Elazığ AKP’ye sordu: Ne istediniz de olmadı?
Elazığ’da referandum nabzını tuttuk. AKP’nin kalelerinden sayılan kentte ‘Hayır’ oyları giderek artıyor.

Özkan ZÜLFİKAR
Elazığ
AKP’nin önceki bütün seçimlerinde en yüksek oyu aldığı illerden biri olan Elazığ’da referandum sonuçları merak konusu. 1 Kasım’da yüzde 66,8 oyla dört vekilin dördünü de alan AKP’nin, 16 Nisan’da aynı oranı MHP’yle birlikte tutturmasına bile kuşkuyla yaklaşılıyor. Dindar-muhafazakâr yapısı ile ‘geleneksel sağ’ın, son 15 yıldır da AKP’nin ‘kalesi’ sayılan ilde Hayır oylarının yüzde 40 bandına yaklaşarak bir ‘sürpriz’ yapabileceği konuşulmakta. CHP-HDP ve ‘sol’ seçmenlerin üzerine eklenecek olan MHP’deki aleni çatlak ile AKP’deki ‘gizli’ hayırcılar bu olası sürpriz beklentisinin asıl dayanağı durumunda. Yine ‘FETÖ operasyonları’nın yaygın olduğu illerden biri olan Elazığ’da, bu kapsamda tutuklanan, işten atılan, bir şekilde mağdur olan epeyce insan var. Bu çevrelerin de ‘Evet’in aleyhine olacağı söyleniyor.
TEDİRGİNLİK HALİ...
‘Evet’ propagandasının alabildiğine hakim ama geçmiş yıllardaki AKP çalışmalarının aksine coşkusuz olduğu Elazığ’da görüşlerini aldığımız insanların isimlerini vermekten kaçınmaları ise ayrı bir ‘manidarlık’ olarak not edilmeli. Referandum konusunda görüş verirken bir ‘tedirginlik’ halinin hakim olduğu söylenebilir. Şehir merkezinde 57 mahallesi ve iki yüz binin üzerindeki seçmen sayısı ile sandık başına gidecek olan Elazığlılar ‘renklerini’ çok açıktan belirtmeseler de kahvehanelerde ve kulislerde konuşulanlar bir sürprizin yaşanabileceği yönünde.
İşsizlik ve geçim derdi ‘evet’çi ya da ‘hayır’cı olsun hemen herkesin ortak derdi. 15 yıllık AKP iktidarı boyunca Elazığ’a, ‘bir çivinin bile çakılmadığı’ yönünde epeyce şikayet edilirken, belediyenin de ‘sınıfta kaldığı’ belirtiliyor. Yerel seçimlerde AKP’ye oy vermiş bir Elazığlı şunları söylüyor: “En ufak bir yağmurda memleketi sel suları götürecek sanırsın. 4 vekil verdik. ‘Evet’ çıksın diye çalışmaya geldiler sadece. İnsanlar kıt kanaat geçiniyor. İş yok güç yok. Döviz almış başını gidiyor. Biz de Suriye gibi olacağız bu gidişle. Ama hiç biri derdimizi dinleyip yardım etmiyor. Varsa yoksa kendileri. Ne olacak bu memleketin sonu?”
Bir kargo işçisi, “İşe gidip onca saat çalış. Sonra eve gel yat. Dinlenmeden sabah erkenden işe git. Maddeleri inceleyecek durumda değiliz.Sonuç ne olursa olsun çalışacak bir işimiz ve güvenceli bir geleceğimiz olsun isteriz” diyor.
‘HAYIR DİYEN NEDEN TERÖRİST OLSUN?’
Taşıma işçilerden biri, referandumda ‘hayır’ın yüzde 40’larda olacağını öngörürken şunları söylüyor: “Korkudan da olsa herkes mecburen ‘evet’ diyor bir kere. Yani baskı hissediyor insanlar üzerlerinde. Güç nerdeyse ben de yanında yer alayım diyor. Ancak sandığa giderken birçok insanın gizliden ‘hayır’ verme olasılığının da yüksek olduğunu düşünüyorum.”
Bakırcılar çarşısında, yoğun olarak esnafların takıldıkları bir kahvehanede hem memur hem de esnaf olan bir Elazığlı, kendisinin tam karar vermediğini ancak ‘evet’e yakın olduğunu belirterek söze başlıyor. Sokaktaki onlarca esnaf içerisinde sadece iki esnafın açıktan ‘hayır’ dediğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Aklımda birçok soru işareti de oluşmuyor değil. Tam karar veremiyorum ancak memleketin ‘algıyla’ yönetildiğinden eminim. Her konu hakkında bir fikir atılıyor ortaya, basın ve medya kuruluşları bunu her gün işliyor, sonra ‘Bakın işte şunu yapmazsanız sonucu sizin için kötü olur’ diyerek algı yaratılıyor. İnsanlarda korkudan ya da inandığından yönlendiriliyorlar. ‘Evet’e yakınım ama ‘evet’ oyu vermeyenler neden terörist olsun ki?”
