1 Nisan 2017 04:57
/
Güncelleme: 07:47

Ben Nazlı 32 yaşımdayım. 17 yaşımda evlendim, ilk dayağımı 15 günlük gelinken yedim, kaynanamdan. Sonra anne oldum, şimdi iki oğlum var. Kendimi bildim bileli hiç bitmedi yaşadığım sorunlar sıkıntılar. Eşim ve çocuklarımla başka bir şehre taşındık, dedim ki aile oluruz, hayatımız değişir ama olmadı. Yeni evimizde her sabah 6’da kalkıyordum sanki kaynanam bana sesleniyormuş gibi hissediyordum. Psikolojim öyle alt üst olmuştu ki... Eşimin sorumsuzlukları, dayağı, hakareti hiç bitmedi. Hiç unutmam; bir yakınımız karısını gece uykusunda öldürmüştü. Benim eşim de “Ben de seni öyle öldüreceğim” diye tehdit etmişti beni, geceleri sıçrayarak uyanırdım, bir bakardım ki başımda dikilmiş bekliyor. Son 6 yıldır, ailemin yaşadığı şehirde yaşıyoruz. Buraya gelmeyi hiç istemedim; ailemin yaşadıklarımı öğrenmesini istemedim ama öğrendiler. Bir gün evdeki bir tartışmamızda parmağımı kırınca hem hastanede anladılar şiddet gördüğümü hem de annem anladı. Yediğim onca dayağa rağmen darp raporu almadım hiç. Neden derseniz, korkudan. Ailem duyar da olaylar büyür diye.

BENİM GİBİ KADINLAR İÇİN BİR ŞEYLER YAPIYORUM

Şimdi ise bambaşka şeyler yaşıyorum. Yine bir şiddet sonrası çocuklarımı da alıp, annemlerin yanına geldim. Sekiz aydır onlarla birlikteyiz. Bir gün annemle pazarda alışveriş yaparken bir şeyler dağıtan kadınlara denk geldim, meğer bizim mahallede bir kadın derneği varmış. Gittim tanıştım. Son 3 aydır derneğin her faaliyetinde varım. Burada annemle beraber okuma yazma öğreniyorum. Ama en önemlisi hayatım boyunca benim gibi kadınlar için bir şeyler yapmayı çok istemiştim, onu yapabildiğim için çok mutluyum. Boşanma davamı da açtım. Belki biraz uzun sürecekmiş ama olsun, artık hiçbir şey eskisi gibi olmasın istiyorum.

Geçen kadın derneğinden arkadaşlarla bir kahvaltıya gittik, Kocaeli Demokrasi Girişiminin kahvaltısıydı. Hayatımda ilk kez bir topluluk önünde kürsüye çıkıp konuştum. Kendi yaşadıklarımı anlattım, çocuklarımın geleceğinden duyduğum endişeyi anlattım. Bizim oralarda olacak iş değil, büyüklerin karşısına çıkıp konuşmak, karşı durmak... Ama geçenlerde eşimin ailesi amcaları toplanıp beni geri dönmeye ikna etmek için geldiklerinde tutamadım kendimi. Merdivenleri bir inişim vardı, görmeniz lazım. Dikildim karşılarına, dedim gelmiyorum. Kardeşlerim engellemeye çalışınca onlara da dedim ki “Siz kadınlara ne zaman söz hakkı verdiniz ki?” Vermediler, hiçbir şey kolaylıkla elde edilmiyor onu anladım. Çocuklarımın babalarına benzemelerini istemiyorum. Bunun için uğraşıyorum, yarım bıraktığım hayallerimi tamamlamak için uğraşıyorum, kadınların mücadelesine inanıyorum.

Nazlı E. / KOCAELİ

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et