Diyarbakır’da yağmura rağmen on binler ‘Hayır- Na’ dedi
Diyarbakır'da on binlerce kişi yağmura rağmen HDP'nin referandum mitinginde bir araya geldi, hep bir ağızdan 'hayır' dedi.
Referanduma saatler kala özellikle Kürt illerinde coşkuyla kitlesel bir şekilde gerçekleşen HDP’nin referandum mitinglerinin finali Diyarbakır’da yapıldı. On binlerce kişinin yağan yağmura rağmen İstasyon Meydanı’nda toplanması coşkuyu artırırken, mitingde konuşan HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, “Yarın sandığa giderken, Sur’da, Cizre’de ve Nusaybin’de insanların yatak odalarına yazı yazanları unutmayalım. Baro Başkanımız, özgürlük elçisi Tahir Elçi’yi unutmayın, yanınızda götürün. Şehirlerimizi tankla, topla yıkanları unutmayın. Taybet Ana’yı, Miray bebeği unutmayın, yanınızda götürün” dedi.
Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlenen miting için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Hem Emniyet güçleri hem de miting tertip komitesince belirlenen görevlilerin kurduğu arama noktalarıyla alana girildi. Polis, miting alanı dahil çevre sokaklarda yerini alırken, civarda tek tek GBT kontrolü yaptı.
MAKYAJ MALZEMELERİ VE ÜÇ RENK YASAK DENİLEREK ALINMADI
Basın ve protokol girişlerinin ayrı olduğu miting alanına giren gazetecilerin liste yapılarak not edilmesi de dikkat çekti. Alana, üç noktadan giriş yapıldı.
Alana girerken kadınların makyaj malzemeleri polislerce alınmadı. Kimi kadınlar kozmetik malzemelerini ya attı ya da civardaki esnafa bırakarak girdi. Yine vatandaş girişinde polis çakmakları da topladı. Zaman zaman sarı, kırmızı, yeşil bandajlar takanlara yönelik polisin, ‘yasak renklerle alana giremezsiniz’ diyerek uyarıda bulunup, bandajları çıkarttırması da dikkat çekti. Saat 13.00’de başlayan mitingde yaşlı, çocuk ve bebekleriyle ailelerin katılımı göz kamaştırdı.
KADINLAR ELLERİNE ‘NA-HAYIR’ KINASI YAKTI
Kimi kadınlar ellerinde tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın posterini taşırken, kimisi de eline kına ile yazdığı ‘NA- Hayır’ havaya kaldırdı. Miting başlarken yağmurun şiddetlenmesi üzerine kitlenin, “Direne direne kazanacağı” sloganı alanda heyecanı artırdı. HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülşen Özer mitingin başladığını anons ederek halkı selamladı. Yarın, onurlu Kürt halkının sandıkta atacağı ‘hayır’ oyuyla bir cevap verileceğini ifade eden Özer, herkesi oy kullanmaya, sandıklara sahip çıkmaya çağırdı.
BULDAN: YARIN ANKARA BİR MESAJ VERECEĞİZ
Özer’in ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan coşkulu alkış aldığı konuşmasında şunları ifade etti: “Yarın Türkiye toplumunu, Kürt halkını ve Amed halkını yakından ilgilendiren bir referandum yapılacak. Bu referandumda, bir partiye oy vermeyeceksiniz, milletvekili seçmeyeceksiniz, belediye başkanı seçmeyeceksiniz. Türkiye, Kürdistan kendi geleceğini, yarınlarını ve özgürlüğünü oylayacak. Bu tarihi bir referandum. Bunca zulmün, acının, şiddetin ve baskının yoğun olduğu bir süreçte, seçilmişlerimizin rehin olarak tutulduğu, belediyelerimize kayyımların atıldığı bir süreçte, böylesi bir seçim herkesi ilgilendirir. En fazla Kürtleri ilgilendiriyor. AKP son bir yıllık süreçte, Kürt halkına uygulamadığı zulüm, baskı ve şiddet kalmadı. Yarın Ankara’ya iyi bir mesaj vereceğiz. Onları sandığa gömeceğiz ve onların zulmüne ‘Hayır’ diyeceğiz.”
‘AKP VE MHP’NİN TEK VAADİ İDAM’
AKP ve MHP’nin anlaşarak bir anayasayı halkın önüne getirmesinin anlaşılır olmadığına vurgu yapan Buıldan her iki partinin vaatlerini de eleştirdi. Buldan, “Dün sayın cumhurbaşkanı açık bir şekilde söyledi, idamı getireceğiz dediler. Bu topraklara ölümden, kan ve gözyaşından başka getirecekleri olmadığı için, tutunacakları tek dalı idam olarak görüyor ve idam üzerinden siyaset yapıyorlar. Neden idam diyorlar; ortaklık yaptığı ve koalisyon kurdukları parti, MHP. AKP ve MHP’nin ülkeye getireceği tek şey idam. Sokağa çıkma yasakları ilan edilirken, AKP ve MHP’nin ortak olarak ifade ettiği; taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmayacağız oldu. Taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmazken, direnen milyonları görmezden geldiler. Onlar sokağa çıkma yasakları ile birlikte Sur’da ve Silvan’da direnen Kürtleri gördüler. Diz çökmeyen ve biat etmeyen bir halkı karşılarında gördüler.
