RTS öğrencileri uzun dizi sürelerine 'hayır' dedi

Aliye CEYLAN
Pınar ÇETİNKAYA
İzmir

Geçtiğimiz günlerde 97 senaristin imzasıyla “Yerli dizi yersiz uzun” temalı bir bildiri yayımlandı. Yayımlanan bildiride dizilerin 140 dakika olmasının insanlık dışı bir üretim olduğuna ve bunun dizilerin içeriğini boşalttığına dikkat çekildi. Özellikle yabancı ülkelerdeki dizilerin süreleri ve çekilme koşulları vurgulanarak, 60 dakikanın üzerindeki dizilere senaryo yazmak istemediklerini beyan ettiler. Senaristlerin taleplerine sosyal medyadan da destek geldi, dizi sürelerinin uzunluğu eleştirildi. Durumun gelecekteki muhatabı olan radyo, sinema ve televizyon öğrencileri ise bildiriye dair görüşlerini bizimle paylaştı.

‘BİREYCİ DEĞİL DAYANIŞMA MANTIĞI İLE YAKLAŞILMALI’

Ege Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Elif Doğan, Senaryo Yazarları Derneğinin direnişini desteklediklerini belirterek, bu direnişin diğer set emekçilerine ve gelecekte setlerde çalışacak öğrencilere örnek olmasını diledi. Bu direnişten somut sonuçlar alınması için grev yapan çalışanların yarattığı boşluğu farklı kişilerin doldurmaması gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Eğer yapımcılar duruma ‘Her zaman işi bırakanın yerine geçecek kişiyi bulabiliriz’ mantığıyla yaklaşabiliyorsa bu örgütsel düşünememe sorunundan kaynaklanmaktadır. Sektördeki herkese bir ucundan dokunan belirli sorunlar mevcut. Bunu çözmek için bireyci bir mantıkla değil dayanışma mantığıyla yaklaşmak gerekiyor” dedi. 140 dakikalık dizilerin çalışanlar açısından bedensel,zihinsel zararına vurgu yapan Doğan, “TV’de bu yapımları izleyen kitleyi de, daima aynı çerçevede ilerleyen, sürdürülen, bir yere varmayan, üzerinde düşünmeye imkan vermeyen yapımlara maruz bırakıp pasifize ediyor” diye ekledi.

‘KALİTESİZ ÜRÜNLER ORTAYA ÇIKIYOR’

Yerli dizilerin yersiz uzunluğunun kesinlikle tartışmaya açık bir konu olmadığını söyleyen Ege Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Günay Pabuşçu da,”Öncelikli olarak set çalışanlarının,senaristlerin ve oyuncuların 150 dakikalık melodram filmler için emekleri hiç edilmekte ve yapımcı hırsları, para sevgisi ve diğer dizilerden daha fazla ‘üretme’ isteği sanata büyük bir zarar vermektedir. Maalesef senaristlerimizin dramatik yazarlıktan yoksun, doğurmayan, ilginç olmayan ve kısa vadede hikayeyi bitiren uzun dizi süreleri sektörü çekilmez ve insanları yaşatmaz hale getirmiştir” dedi. 1 saatlik doygun, doyurucu ve güçlü dizilerin; yazarlığı, anlatım gücünü artıracağını söyleyen Pabuşçu, bu sektördeki çalışanları rahatlatacağını ve yurt içi ve yurt dışında başarılı dizilerin ortaya çıkacağını belirtti.

Ege Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi İlke Kılınç ve Tuğçe Mol, senaristlerin sermaye-reklam kıskacına sıkıştırılmasını eleştirerek, “Senaristlerin üretimlerini kısıtlayan, ifade biçimlerini kendi istedikleri şekle sokan baskılara hayır, daha fazla reklam getirisi için uzun hikayeler yazmaya zorlayan sisteme de hayır” dediler.