Cumartesi Anneleri: Adalet ve insanlık onuru için 'HAYIR'
Cumartesi Anneleri 629. haftalarında referandum öncesi kayıp yakınlarının akıbetini sordu, referandum için 'Hayır' çağrısı yaptı.
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 629'ıncı kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde, “Failler belli kayıplar nerede” pankartının üzerine kırmızı karanfillerle “HAYIR” yazıldı, barışı simgeleyen beyaz tülbent bırakıldı . Kayıpların fotoğrafları taşındı. Eyleme CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anneler, “Hukuksuzluğa, adaletsizliğe ve inkara Hayır” dediler.
'TEK KELİME İLE HAYIR'
İlk sözü gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun eşi Hanım Tosun aldı. Tosun, "22 senedir burada oturanların sesini duymadılar. Şimdi de referandum için hazırladıkları taslakta bizi unuttular. Siz bizi unuttunuz, kayıplar için hiç bir şey yapmadınız bizde onun için tek kelime ile hayır diyoruz" diye konuştu.
'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE ÖZGÜR BASIN İÇİN HAYIR DİYECEĞİZ'
Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kız kardeşi İkbal Eren daha sonra söz aldı. Eren, "Yaşamımın büyük bir kısmı sivil darbelerle, askeri darbelerle ve Olağanüstü hallerle geçti. Böyle bir ülkede yaşadım. Bu ülkede fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimizi kaybettik. Yüzlerce insan darbelerle kaybedildi. Referandum dayatması ile dikta rejimi anayasal dayatma ile güvence altına alınmak isteniyor. Bu kabul edilemez. Yarın sandığa giderek hukukun üstünlüğü için, özgür basın için hayır diyeceğiz" dedi.
‘İNSANLARIN YAŞAM HAKKI İÇİN HAYIR DİYORUZ’
Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, "Bizim hayır dememiz için o kadar çok sebep var. 22 yıldır herkes için adalet istiyoruz. Şimdi bizim hayrımız bu evetçilere de lazım olacak. Bugüne kadar bizi hiçe sayan ve 22 yıldır gelmeyen adalet için hayır diyoruz. Öldürülen kadınlar için, gençler için, gezi direnişinde hayatını kaybedenler için, Roboskili aileler için, Suruç ve Ankara Katliamında ölen insanlar için hayır diyoruz. İnsanların yaşam hakkı için hayır diyoruz. Biz aslında ülkenin hayrı için hayır diyoruz. " diye konuştu.
‘HAYIR DA BARIŞ VAR’
Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, "22 yıldır hükümetler kuruldu. Bizim taleplerimiz değişmedi. Anayasamız çoğulcu bir anayasa değil. Biz bundan şikayetçi iken 15 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidara tam yetki verilmişken halkın taleplerini görmedi. İnsan hak ve çıkarları için hiç bir adım atılmadı. İnsan hak ve çıkarlarına uygun bir adım atılmadığı için hayır diyoruz. Hayır da barış olduğu için hayır diyoruz. Ey halkım son şansın senin bu son şansın. Sen mi bu ülkeyi yöneteceksin tek kişi mi yönetecek. Çocukların vebali omuzlarınızdadır” diye konuştu.
‘HAKİKAT İÇİN VE İNSANLIK ONURU İÇİN HAYIR’
Basın açıklamasını Rezzan Karaman okudu. Karaman, “ 629. haftamızı toplumun tüm kesimlerinin geleceğini etkileyecek olan 16 Nisan referandumu öncesinde gerçekleştiriyoruz. Referandumda sunulan anayasa değişikliği hakikat ve adalet mücadelesi yürüten bizleri de yakından ilgilendiriyor. Bizler, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerini öğrenmek istiyoruz. Bizler, gözaltında kaybetme suçunun tüm aktörlerinden hesap sorulması hakkımızın anayasal güvence altına alınmasını talep ediyoruz” dedi.
“Yarın referandumda oylanacak anayasa teklifi, hazırlanış yöntemi ve içeriği bakımından tüm toplumun sahiplendiği, meşrutiyeti tartışılmayacak bir mutabakat metni olmadı” diyen Karaman, “Bu teklif Türkiye’nin temel sorunlarının çözümüne, toplumsal barışa, hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığının sağlanmasına yönelik düzenlemeler içermiyor. Aksine, Türkiye’nin demokratikleşme ve hukuk devleti olma imkânlarını ortadan kaldıracak düzenlemeler içeriyor. Bu anayasa teklifi denge ve denetim mekanizmalarını işlevsizleştirirken, tek kişiye devletin tümüne hükmetme gücü veriyor” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)