‘CAMİDE BİLE HEP MAĞDUR EDEBİYATI’
Elazığ, geçmişten beri MHP’nin de önemli merkezlerinden biri. Milletvekili çıkardığı, belediye başkanlığını kazandığı seçimler oldu. MHP’nin değil, MHP’lilerin tutumu Elazığ’da da referandum sonuçlarını şekillendirecek ana etmen durumunda. Konuştuğumuz MHP’liler, ağırlıklı olarak, Elazığ’da yüzde 70 oranında MHP’linin ‘hayır’ oyu vereceği görüşünde. Bu oranın aşılabileceğini söyleyenler olduğu gibi MHP’deki hayırcıların daha düşük çıkacağını söyleyenlere de rastlamak mümkün. ‘Hayır’ diyeceğini söyleyen bir MHP’li, “Elazığ’ı kaybedeceklerini biliyorlar. O nedenle her gün bir yetkiliyi getirtiyorlar. AKP danışmanı, bakanı, milletvekili… Bir an olsun boş bırakmak istemiyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar çok geç artık. MHP’lilerin büyük çoğunluğu bu referandumda ‘hayır’ diyecek” diyor.
İcadiye Mahallesindeki bir berberde tıraş sırası bekleyen 60’lı yaşlardaki bir vatandaşın sözleri ise oldukça çarpıcı: “Yıllarımı verdim AKP’ye. Her seçimde oyumuzu verdik. Ama şimdi onlar yüzünden camiye bile rahat gidemiyorum. Yeter artık. Camide bile hep mağdur edebiyatı. Bıktık usandık.”
‘NE OLACAK HALİMİZ?’
OHAL koşullarından dolayı ‘hayır’ için çalışma yapmanın zorlukları ve imkânsızlıkları bir tarafa, ‘evet’ cephesinin güçlü imkân ve olanaklara rağmen beklenen coşkuyu ve karşılığı yaratamadığı gözlemlenebiliyor.
Geçmişte Elazığ’da belediye başkanlığı da almış olan Saadet Partisi’nin, çok görünen bir çalışması olmasa da ‘hayır’ tutumunun kısmi de olsa etkili olabileceği söyleniyor. Dersim kökenli Alevi mahallelerindeki baskın eğilim ise ‘hayır’ elbette. 7 Haziran ve 1 Kasım’da yüzde 25’leri bulan CHP ve HDP toplamını aşacağı kesin görünen ‘hayır’ potansiyelinin, AKP’nin Elazığ’daki alışılmış başarısını zora sokacağı, en azından aynı ölçüleri tutturamayacağı güçlü bir olasılık olarak öne çıkıyor.
Son olarak belirtmek gerekirse, Elazığ’da bir ‘sessizlik’ hali hakim. İçinde şüphe, karamsarlık, tereddüt, korku, gelecek kaygısı vb. barındıran bir sessizlik hali. Çarşı Mahallesinde bir esnafın, “Saat üç oldu ama ben hâlâ siftah yapamadım. Ne olacak bu halimiz. ‘Hayır’ demeyelim de ne diyelim? 15 yıldır iktidardasınız. Ne istediniz de olmadı? Daha neyin peşindesiniz?” sözleri, bu ‘sessiz’ iklimin sürprizli sonuçlara yol açabileceği olasılığını özetler nitelikte.
ELAZIĞ’DA ‘HAYIR’ OYLARINDA ARTIŞ VAR
Baki Yıldırım (HDP Elazığ İl Eş Başkanı): AKP, 1 Kasım seçimlerinden bu yana baskıları biraz daha yoğunlaştırarak insanları korkutma sindirme anlamında gerçekten epeyce yol almış gibi görünüyor. İnsanlar, sosyal medyada yapılan paylaşımlardan bile yüksek cezalara maruz kalıp tutuklanırken, halkın rahat bir şekilde organize olup siyasi çalışmalara katılması da engellenmiş oluyor. Çalışmaya en aktif katkıyı sunabilen tüm arkadaşlarımızı tutukladılar. Ama tüm bu baskılara rağmen yılmadan çalışmalarımız devam ediyor. Elazığ, genelinde dokuz yüzün üzerinde sandık kurulu üyesi yazabildik. Merkezde beş yüzün üzerinde görevlendirme yaptık. Aracımız mahalle mahalle gezerek ‘hayır’ı anlatıyor. AKP şu ana kadar yaptığı baskının, zulmün karşılığını 16 Nisan’da görecek. Elazığ için büyük bir patlama olacaktır.
