Gel kardeşim ‘hayır’da buluşalım
İstanbul LC Waikiki’den bir grup işçi Evrensel'e yazdıkları mektupla sınıf kardeşlerine hayır çağrısı yaptı.
LC Waikiki’den bir grup işçi
İstanbul
Biz aynı kaderi paylaşanlarız; ekmeğimizi, alın terimizi akıtarak kazananlarız, biz işçiyiz. Fabrikamızda işyerlerimizde işimizi yaparken bir birimizi tamamlarız. Birimiz biçer, birimiz dikeriz, kimimiz paketler, kimimiz taşırız. Yolları, köprüleri yapanlarız, tarlaları eken binaları dikenleriz yani.
Ve bizler eğer tek isek, yalnız, bir başımıza isek, işte o zaman emeğimizin karşılığını asla alamayız. Bizi bölmek isteyenler ne yazık ki bunu başarıyorlar da. Biz Kürt, Türk, Alevi, Sünni diye bölündükçe, biz ülkücü, muhafazakar, sosyal demokrat olarak bölündükçe bizi yönetmeleri kolay olur. Ve biz bu bölünmüşlüklerimizden yan yana duramadığımız için işyerlerimizde karın tokluğuna çalışmak zorunda kalıyoruz.
Şimdilerde ise işyerlerimiz de bölünmüşlüğümüzün sebebi referandum. Evetçi misin, hayırcı mı? Bir birimize tahammülsüzce yaklaşıyoruz, bu meselede kimse kimseyi dinlemiyor. Hatta bazı arkadaşlarımız tuvaletlere küfürlü yazılar yazmaya kadar vardırmış işi. Hayırcılar evetçilere, evetçiler hayırcılara küfür eder duruma gelmişiz.
DAHA FAZLA AYRIŞMAK İSTEMİYORUZ
Biz LC Waikiki de çalışan bir grup işçiyiz. Bir araya gelip bu konuyu tartıştık ve bu mektupla hem aynı tezgahta çalıştığımız arkadaşlarımıza hem de diğer fabrikalardaki işçi kardeşlerimize seslenmek istedik. Bugüne kadar bizi yönetenler patronlarla birlikte bizi böldüler.
Ücretlere zam istediğimizde, sendika dediğimizde, işyerlerimize kreş istediğimizde karşımızda dikilenler, iş seçimlere geldiğinde yanımızdaymış gibi davrandılar. Birileri yükünü tutturdu aldı yürüdü. Biz işçiler ise hep ekonomik olarak daha kötü duruma düştük. Bu nedenle bizler diyoruz ki önümüzde ki referandumda bu bölünmüşlüklere dur demek için birleşmeliyiz ve hayır demeliyiz.
İhtiyacımız olan seçildikten sonra ulaşılmaz olan milletvekili sayısının artması değil. Tüm yetkilerin tek bir kişinin elinde toplanması hiç değil. Artık daha fazla ayrışmak ve bir birimizden uzaklaşmak istemiyoruz ve bunun için hayır diyoruz, demeliyiz.
BİZ AY SONUNU GETİREMEZKEN, YOL YAPTIK DENMESİNDEN BIKTIK
Biz aldığımız ücretlerle ay sonunu getiremezken, kendi geleceğimizle ilgili kurduğumuz tek hayal borçlarımızı kapatmakken; yol yaptık, köprü yaptık denmesinden artık bıkmış durumdayız. İşyerlerinde meslek hastalıkları sonucu bel, boyun fıtığı gibi hastalıklar yaşarken, iş kazalarında canımızı verirken yol yaptık, köprü yaptık denmesine artık tahammülüz kalmamıştır.
Kadın işçiler olarak bizler çocuk yapmamaya nerede ise mahkum ediliyoruz, işyerlerimizin koşulları bize adeta “Ya çocuk doğurma ya da işten ayrıl” diyor. Çocuk sahibi olan annelerimizin bir çoğu kreş olmadığı için işi bırakmak zorunda kalıyor. İşte bu nedenlerle hayır diyoruz.
Madem her şeyi bir üretiyoruz o zaman hayatın tüm renklerinden bizde yararlanmak istiyoruz. Bizde cebimizde üç beş kuruş kalsın istiyoruz, biz de ülkemizin en güzel yerlerinde tatil yapmak istiyoruz. Biz de çocuklarımıza iyi bir eğitim vermek istiyoruz. Biz de hastalandığımızda aylarca randevu kuyruğunda kalmak istemiyoruz. En önemlisi işyerinin kapısından içeri girdiğimizde geleceğimizin patronun iki dudağı arasında olmasını istemiyoruz. Ve biz hiç alın teri akıtmayanların bizim emeğimizin üzerinden geçinmesini istemiyoruz.
İşte bu nedenle hayır diyoruz.
Ülkemizin önce bölünmüşlüğünün ortadan kaldırması gerekir, daha çok demokratikleşmeye işçisine saygı duyan bir ülke haline gelmesi gerekir. Bu iktidardan öncekilerin kötü yaptıkları, bugün daha kötünün gerekçesi olamaz.
Bizler dün nasıl ki alçak darbe teşebbüsünün karşısında ocu bucu demeden dikildiysek, bugünde ülkemizin ve değerlerimizin tek bir kişinin elinde toplanmasını istemiyoruz.
GELECEĞİMİZİ BELİRSİZLİĞE ATMAMALIYIZ
Ve siz işçi kardeşlerimize bir çağrımız var. AKP’li, MHP’li, CHP’li, HDP’li... Hangi partiden olursak olalım. Bu kez partizanlığı bir kenara bırakıp bir birimizi dinleyelim. Dini dahi siyasete alet edenlere inat bir araya gelelim, kavga etmeden bir birimize küfür etmeden konuşalım. Ülkemizin neye ihtiyacı olduğunu tartışalım. Herkes referandum dan sonra kriz nedeniyle işçi çıkışları olacağını biliyor, şimdilerde istihdam seferberliği denmesinin bu kötü ekonomiyi düzetmeyeceğini herkes görüyor.
Hal böyleyken bu kez bir birimizi dinleyelim ve hep birlikte hareket edelim. Her şeyin hayırlı olması için ihtiyacımız olan tek şey budur.
Unutmayalım ki biz işçiler bölünmez ve bir arada olmayı başarırsak her şey biz işçiler için hayırlı olur. Bu nedenle bu kez kanmayalım aldanmayalım. Hayırda, geleceğimizin hayrı için birleşelim.
Bu mektubu okuyan her arkadaş karşıt görüşteki bir arkadaşının yanına gitsin sohbet etsin ne yapmalıyız diye. İnanınki kardeşler partizanlık yapmazsak bu kez biz kazana biliriz. Bu seçim parti seçimi değil, bu seçim sevdiğimiz liderleri seçme seçimi değil. Bu bizim geleceğimizin oylanması. Geleceğimizi belirsizliğe atmamalıyız.
Tüm işçi kardeşlerimizi selamlıyoruz.