30 Mart 2017 01:50

Özer AKDEMİR
İzmir

Pazartesi günü Bergama’da EGEÇEP ve Bergama Çevre Platformu tarafından düzenlenen “Anayasa Referandumu ve Çevre “ konulu panele katılım için Bergama’daydık. Panel öncesi İzmir’den giden yaklaşık 25 kadar EGEÇEP’li, Bergama Çevre Platformu üyeleri ile buluşarak Bergama pazarında “Hayır” içerikli bildiriler dağıttı. Bergama’nın dış mahallelerinde, devlet hastanesi ile karşı karşıya olan pazar yeri, yöre köylülerinin buluşma noktasıydı aynı zamanda. Yetiştirdikleri sebze-meyvesini satmak için haftanın bir günü ilçeye inen Bergama köylülerinin referandum eğilimlerinin gözlenmesi açısından iyi bir fırsattı bu. 

SON İKİ SEÇİMDE BERGAMANIN TERCİHLERİ

Bergama yıllardır sağ muhafazakar bir seçmen profiline sahip olmasına rağmen iki dönemdir CHP’li genç belediye başkanı Mehmet Gönenç yarışta ipi göğüsleyen kişi olmuştu. 7 Haziran ve 1 Kasım Genel seçimlerine baktığımızda CHP’nin %42.7 (7 Haziran) - 43.3 (1 Kasım) oranında bir oy aldığı görülürken, 7 Haziranda %33’lere kadar gerileyen AKP (2011’de %43 idi) 1 Kasım’da ülke genelinde olduğu gibi Bergama’da da oyunu arttırmış, artış oranı ise %5’i bulmuştu. AKP’nin bu %5’lik oyu MHP ve diğer sağ partilerden belki bir miktar HDP’li seçmenden de aldığını sonuçlara bakarak söylemek mümkün. Bu arada 7 Haziran’da %3.5 oy alan HDP’nin 1 Kasım Genel Seçimlerinde oyunun %2.8’e düşürdüğünü söyleyelim.

‘EVET’Çİ İLE KARŞILAŞMA ŞAŞKINLIĞI

Çok da örgütlü bir şekilde olmayan, ellerinde “hayır” yazılı herhangi bir parti ya da kurum imzası taşımayan bildirilerle pazar yerindeki pazarcı esnafa ve alışveriş yapan vatandaşlara bildiri dağıtımı başladığında iki farklı tepki ortaya çıktı. İzmir’de Karşıyaka, Konak, Güzelbahçe, Buca gibi sol-sosyal demokrat siyasi görüşe sahip vatandaşların yaşadığı yerlerden gelen EGEÇEP’lilerin birkaç bildiri dağıtımının ardından yaşadıkları şaşkınlığı buraya not etmek gerekiyor. “Referandum’da hayır diyoruz” sözleriyle dağıtılan bildirileri bazı esnaf ve vatandaşlar alıp teşekkür ederken bazılarının sert bir şekilde geri çevirmesi, hiç almak istememeleri ya da terslemeleri bildiri dağıtanların şaşkınlığına neden oldu. Bu aslında doğal bir şaşkınlıktı çünkü İzmir’de oturdukları mahallelerde de bu tür referandum çalışmasına katılanların hiçbiri bu çalışmalar sırasında böyle tepkilerle karşılaşmamışlardı. Tek tük “Evet”çi çıksa da “Hayır” içerikli bildirilere yoğun bir ilgi ve sahiplenmenin olduğu İzmir metropol ilçelerinden sonra Bergama gibi taşra bir ilçede yapılan çalışma kent/kır arasındaki siyasi eğilim farkını ve kutuplaşmayı da ortaya seriyordu.

‘EVET’ÇİLERDE SERTLİK DİLİ 

Gözlemlenen başka birşey ise “Evet”çi olduklarını söyleyen kesimlerin “Hayır”cılara yaklaşımındaki sertlikti. Bildirileri reddederkenki söylemleri hergün AKP’nin borazanı olan televizyonlarda izlediklerinin birebir kopyasıydı; “PKK da hayır diyor. Bu bildirinin aynısını geçen Diyarbakır’da da dağıtıyorlardı. Avrupa’nın hayır dediği yerde tabii ki evet diyeceğiz. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenler “Hayır” diyorlar...” gibi. Bildirileri reddederken ya da kendileriyle iletişim kurmaya çalışanlara karşı sergiledikleri vücut dili de tehditkar, ötekileştirici, kutuplaştırıcı bir dildi. Hepimizin her gün en üst düzeyde, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere AKP’nin tüm kadrolarında görmeye artık alıştığımız dildi bu. 

KARARSIZ DEĞİLLER AMA KORKUYORLAR

Bir diğer dikkat çeken konu ise bazı vatandaşların bildirileri alırken, görüşlerini gizleme gereği duymalarıydı. Özellikle “daha kararımı vermedim” diyenlerin tedirginliği gözlerinden okuyordu. Kararlarını vermiş ama bunu açıktan söylemeye çekinen bir halleri var gibiydi.  Bildiri dağıtımı sırasında birkaç kişinin “Hayır çıkarsa ülke karışacak diyorlar. Bundan korkuyoruz” demeleri, AKP yöneticilerinin tıpkı 1 Kasım seçimleri öncesinde olduğu gibi “Biz kazanamazsak kaos olur. İç savaş çıkar” tehditlerinin halkta belli bir karşılık bulduğunu, korku ve endişeye yol açtığını gösteriyordu. 

‘HAYIR’CILAR TEDİRGİN

“Hayır” cephesindeki duruma bakacak olursak; AKP’nin  tüm devlet kurumlarını yanına alarak yarattığı baskı, ötekileştirme, “Hayır”cıları ‘terör örgütleri’ ile yan yana anma söylemlerinin bu kesimi de etkilediğini, en azından psikolojik olarak referandum çalışmasına endişeli bir ruh hali ile başlamalarına neden olduklarını söylemek mümkün. Bildiri dağıtımı sırasında sergilenen çekingen tutum ve Bergamalıların özellikle tanıdıkları, bildikleri kişilere verme çabaları bunun bir göstergesi idi.

BERGAMA’DA HAYIR ÖNDE

Sonuç olarak, bildiri dağıtımı sonrası dağıtanlarla yaptığımız değerlendirmede tüm baskılara ve çalışmanın yetersizliğine rağmen “Hayır” oylarının ‘Evet’i Bergama’da da geçeceği yönünde. Bu oranını %55, %60’a çıkaran görüşler de vardı, %50’yı çok az geçeceğine yönelik olanlar da. 

16 Nisana çok az bir süre kalmışken Bergama’da ve İzmir’in taşra ilçe ve köylerinde “Hayır” oylarının “Evet”e oranla yüksek ama bu oranın merkezdekine göre çok daha düşük olduğunu söylemek mümkün. Çalışmanın buralarda yoğunlaştırılması, AKP’nin ve onun güdümündeki devlet kurumlarının baskılarına göğüs gererek, cesaretle “Hayır”ın meşruluğunu ve haklılığını anlatmak gerekiyor. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et