HDP’nin Eş Genel Başkanları, milletvekilleri, belediye eş başkanlarının rehin alındığı ve cezaevinde tutulduğu bir dönemde, binlerce insanın bu meydanda toplandığını Ankara’ya ciddi bir mesaj. Ankara bu meydanı ve coşkusunu görmeli, Ankara halkın direnişini yakından tanımalı. Yarın Ankara’ya, başta Amed olmak üzere tüm Kürdistan ve Türkiye’ye, ‘Evet’ diyecek kesimleri sandığa gömmek için saat saymaya başladık” diye konuştu. Buldan’ın konuşması büyük alkış aldı.
Buldan’ın ardından sanatçı Suavi sahne aldı. Suavi tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş ve tüm tutuklu siyasetçilere selam gönderdi. Hayır şarkısını seslendiren Suavi Diyarbakırlılardan büyük alkış aldı.
BAYDEMİR: SANDIĞA GİDERKEN ALMANIZ GEREKENLER VAR
Yağanak sağanak yağmura rağmen alanı terk etmeyen on binlerce kişi sahneye çıkan milletvekillerini selamladı, müziklerle halay çekti. Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir de kürsüye çıkarken kitleden büyük alkış aldı. “Amed seninle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Baydemir “Öncelikle dün Enfal Katliamının yıldönümüydü, 200 bin insan katledildi. Bir kez daha Mele Mustafa’dan Şeyh Said’e, Sakine’den Mazlum Doğan’a, Kobanê şehitlerinden Kemal Kurkut’a, Kürdistan şehitleri önünde saygıyla eğiliyorum. Alanı dolduran yüz binlerin emeği boşa gitmeyecektir. Zulüm, baskı ve şiddet varsa, özgürlüğümüz birlikteliğimizde var” dedi.
Yarın sandığa giderken nüfus cüzdanı dışında halkın yanında götürmesi gerektiği şeylerin olduğunu ifade eden Baydemir şöyle konuştu: “Yarın sadece bir referandum değil, aynı zamanda bir mahkemedir. Sandık başına gittiğimizde, unutmamamız gereken, sandık başına gittiğimizde nüfuz cüzdanı ve seçmen kağıdı elimizde olmalı. Ama Sur’da, Cizre’de ve Nusaybin’de insanların yatak odalarına yazı yazanları unutmayalım. Baro Başkanımız, özgürlük elçisi Tahir Elçi’yi unutmayın, yanınızda götürün. Şehirlerimizi tankla, topla yıkanları unutmayın. Taybet Ana’yı, Miray bebeği unutmayın yanınızda götürün. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ’ı, Fırat Anlı ve Gültan Kışanak ile tutuklanan bütün kardeşlerinizi unutmayın. Cizre vahşet bodrumlarından yakılan insanlarımız unutmayın, sandıklarda onların ahını alın.”
‘YALANCININ MUMU 16 NİSAN’A KADAR...’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atamanın adının bir darbe olduğuna vurgu yapan Baydemir şöyle devam etti: “Milletin iradesi Diyarbakır halkı sandık başına gidecek ve Yenişehir Belediyesi, Sur Belediyesi, Kayapınar Belediyesi, Bismil Belediyesi, Silvan Belediyesi, Lice Belediyesi, Kulp, Dicle, Hani, Kocaköy belediyelerine kayyım atanmalarına, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ve kalesine kayyım atanmasına ‘Hayır.’ Milyonlarca oyun sahibi, iradenin sahibi, darbe ve düşmanlık hukuku ile kayyım atanıyor. Düşman aynı düşman. Ben 10 yıl burada hizmet yaptım. Yalan söylüyorlar, ‘HDP’ye giden kaynağı kullanıyorlar’ deniliyor. Diyarbakır deyimiyle, yalancının... Yalancının mumu 16 Nisan saat 17.00’ye kadar yanar. Bu iddianı ispat etmezsen, yalancısın. Havuç sopa politikası ile bu halk boyun eğmedi, bundan sonrada boyun eğmeyecek. Bunların 3 Y’sine bir tane daha eklendi, o da yalan. Sandık başında onların yalanlarına ‘Hayır’ diyeceğiz. 14 yıldır iktidarlar, işsizlik onların takviminde en rekor düzeye ulaştı. Türkiye’nin genelinde yoksulluk üretme anlayışı ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin batı yakasında her 4 gençten biri işsizken, Diyarbakır’da 5 gençten 4’ü işsiz. Gençlerimizin geleceği onların umurunda olsaydı, barış ve müzakere masasını devirmezlerdi. Bunlar aynı zamanda kadın düşmanı. Şêr şêr e, çi jin ê çi mêr e. Bu halk nasıl ki zorla, baskıyla, ırkçılık ile baş eğmediğini sağladıysanız, insanlığı da öğreteceğiz.”
Baydemir’in ardından miting Azad Bedran’ın ezgileriyle ve çekilen halaylarla son buldu. (Diyarbakır/EVRENSEL)