SİT alanları yağmaya açılıyor!
Muğla Çevre Platformu ve Ayvalık Tabiat Platformu, kaygı yaratan SİT alanları raporu üzerine milletvekillerine yönelik açık mektup yayınladı.
Yusuf YAVUZ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ülke genelindeki 21 bölgede doğal sit alanlarına yönelik yapılan ekolojik ve mevsimsel temelli raporlama çalışmasının ilk örneklerine tepkiler gelmeye başladı. Muğla ve Balıkesir’deki çevre örgütleri, söz konusu çalışmalarda iki ildeki kıyı alanlarında bulunan 1. Derece doğal sit alanlarının statülerinin 2. ve 3. dereceye düşürüldüğüne dikkat çekerek, korunan alanların betonlaşmaya açılacağı uyarısında bulundu. Muğla Çevre Platformu ve Ayvalık Tabiat Platformu, konuyla ilgili çekinceleri içeren bir mektup hazırlayarak TBMM’de bulunan bütün milletvekillerine gönderdi. Bakanlıkça ülke genelindeki doğal sit alanlarında yapılan araştırma sonuçlarının içeriğinin henüz bilinmediğine dikkat çekilen mektupta, Bakan Mehmet Özhaseki’den konuyla ilgili açıklama yapmadığı belirtilerek kaygılar paylaşıldı.
DOĞAL SİT ALANLARI SİL BAŞTAN YENİDEN DÜZENLENECEK
Muğla Çevre Platformu ve Ayvalık Tabiat Platformu, TBMM’de görev yapan tüm 26. dönem milletvekillerine yönelik bir açık mektup yayınladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan ve ülke genelinde 21 bölgeyi kapsayan alanda bulunan doğal sit alanlarıyla ilgili raporlama çalışmasının kaygı yarattığına değinilen mektupta şöyle denildi:
“2016’nın son günlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından Muğla İli ve Balıkesir İli Ayvalık ilçesi Doğal SİT alanlarının yeniden tanımlanması yönünde ‘bilimsel’ raporlar hazırlandığı ortaya çıktı. İlgili yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarınca yapılan araştırmalar şunu göstermektedir:
Söz konusu bilimsel araştırmalarda Muğla ve Ayvalık için mevcut 1’inci derece Doğal SİT koruma statülerinin özellikle kıyılarda çok büyük ölçüde 2’inci ve 3’üncü dereceye indirildiği ve ülkemizin eşi benzeri olmayan doğal hazinelerinin turizme, betonlaşmaya açılmasının öngörüldüğü; Ortaya çıkan bu koruma statüleri değişiklik önerilerinin sadece Muğla ve Ayvalık için geçerli olmadığı, Türkiye’yi 21 bölgeye ayıran ihalelerle bu bilimsel araştırmaların tüm ülkemiz için gerçekleştirmekte olduğu.”
‘ÜLKENİN DOĞAL CENNETLERİ İÇİN ÖLÜM FERMANI’
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde hazırlanan ‘4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Doğal SİT Alanları Raporu’ başlığını taşıyan çalışmanın, yalnızca Muğla ve Ayvalık’la (Cunda Adası) ilgili sonuçlarının bilindiğine işaret edilen mektupta, “Her ikisi de ülkemizin doğal cennetleri için bir ölüm fermanı niteliğinde” ifadelerine yer verilerek şöyle denildi:
CUNDA ADASININ YÜZDE 90’I ÜÇÜNCÜ DERECEYE DÜŞÜRÜLDÜ
“Halen Ayvalık Tabiat Parkı içinde yer alan ve bugüne kadar tamamı 1. Derece Doğal SİT Alanı olarak tanımlanan Alibey Adası’nın (Cunda) durumu çarpıcı bir örnek. Yapılan ‘bilimsel’ araştırmaya göre adanın neredeyse yüzde 90’ı ikinci ve üçüncü derece koruma alanına dönüştürülmektedir; Sürdürülebilir Turizm Tesisleri’ne ve Günübirlik Turizm Tesisleri’ne ve yerleşimlere açılmaktadır. Özel firmalara yaptırılan yeni değerlendirmelerin hangi ‘bilimsel kıstaslara’ göre yapıldığı ise belirtilmediği gibi sonuçları da açıklanmamıştır.
MUĞLA’DA KIYI ALANLARININ KORUMA STATÜLERİ DÜŞÜRÜLDÜ
Sahip olduğu büyük ve eşsiz doğal zenginliklerle Muğla ili için öngörülen koruma statüleri çok daha büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu düşündürmektedir. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın değerlendirmesine göre deniz kıyısında yani Muğla kıyılarının en değerli arazilerinde; 50 bin dönüm 1. Derece Doğal SİT alanının statüsünü, ‘sürdürülebilir turizme’ izin veren 3’üncü dereceye, yine 1. Derece 12 bin 500 dönüm alanı tamamen koruma alanı dışına ve 550 bin dönümü de, 1. Derece Doğal SİT alanı statüsünden, 2. derece nitelikli koruma alanı statüsüne, yani günübirlik tesisler adı altında betonlaşmaya dönüştürülebileceği ortaya çıkmaktadır.”
BAKANLIK, KORUNAN KIYILARIN YARISINI BETONLAŞMAYA AÇTI
Bakanlıkça yapılan çalışmayla ortaya çıkan değişimin, Muğla ilinde toplam 1 milyon 800 bin dekarlık 1. Derece Doğal Sit Alanı’nın üçte birini içerdiğinin görüldüğüne işaret edilen mektupta, “Ama asıl değerli araziler olan kıyı alanları açısından planlar incelendiğinde, değerli kıyı arazilerinin neredeyse yarısının betonlaşmaya açıldığı görülmektedir” denildi.
MECLİSTEKİ TÜM MİLLETVEKİLLERİNE TARİHİ ÇAĞRI
Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin Mecliste bulunan tüm Milletvekillerine seslenen iki ilin çevre örgütleri, ortak mektupta ayrıca şu ifadelere yer verdiler:
“Siyasi parti ayrımı olmaksızın ilgili yerel yönetimlerimizin yanı sıra TMMOB, Mimarlar Odası, Türkiye Kent Konseyleri Platformu gibi pek çok saygın sivil toplum kuruluşu da kaygılarımızı paylaşan açıklamalar yapıyorlar. Bu bölgelerin mutlak olarak korunması gerektiğine işaret eden, ulusal ve uluslararası yüzlerce bilimsel yayın bulunuyor.
SİT ALANI ÇALIŞMASI YATIRIM ŞİRKETİNE İHALE EDİLDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlattığı bu araştırmalarda yer alan ve doğal zenginliklerimizi yok sayan statü değişikliği önerilerini anlamak ve kabul etmek mümkün görünmüyor. Bunların tümü bir yana, Muğla ili Doğal SİT Alanları araştırmasının kamu çıkarı ihlali yaratabilecek şekilde bir uluslararası gayrı menkul danışmanlığı yatırım şirketine (Enisa Ltd.) ihale edilmiş olmasını bir skandal olarak değerlendiriyoruz.
‘BAKAN ÖZHASEKİ AÇIKLAMA YAPMADI’
Ülkemizdeki tüm Doğal SİT Alanları’na ilişkin yapılan diğer 19 araştırmanın sonucu henüz bilinmiyor. Ama ciddi bir kaygı yaratıyor. Bu bilimsel raporlar hakkında, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki, gerekse Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Sayın Kemalettin Tekinsoy bugüne kadar net bir açıklama yapmadılar.
Saygın Milletvekillerimizi kendi bölgeleri için yapılan ve kısa süre içinde sonuçları açıklanması muhtemel ‘4 Mevsim Bilimsel Temelli Ekolojik Doğal SİT Alanları Bilimsel Araştırmaları’ konusunda uyarmayı bir görev biliyoruz. Ayvalık Tabiat Platformu ve Muğla Çevre Platformu olarak, ülkemizin geleceği için bu konunun takipçisi olmanızı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan hala yanıtını alamadığımız bu soruların yanıtını araştırmanızı, kamuoyumuzla paylaşmanızı talep ediyoruz.”
TÜRKİYE’DE TOPLAM 2134 DOĞAL SİT ALANI BULUNUYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğunda bulunan Türkiye’nin doğal sit alanlarının sayısı ve yüzölçümleri Eylül 2014 itibari ile şöyle sıralanıyor: 1. Derece Doğal Sit Alanı: 1090 adet (1.208.624 hektar), 2. Derece Doğal Sit Alanı: 334 adet (227.409 hektar), 3. Derece Doğal Sit Alanı: 536 adet (173.318 hektar). Bunun yanı sıra ayrıca 108 niteliği belirsiz, 63 sürdürülebilir, 3 tane de nitelikli korunan doğal alan bulunuyor.