25 Mart 2017 17:33

Löseminin kökenleri

Lösemi hastalığının kökenlerine dair yapılan yeni bir araştırma, hastalık ile ilgili yeni bilgiler keşfedilmesine neden oldu.

Paylaş

Yeni yapılan bir araştırmanın sonuçları lösemi hastalığının ilk olarak 45 milyon yıl önce ilkel kıvrık kanatlı yarasalarda başladığını ortaya çıkardı. Lösemiye karşı yeni bir tedavi yöntemi geliştirilmesine yol açabilecek bu buluşta eski DNA izlerinde kan kanserine neden olan virüs türü bulunmuştur. Bu keşif ile birlikte retrovirüslerin fosil kayıtlarında "neredeyse yarım milyar yıl öncesine dayanan bir virüs ailesinin" eksik bir bağlantısı bulunmuş olabilir. Lösemiye neden olan ve "deltaretrovirus" olarak da bilinen T-lenfotropik-1 (HTLV-1) virüsü dünya çapında 15 ila 20 milyon insanı etkileyebilir ve lösemiye nedne olabilir.

Uzun yıllardan beri “deltaretrovirüslerin” insanlara enfekte olduğuna inanılıyor fakat bu virüs türlerinin fosil kayıtları bulunmadığından, kökenleri bugüne kadar bir sır olarak kalmıştı. Araştırma ekibinin başında bulunan Glasgow Üniversitesi Virüs Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Robert Gifford; bu viral dizinin keşfinin, retrovirüslerin fosil kayıtlarındaki en büyük boşluğu doldurduğunu söyledi.

Ulusal Bilimler Akademisi bildirilerinde yayınlanan çalışma, bu virüslerin 20 ila 45 milyon yıl arasında olduğuna dair kesin kanıtlar sunuyor. Virüs türüne ait temel bilgiler sunan ve bilim insanlarının ileride virüsleri daha iyi anlamalarına imkan tanıyacak olan bu araştırma için Dr. Gifford, bu bulguların, memelilerin bu virüslerden kaynaklanan tehditlerle mücadele etmek için özel olarak geliştirilmiş mekanizmaları anlamak için bir araç olarak da kullanılabileceğini söyledi ve bu virüslerin tarihini anlamanın, bilim insanlarının, gelecekte insanları ve hayvanları nasıl etkilediğini daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını ekledi.

http://www.telegraph.co.uk/news/2017/03/13/leukaemia-began-bats-45-million-years-ago-study-finds/

ÖLÜMDEN SONRAKİ 10 DAKİKA

Yoğun bakım uzmanlarının yaptığı son araştırmalarda nabzı durmuş bir hasta ile uykuda olan sağlıklı bir insanın beyin dalgaları arasında gözle görülür bir benzerlik gözlemlendi. Araştırmada, "hem kardiyak ritmi hem de arteryal kan basıncının (ABP) kesilmesini takiben tek delta dalgası patlamaları sürdüğünü" belirtilirken, bulgular, Batı Ontario Üniversitesi'nden bir ekip tarafından yayınlanan yeni bir raporda bildirildi.Araştırmacılar tarafından daha önce yapılan çalışmalarda beyin aktivitesinin kalp atışlarının durmasından kısa bir süre sonra veya önce düşünse de, geçen yıl yapılan iki araştırma bazı genlerin insanın ölümünden sonra sanıldığından daha enerjik bir şekilde işlev gösterebildiğini ortaya çıkardı.

Üzerinde araştırma yapılan dört kişiden yalnızca bir tanesi kalp atışı durmadan çoğu hastada aktivite gösteren uzun süreli beyin faaliyetleri sergiledi fakat araştırılan beyinlerin hepsi ölümden birkaç dakika sonra farklı davranışlar gösterdi. Bu durum araştırmanın içine ölümden sonra beyne neler olduğu ile alakalı farklı gizemler ekledi. Doktorlar beyin tarafından gösterilen bu faaliyetlerin amacının ne olduğunu henüz bilmiyorlar ve mümkün olduğunca bu sınırlı örnekten önemli sonuçlar çıkartmaya çalışıyorlar. Ekibin çalışma şartları ve deney koşulları göz önüne alındığında beyin tarafından gösterilen bu aktivitelerin keşfedilmesinde bir yanlışlık olduğunu ve uzmanların yanıldığını söylemek zor olsa da doktorlar, bulguların yeni tıbbi ve etik sorunlara yol açabileceğini kaydediyorlar.

http://www.independent.co.uk/news/science/what-happens-die-brain-activity-life-heart-beating-death-after-eeg-study-research-a7620131.html

ÖNCEKİ HABER

Metin Feyzioğlu: Yerin dibine inmeye hayır

SONRAKİ HABER

SPOR

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa