22 Haziran 2012 11:29
Hakan Ongan

Gün geçmiyor ki; dünyada eşi benzeri görülmemiş uygulamalar inanılmaz gerekçelerle uygulamaya konulmasın. Kadın bedeni üzerinde kontrolden yumurtanın silah olarak kabul edilmesine ve yıllarca cezalara hükmedilmesine kadar varan uygulamalar, bazılarının ayılmasına yetmedi. Peki, bunca şey olup biterken işçi sınıfına saldırıda geri durulur mu? Tabi ki; bu alanda yapılanlar da 12 Eylül dönemine rahmet okutur nitelikte. Öne sürülen gerekçeler ise inanılır gibi değil. Örneğin, THY'de grev yasağının gerekçelerinden birisi, " …Grev olursa nitelikli işçi bulunamaması…". Yani grevi kıramam diyor yasa yapıcılar. Bu durumdan hâlâ sevinilecek bir şeyler bulmak isteyenler için de birtakım sonuçlar çıkarmak mümkün. Nitekim sistem henüz uçmayı becerebilecek imam hatipliler veya Memur-Sen başkanı özelliklerinde hostesler bulamıyor. Güleriz ağlanacak halimize…
Şaka bir yana, bizlerin bu olup bitene gülecek halimiz yok. Çünkü THY'deki uygulamanın sonuçlarının nerelere kadar uzanabileceğini öngörmek pek de zor değil. Bu nedenle, THY ile ilgili işten atma ve grev yasağı kararından haberdar olur olmaz bir araya gelerek ne yapabileceğimizi tartıştık. Öncelikle ulusal ve uluslararası kamuoyunun oluşturulması gerektiği sonucuna ulaştık ve çeşitli dillerde imza metinleri oluşturduk. Elde ettiğimiz sonuç başarılı sayılabilir. Birkaç gün içerisinde çoğunluğu akademisyen olan 200'ün üzerinde imzaya ulaştık. Destek veren imzacılar arasında konuyu kendi meclisine ve Avrupa Parlamentosuna taşıma sözü veren demokratik kitle örgütü temsilcileri ve milletvekilleri de var. İspanyol Parlamentosu Milletvekili Gaspar Llamazares bunlardan birisi.
Fakat tüm bu çabalar içerisinde en çok ilgi çekici olanı, Barcelona kulübünün THY ile ilişkilerini gözden geçirmesi amacıyla mail bombardımanına tutulması oldu. Barcelona kulübünün karşılık olarak konuyu takip ettiklerini belirtmeleri ve yönetim kurullarına taşıyacaklarını belirtmeleri ise hepimizin umutlarını güçlendirdi.
Malum, THY Barcelona kulübünün ana sponsorlarından ve yerel takımlardan sonra Türkiye'de en sevilen kulüplerden birisi. Bu kulübün bir diğer özelliği ise, THY'deki gibi olaylara ilişkin tutumunu her fırsatta ifade etmesi ve bu imajının herkesçe biliniyor olması. Hayat bazen bizlerin ve kurumların samimiyetlerini test etme imkanı sunuyor. Bu durumda mangalda kül bırakmayan birçok sendika başkanını, sivil toplum yöneticisini ve elbette Barcelona'yı tanımış olacağız…

*İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

Evrensel'i Takip Et