02 Nisan 2017 22:11

Kadın dayanışması artık bir tık ötede!

2008'de Hayat Televizyonu’nda başlayan Ekmek ve Gül, kadınların dayanışması ile yayın hayatına ekmekvegul.net adresi üzerinden devam ediyor.

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

‘Ekmek ve Gül’. Bu sözcükler kadınların hem ekmek hem de gül mücadelesinin yüzyıllara uzanışını simgeler. 1908’de 15 bin kadın işçi, daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir, oy hakkı ve doğum izni için yürüyüşe geçtiğinde dillerinde “Ekmek ve Gül” sloganı vardır. Hep bir ağızdan “Karnımızı doyurmak için ekmek, ruhumuzu doyurmak için gül istiyoruz” der işçi kadınlar. Bundan bir yıl sonra New England Tekstil Sanayi’ni sarsan iş bırakma eylemi gerçekleştirilir. Bir yürüyüşte genç işçi kadınlar “Hem Ekmek Hem de Gül İstiyoruz” yazılı bir pankart taşır. Grev ‘Ekmek ve Güller’ grevi olarak tarihte yerini alır. Ve o günden bugüne kadınların ortak talebi hâlâ Ekmek ve Gül’dür. 

2008 yılında Hayat Televizyonu’nda başlayan Ekmek ve Gül, kendi tarihini bu deneyimden başlatıyor. Bir televizyon programı olarak başlayan Ekmek ve Gül, neredeyse her ilde Ekmek ve Gül adıyla bir araya gelen kadınlarla büyüdü, bu birliklerden işçi, işsiz, memur, öğrenci, sanatçı kadınların birikimleriyle çıkan aylık bir dergiyi de yanına kattı. Fabrikalara, mahallelere, atölyelere, bürolara, evlere, kadın derneklerine, kadınların olduğu her yere uzanan Ekmek ve Gül bugün, kadınların birlikteliği ve dayanışmasıyla web portal olarak yoluna devam ediyor. Bu web portal bir haber sitesi olmaktan öte, kadın kadına dertleri paylaşacakları, hayatın her anında kendilerine benzer başka kadınların bir tık yakınlarında olduğunu hissedecekleri, kadın dayanışmasıyla yaşamı güzelleştirecekleri, bilgilendirecekleri, bilgi paylaşacakları ve dünyayı değiştirdikleri bir mecra olacak. #BirTıkDaKendim için diyerek duyurdukları ekmekvegul.net sitesi bugün kadınlarla buluşuyor. Ekmek ve Gül ekibi sorularımızı yanıtladı: 

KADINLARI KALIPLARA SOKMAYAN BİR PROGRAM...

Ekmek ve Gül nasıl bir televizyon programıydı? Türkiye’de diğer kadın yayınlarından ayıran nedir Ekmek ve Gül’ü?
Hayat Televizyonu henüz bir fikir çekirdeği iken “nasıl bir televizyon yayıncılığı yapmalıyız?” sorusuna verdiğimiz yanıt “kadınları aşağılamayan, etiketlemeyen, yargılamayan, kalıplara sokmayan ama bununla da yetinmeyerek kadınların birbirine ulaştırabileceği sesin daha güçlü duyulabilir hale gelebilmesi için bu sesi aynı zamanda örgütleme kapasitesi de olan bir yayıncılık” oldu. 
Ekmek ve Gül programı henüz başlamamışken farklı farklı yerlerde kadınlarla bir araya geliyorduk. Öncelikle “başarmamız gereken şeyin” ne olduğunu anlamak, “birlikte başaracağımız şeyin paydaşlarının” fikrini almak için... Ev kadınları, işçi kadınlar, öğretmenler, sağlık, büro, belediye emekçileri, yaşam alanı savunucuları, öğrenciler, akademisyenler, kadın hareketinin deneyimlerine sahip kadınlar, esnaf kadınlar, yazarlar, tiyatrocular, sanatçılar...  Bir televizyon programının hele hele de kadın programı diye adlandırılan gündüz kuşağı programlarının kalıplarına sığmayan, kendine özgü bir ses ve söz yaratabilme başarısı gösteren, hazırlığıyla, sunumuyla, tartışmalarıyla, çekimleriyle en uzağımızdaki kadını bile içine alabilecek zenginlikte ve esneklikte bir program oldu Ekmek ve Gül. 

KADINLARIN SÖZLERİNİN GÖSTERENİ OLDUK

Ekmek ve Gül’ün neyi başardığını düşünüyorsunuz?
Eğer bir başarı söyleyeceksek o, Ekmek ve Gül’ün, parçası olan kadınların kendi yerelinde, mahallesinde, sokağında, okulunda, iş yerinde başka kadınların da hayatını değiştirmesine bir araç olmuş olmasıdır. 
Kadınların kendilerini yalnız hissetmeyecekleri, birbirilerinden öğrenecekleri, birbirleriyle haberleşebilecekleri ama aynı zamanda da bir araya gelmesini kolaylaştıracak bir araç işlevi de görecek bir mecra yaratmış olduk Ekmek ve Gül’le. Biz Ekmek ve Gül gruplarında bir araya gelen kadınların yaptıkları tartışmaların, eylediklerinin, söylediklerinin göstereni olduk. 
Ekmek ve Gül’ün kadınlara ne yapacaklarını söyleyen değil, kadınların ne kadar önemli, ne kadar hayati işler yaptıklarını gösteren bir mecra olması da buradan kaynaklanıyor.
Birbiriyle hayatı boyunca hiç temas edemeyecek kadınların Ekmek ve Gül sayesinde birbirlerini tanımaları, birbirlerine güven duymaları bizim “olağanımız” oldu. Biz aradaki düşmanlık duvarlarını yükseltenlere, o duvarları aşmak için kullandığımız merdivenlerin basamaklarını artırarak cevap veriyoruz.

KADINLARIN HAYAL ETTİĞİ SİTEYİ YAPMAYA ÇALIŞTIK

Ekmek ve Gül’ün yayımlandığı Hayatın Sesi televizyonu olağanüstü hal gerekçesiyle kapatıldı. Şimdi yeni bir adım atıyorsunuz ve bir vveb portalla yolunuza devam ediyorsunuz. Bu enerjiyi nereden buldunuz?
Biz menzilimizi memleketin dört bir yanında kadınların bir araya gelip yaşamlarında değiştirmek istedikleri ne varsa onun için harekete geçtiği Ekmek ve Gül gruplarıyla belirledik hep. Ekmek ve Gül, cep telefonunu, çocuğunun kamerasını, komşusunun bilgisayarını kullanarak programa ve dergiye haber yapmak, görüntü çekmek, röportaj yapmak için çalışan kadın muhabirler ağı ile koca bir ağaç oldu. 
Bugün, nerede kadınlar bir şeyi değiştirmek için bir araya gelse, nerede kadınların gündemine giren bir mesele olsa, nerede kadınların üstünden bir mesele tartışılsa Ekmek ve Gül oradadır. Halen oradadır. Televizyonu kapatılsa bile oradadır. 
Çünkü Ekmek ve Gül bizzat o kadınların kendisidir. 
Buradan beslenen bir yayıncılığın bir gecede çıkarılan bir KHK ile “oldu bittiye” getirilip mazi olması düşünülemezdi zaten. Programı nasıl yapıyorduysak, dergiyi nasıl çıkarıyorduysak, televizyonumuz kapatıldıktan sonra da “Eee, şimdi napıyoruz” sorusuna da öyle yanıt verdik. Şimdi Ekmek ve Gül için bir web portal hazırlığındayız. Televizyonun kapatıldığının ertesi günü tartışmaya başladık, illere gittik, 2008 yılından bu yana Ekmek ve Gül’ün ama az ya da çok bir parçası olan tüm kadınlara fikirlerini sorma çabasıyla mahalle mahalle buluştuk. Kadınların hayal ettiği siteyi hayata geçirmek üzere var gücümüzle çalışıyoruz. 

WEB PORTAL’DA NELER OLACAK?

Ekmek ve Gül’ün bu zamana kadar alamet-i farikası olan her şeyi sürdürmeye kararlıyız. 
Hayat sadece dertlerden ibaret değil. Ve bu memlekette neşeyi kaybetmemek de çok büyük bir başarı. Kadınların yüzünü güldüren, içini ferahlatan ne varsa onu görebilecekleri, bilgilenebilecekleri bir web portal hayalini kuruyoruz. 
“Kadınsız” ekranlara, haberlere, yorumlara inat Ekmek ve Gül’de kadınlar “her konunun uzmanı” olarak siyaset, kültür, sanat, sağlık, eğitim, hukuk... aklınıza gelebilecek her konuda tartışacak, konuşacak yine. Hafta boyunca her gün farklı illerden canlı yayınlarımız olacak. Kadınlar kendi gündemlerini ekrana yansıtacaklar. Tıpkı programımız gibi pek çok farklı bölümüyle oldukça renkli bir sitemiz olacak. Avukatlarımız canlı yayınlarda kadınların sorularını yanıtlayacaklar. 
Ekmek ve Gül kadınların desteğiyle daha da büyüyecek, biliyoruz. 

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Mehmet Güleş’in ilk duruşması bugün

SONRAKİ HABER

İzmir’den Cannes’a başarı hikayesi: Eleia

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa