Çukurova Üniversitesi'nde ‘hayır’ eğilimi yüksek

Mesut BAYLAV 
Çukurova Üniversitesi

Üniversitelerin ülkenin içerisinde bulunduğu politik atmosferden bağımsız ele alınamayacağı bir gerçek. Dolayısıyla üniversitelerde konuşulan, tartışılan konuların da buralardan beslendiğini söyleyebiliriz. İçinde yer aldığımız bu süreçte de üniversitelerde; kantin masalarından yemekhane sırasına, amfilerden çimlere kadar her yerde, ülkenin gidişatına büyük ölçüde yön verecek olan anayasa referandumunu tartışanları görmemiz mümkün.

ÖĞRENCİLER KAYGILI

Peki, Çukurova Üniversitesi’nde referandum süreci nasıl ele alınıyor, nasıl tartışılıyor? ‘Evet’, ‘hayır’ ya da ‘kararsızlar’ hangi taleplerle referanduma gidiyor? Şunu belirtmek gerekir ki üniversite öğrencilerinin çok büyük bir kısmı değişen maddelerin hepsi olmasa da ana hatlarından haberdar ve kararlarını ona göre veriyorlar. Neden böyle bir referandum sürecine girildiği sorusuna verilen cevaplar elbetteki farklı. Kimisi var olan sistemin ihtiyaçları karşılamadığını ve hızlanmamız gerektiğini, kimisi ise oylanacak değişikliğin tek adama hizmet etmekten başka bir anlamı olmadığını ifade ediyor.

‘Evet’ diyeceğini söyleyecek olan öğrencilerin büyük kısmının gerekçesi AKP’nin son yıllarda giderek daha fazla propagandasına oturttuğu ‘Osmanlıcılık’ rüyası ve bütün dış güçlerin bizim büyümemizi istememeleri şeklinde sıralanabilir. ‘Hayır’ diyenler gerekçe olarak AKP’nin eğitim politikalarını, artan işsizlik, gelecek kaygısını, ülkenin içerisinde yer aldığı savaş ortamını ve özgürlüklerin daha da kısıtlanacağını ön plana çıkarıyorlar. Fakat şunu söylemek gerekiyor ki ‘evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de gidişattan memnun değil. Özellikle üniversite mezunlarının atanamaması, ülkenin içerisinde yer aldığı savaş atmosferi  ve  ekonominin  girdiği çıkmaz her iki tarafı da endişelendiren konular. ‘Evet’ diyenlerin bir kısmı bu sorunların çözümünün başkanlık sisteminden geçtiğini düşünürken bir kısmı ise çözüme dair çok umutlu değil. ‘Hayır’ diyenler ise başkanlık rejiminin biz üniversitelilere herhangi bir çare olmayacağını, koşulların daha da kötüleşeceğini ileri sürüyor. Üniversite içerisinde ‘hayır’ çalışması yapılmasını engellemek için her türlü yola başvuran üniversite yönetimi ‘evet’ çalışmalarına her türlü salon, ‘güvenlik’ desteğini sağlıyor. Ülkenin her yerinde ‘hayır’ çalışması yapanlar engellenirken üniversiteler de ‘Burada siyaset yapılacaksa onu da evetçiler yapar’ fikrinden açıkça nasibini alıyor. Fakat AKP’nin üniversitedeki etkinliklerinin tam bir ‘hayal kırıklığı’ ile sonuçlandığını söyleyebiliriz. AKP Gençlik Kolları Başkanı’nın katıldığı bir cafe toplantısına 20-30 arası öğrencinin katılması, sonraki günlerde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlhan Şener’in katıldığı “Yeni Anayasa ve Gençlik” paneli Çukurova Üniversitesi öğrencilerinin ‘evet’ en büyük ‘hayır’ cevabı oldu. ‘Evet’ cephesinin etkinliklerine öğrencilerin katılımının bu denli az olması da üniversitelilerin oylanacak olan yeni anayasadan rahatsızlığını ve ‘evet’ in üniversitelerdeki durumunu da göstermiştir. Öğrencilerin düzenlediği iki ‘hayır’ toplantısı ise polis, yönetim baskılarına, tacizlerine rağmen yoğun bir katılımla geçti. Öğrenciler neden ‘hayır’ dediklerini ve taleplerini anlatarak referandum sonrasında da bilimsel, demokratik üniversiteler talebinin yükselmesi gerektiğini vurguladılar. 

SANDIĞA GİDİLİRSE ‘HAYIR ‘ARTAR 

Referandumda belirleyici konulardan biri de 6 milyon üniversitelinin ne kadarının sandıklara gideceği olacak. AKP’nin 15 yıllık hükümetleri boyunca üniversite gençliğinden beklediği desteği alamadığı biliniyor. Bu da gösteriyor ki, üniversite öğrencilerinin sandıklara gitme durumunun ‘hayır’ oyları üzerinde destekleyici bir etkisi olacaktır.