İbrahim Hacıbekiroğlu (Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı): Genel başkanımız, Cumhurbaşkanını ziyaret ettiğinde aynen şunu söylemişti: “Biz başkanlık sistemine karşı değiliz. Meclise sunduğunuz maddelerin 10’unu kabul ediyoruz. Fakat kesinlikle 8 maddeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Doğru bulmadığımız için ‘Evet’ diyemeyiz.” Bu 8 maddenin Meclise geri gönderilmesini önerdik. Ancak bu maddeler geri gönderilmedi. Dolayısıyla bizim görüşümüz, söylemlerimiz dikkate alınmadı. Biz Saadet Partisi’nin geleceği için ya da reytingi için değil milletin ve memleketin menfaatine olmadığı için biz bu maddelere parti olarak ‘hayır’ diyoruz. Elazığ’ın ilçelerine gidip geliyoruz. Çalışmalar yapıyoruz. Ama bize sosyal medya üzerinden hakaretler etmeye çalışıyorlar. Mesela, ‘evet’ derseniz vatanseversiniz. Memleketin evladısınız temiz bir insansınız. Ama, ‘hayır’ derseniz sizin inancınız düşünceniz fikriniz ne olursa olsun ya FETÖ’cüsünüz ya da Kandille birlikte hareket ediyorsunuz. Memleketin hainisiniz. Bu kesinlikle kabul edilir bir durum değildir. 80 milyon insan bir birini kucaklamalı. Milletimiz biliyor ki Saadet Partisi bir şeye hayır diyorsa nedenleri vardır. Tüm olumsuzluklara rağmen çok yoğun bir tempoyla çalışıyoruz. İnşallah 16 Nisanda ‘hayır’ çıkacak ve biz tüm siyasi partilerle bir araya gelip yeni bir anayasa yapacağız.
Nuray Şenocak (CHP Elazığ Kadın Kolları Başkanı): Elazığ’ın tüm mahallerine gittik, ilçelerde çalışma yürüttük. Bizim gittiğimiz yerlerde çok fanatik ‘evet’çiler de var. Biz tüm insanlarımıza bu referandumu anlatmaya çalışıyoruz. Çok tepki aldığımız durumlar da oldu, evin de misafir edenler de. İnsanların akıllarında çeşitli soru işaretleri var. Açıklama yaptıktan sonra insanlar hayret içinde kalıyor. Kararsız kalıyorlar. Yoğun ‘evet’ çıkacak olan mahallelerde bir Erdoğan fanatikliğinden söz edebiliriz. Ancak kime broşür yada bildiri verdiysek katlayıp cebine koydu. Okuyor. Ama asla yere atanı, yırtanı görmedim. ‘Evet’çi olduğu halde okumak istediklerini söylüyorlar. Herkesin sandıklara sahip çıkmasını istiyoruz. Geleceğimize sahip çıkalım.
Murat Zülfikar (Emek Partisi Elazığ İl Başkanı): Elazığ’da mahallelerde bildiri dağıtımları, afiş çalışmaları, söyleşiler düzenliyoruz. Ancak bunları yaparken çeşitli baskılarla karşılaşıyoruz. Bizim dışımızda ‘hayır’ çalışması yürüten diğer partilerin de çok rahat faaliyet yürüttüğünden bahsedemeyiz. Bunun nedeni, iktidar kanadının tehditkar tutumları ile şiddet dilinin Elazığ’a yansıması olarak değerlendirilebilir. Önümüzde çok kısa bir zaman kaldı. Biz de bu zamanı kullanmak için elimizden gelen tüm imkanları hayata geçireceğiz. Tüm bu baskı ve engellemelere rağmen gözlemlediğimiz kadarıyla Elazığ’da, ‘evet’ cephesi için beklenilen sonuç alınmayacaktır. ‘Hayır’ kanadının gün geçtikçe güçlendiğini söyleyebiliriz. Demokrasi ve özgürlük için tüm halkımızı ‘hayır’ demeye çağırıyoruz.
Elazığ’da, AKP, 7 Haziran’da yüzde 52,9 oranında oy alırken, 1 Kasım’da oylarını yüzde 66,8’e yükseltti. MHP, 7 Haziran’da yüzde 20,9 oranında oya sahipken, 1 Kasım’da yüzde 13,4’e geriledi. Kentte HDP, 7 Haziran’da yüzde 15,3 oranında oy alırken, 1 Kasımda yüzde 11,0’da kaldı. CHP, 7 Haziran’da yüzde 6,7 oranında, 1 Kasım’da 6,0 oranında oy alabildi. Saadet Partisi ise 7 Haziran’da yüzde 3,0, 1 Kasım’da yüzde 1,2 oy almıştı.
Evrensel'i Takip Et