanlarla bana çok şey öğretti ve karakterimin şekillenmesine yardımcı oldu. O çok vicdanlı, yardımsever ve haktan yanaydı. Doğruyu söylemenin başına bir iş açacağını bilse de doğruları söylemekten çekinmezdi. Evrensel gibi bir gazetede çalışmasının nedeni de bu olmalı. Her zaman devrimci bir duruş sergiledi ve hayatını mücadelesine adadı. Ben de bir şekilde onun mücadelesini devam ettirmeye çalışıyorum. Onunla daha çok vakit geçirmek isterdim. Hâlâ ondan öğreneceğim çok şey var.

'HAKSIZLIĞA KARŞI MÜCADELE ETMEYİ AMCAMDAN ÖĞRENDİM'

Özge İşler/Hasan İşler’in Yeğeni: Benim çocukluğum babaannemlerde geçti. Orada tüm amcalarım, nenem ve dedemle yaşıyordum. Babam yurtdışında çalışıyordu çünkü. Amcam öldüğünde ben 6 yaşındaydım. ölüm haberini aldığımız an hala aklımdan silinmedi. Küçüktüm ama amcamla geçirdiğim çoğu anı hatırlarım. İlk bilgilerimi ondan öğrendim, evimin adresini hatırlamayı, telefon numaramızı… Bizimle çok zaman geçirdi. Oyun oynardık birlikte. Cetvelleri, kitapları, çizimleri çok ilgimi çekerdi. Ara ara fotoğraf makinesiyle oynardım. Babaannem “Oynama kızım” derdi. Ama amcam izin verirdi, kızmazdı ki. O çizim yaparken odasına geçip onu izlemeye bayılırdım. Ben de boyama yapardım o sırada. 4-5 yaşımda olmama rağmen benim fikirlerimi sorar, kendi fikirlerini anlatırdı. Bu çok iyi hissettirirdi bana; büyükmüşüm gibi… Anasınıfına ilk yazıldığımda zorluk çıkarmışlardı. Ya kendi mahallemdeki okula gitmem gerekiyormuş, ya da belli bir ücret ödemeliymişiz. Amcam suç ilköğretimin ücretsiz olduğunu, suç işlediklerini, kayıt cihazıyla kaydettiklerini söylemişti. Bu şekilde istediğim okula yazdırdı beni. O kadar mutluydum ki okul gazete binasına yakındı, elimi tuttu oraya kadar birlikte yürüdük. Gazetedeki herkese okula başladığımı anlatıyordum. Gülsüm abla, Ercüment Abi, Sinan Abi…

Amcam mücadele etmişti. Gözümde kahramandı. Haksızlıklara, zorluklara karşı mücadele edebilmeyi ondan öğrendim. Huzurla uyusun. (MEDYA SERVİSİ)
 

ÖNCEKİ HABER

PEN ayın kitabını seçti: ‘Feminizmi Düşünmek’

SONRAKİ HABER

Maltepe tiyatro günleri başlıyor  

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa