AKP'li üretici: Boğazımıza kadar geldi
Antalya'da AKP üyesi üretici referandumda 'hayır' diyeceğini söyledi: Boğazımıza kadar geldi, huzur güven kalmadı
Türkiye’nin turizm kadar tarım merkezi de olan Antalya’da tarım işçisi de üreticisi de dertli. Yaşadıkları sorunlardan dolayı referandumda ‘hayır’ diyeceğini söyleyen AKP Üyesi Yavuz Erdem, “Boğazımıza kadar geldi, huzur güven kalmadı” dedi.
Türkiye’nin en büyük turizm merkezi olmanın yanı sıra bir tarım ve işçi kenti olan Antalya’nın Aksu ilçesi, binlerce serada yapılan yaş sebze üretimiyle Türkiye ve Avrupa ile Rusya’nın ihtiyacını temin ediyor. Referanduma sayılı günler kala birçok sorunla boğuşan tarım işçileri ve üreticiler sandıkta neden ‘hayır’ diyeceklerini anlattı.
‘HÂLÂ KAMYON KASALARINDA ÖLÜYORLAR’
10 yılı aşkın süredir tarım işçiliği yapan Şirin Duymaz, referandumda hiç düşünmeden ‘hayır’ diyeceğini söylüyor. “Her şey ortada. Çiftçi ölmüş. Tarım ölmüş. Tarım işçisi ölmüş. Millet ne yapsın daha. Bir de ‘evet’ mi diyeceğiz?” diyen Duymaz, “Onlara ‘evet’ yok. Hiç düşünmeden ‘hayır’ demek dışında bir şansımız yok” diye konuştu. Yılın 12 ayı tarlalarda, sıcağın altında da soğukta da çalıştıklarını anlatan Duymaz, AKP hükümetinin 15 yıldır aynı şeyleri tekrarladığını ancak değişen bir şey olmadığını ifade etti. Tarım işçilerinin halen kamyon kasalarında, tarlalarda can verdiğini belirten Duymaz, “Bunlara yeter artık” sözleri ile 15 yıldır verilen sözlerinin yerine getirilmemesinin hesabının 16 Nisan’da sorulacağını söyledi.
‘KENDİ YAĞIMIZDA DA KAVRULAMIYORUZ’
Antalyalı çiftçilerden Yavuz Erdem, 2002 yılından bu yana AKP’ye oy veriyor ve AKP üyesi. Referandum tercihinin ‘hayır’ olacağını belirten Erdem, gerekçesini “10 yıl önce salatalık fiyatı bir liraydı. Gübrenin torbası da 10 lira. Şu anda gübrenin torbasını 150 liraya alıyorum. Salatalık halen bir lira. Mazot oldu 5 lira, salatalık halen bir lira” diye açıkladı.
“Çalmıyoruz, çırpmıyoruz. Ama nereye kadar? Boğazımıza kadar geldi. Huzur, güven kalmadı. Kendi yağımızda da kavrulamıyoruz” diyen Erdem, hükümetin dış politikasının da iç politikasının da kendilerini etkilediğini belirtti. Türkiye’nin etrafında dostu kalmadığını belirten Erdem, “Biz bu ürünü kime satacağız. Geçen yıl 80 ton mal sattım. Uçak düştü 70, 80 bin lira borca girdim. Şimdi de Hollanda ile kriz yaşayacaklar ben bilmiyorum ne yapacağız? Hele bir de bu yasa geçerse ne olur Allah bizim yardımcımız olsun” diye konuştu.
‘HER ŞEYİN ‘HAYIRLISI’ BİLE DİYEMİYORUZ’
Üreticilerin yıllardan bu yana kandırıldığını ifade eden Erdem, şöyle devam etti: “Artık ‘her şeyin hayırlısı’ bile diyemiyoruz. Bu ‘hayırcı’dır diyorlar. Sıkıntı yaratıyorlar bize. Ama ben yine de ‘hayır’ diyorum. 2002’den bu yana hep seçim geçene kadar çiftçilerin sorunlarını çözeceğini söylüyor. Ama yapmıyor. Ben artık inanmıyorum. Her seçimde yol, köprü, insan haklarından bahsediyorlar. Ondan sonra da hepimizi unutuyorlar. Ben bu yüzden ‘hayır’ diyorum.” (Antalya/DİHABER)