İstifanın dayanılmaz hafifliği
İstifa onurlu bir eylemdir! Bazen bırakıp gitmek gerekir... Ayşen Aksakal istifa etmenin sadece 6 harften oluşan bir kelime olmadığını yazdı.

Ayşen AKSAKAL
İstifa epi topu altı harfli bir kelime. Gelin görün ki kantarlar yetmiyor ağırlığını tartmaya.
Hem kızgın demirden bir top gibi, kucağına düşen aynı hızla geri fırlatıyor hem de tutmasını bilemeyen altında eziliveriyor.
O kadar büyütecek bir şey değil aslında.
Bana sorsanız istifa mükemmel bir şey derim.
Bir de benim gözümden istifayı anlatayım, kimseyi fikrinden caydıracağımı ummuyorum, en fazla cürmüm kadar yer yakarım.
Ama insanız, söylemesem de çatlarım.
İstifa bir kere bir özgürlük meşalesidir. “Kafama sıkar giderim” gibi düşünmemek gerekir.
Ceketi alıp çıkmanın getirdiği hafifliğin hayali bile güzeldir.
Önünde bekleyen dosyalar, gelecek ayların yığılmış planları, kırışmaz kumaştan takımlar, yakası darlayan gömlekler, ayağı vuran kösele pabuçlar, senden çıkar bekleyen kapındaki çakallar hepsini geride bırakıp, kendini kapıdan atıp, arabaya atlayıp sahile çekmek, gözlerini ufka dikip, zaman mevhumunu unutup, omuzlarının an be an rahatladığını hissetmek.
Aynı yere olmasa da aynı işe belki geri dönülür. Yine de o ilk gün, kapıdan dışarı atılan ilk adım, hayatta ertelenen her şeyin bir anda gerçekleşebileceğine inanmaya en yakın andır.
Düşünsene şimdi istifa etmeseydin, belki de bu hafta 50 vasıta ile 10.000 km yol gidecektin.
Şimdi serin çarşaflara ayak uzatıp, rahat rahat gerinebilirsin. Saati duvardan söküp atabilirsin. Pijamanı bu gün hiç çıkarmayabilirsin.
Belki de 10 dakika sonra kopacak bir kriz vardır. Eldekiler yetmezmiş gibi bir de bunu düşünmek zorunda kalacaktın.
Oysa şimdi en çok hangi yemeği özlediğini düşünebilirsin hatta mutfağa geçer pişirmeyi denersin onca zaman sonra. Mutfak tezgahında işlenmek rahatlatır insanı.
Okumayı hiç sevmemiş olabilirsin belki de asla buna vakit kalmadığı içindir. Biliyor-muş gibi yapmak bazen öğrenmekten daha çok yorar insanı. Şimdi vakit de var. Filmler izlemek, kitaplar okumak, gerçekten bilmek, harbiden bildiğin doğruları anlatmak ne kadar keyiflidir.
Eski dostlar çoktan işi gücü bırakmış olabilir, iki lafın belini kırmayı, güneşli teraslarda kahve keyfine sohbet katmayı istemez mi insan?
Artık hiç işten güçten konuşmadan öyle akışına muhabbet pek güzel olur. İşi güce laf gelirse de geçmiş gitmiş gün dersin, sohbetin çatısı gıybet olur.
Vicdanını rahatsız eden her olaya kafa yorabilirsin. Kırdıklarınla barışabilir, kendinle yüzleşebilir, hayatla bağını yeniden kurabilirsin.
Her şeye baştan başlayabilirsin. İstifa bir beyaz çizgidir, tüm hataları geride bıraktıran.
Bazen dayanamadığın için basarsın istifayı bazen gerçekten başaramadığından kimi zaman da utançtan.
Hepsi de şanlıdır. Altında gizli bir onur barındırır.
İstifa eden başı dik çıkar geride bıraktığı kapıdan. Geride bıraktığı makamı onurlandırmıştır en azından.
Kalanlar ya şahbaz ya da perişan olacak sanır insan. Oysa olduğu gibi dönmeye devam edecektir devran.
Ama bu saydıklarım, normal istifalar için geçerli.
Yoksa hiç bir istifa kireç dökemez mikroplu kuyulara.
Arapsaçına dönmüş işler, moloz yığını bir geçmiş, yemini vermezsen etini koparmaya meyilli sansarlar, kapatılamaz borçlar, açıklanamaz mevzular bırakıp istifa edemeyebilirsiniz.
Düşünün ki üst üste yığılı beton bloklar, yüzlerce metre yüksekliğinde, hepsini siz dizmişsiniz kendiniz de en ortada.
Çıkıp giderseniz, hepsi üstünüze devrilecek ve yaşam şansı öylesine düşecek.
O zaman ceketi alıp çıkmak mümkün olmayabilir.
Demek ki çalışırken de, hata yaparken de, büyük atarken de, yalana mecbur kaldığınızda dahi, üst üste yığdığınız blokları arada temizlemeyi unutmamalı.
Altında ezileceğiniz, ceketi alıp gidemeyeceğiniz işlere girmemeli.
Bir gün sahile arabayı çekip, sakin nefeslerle ufka bakabilmek isteyebilirsiniz. Gerideki hiç bir şeyi düşünmeden, yazlık bahçesinde resim yapmayı dileyebilirsiniz.
Kalbiniz dingin, kafanız rahat olsun, her postacı göründüğünde, elinde bir tebligat mı var korkusu duymayın diye, emeğinizi koyduğunuz her gün, attığınız her imzayı, verdiğiniz her kararı iyi düşünmek gerek demek ki.
İnsan; yeni bir sayfa açamayacak kadar kirlenmişse, altından küvetlerde, kuş sütleri ile yuğunsa da özgür değildir.
İstifa insana kendi ile baş başa kalma lüksü sunar.
Kendisi ile baş başa kalmaktan korkan insan, bilmem ki yaşamaya nasıl devam edebilmektedir?
İstifa bir aklanma, arınma, başka ufuklara açılma, tövbelerden geçme, yeni bir sayfa açma demektir.
İstifa para ile satın alınamayacak bir lükstür.
Onu seviniz, önemseyiniz ve yayınız.
Cümle içinde silah gibi kullanmaktan kaçınınız.
Zira istemli istifa öldürmez, yaşatır.
Emeğiniz hakkını bulsun, paranızda alınteri olsun, istifa son seçeneğiniz ama korkusuz rüyanız olsun dileklerimle hayırlı pazarlar.
Evrensel'i Takip Et