İçine hayır kaçmış evet
Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat, başkanlık referandumu sonrası açıklanan sonuçların nelere işaret ettiğini kaleme aldı.
İLGİLİ HABERLER
Başkanlık referandumu - Dakika dakika canlı blog
Kürtler sözünü söyledi: Savaşa da ‘tek adam’a da HAYIR!
Fatih POLAT
Eşit koşullarda gerçekleşmiş ve seçim günü de şeffaf yaşanmış bir referandumdan söz etseydik, ‘evet’i, AA’nın bu yazı yazılırken açıkladığı sonuçlara göre yüzde 51.3 gösteren sonucu daha farklı okuyabilirdik.
Ancak, Yüksek Seçim Kurulu’nun sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar vermiş olması, AKP döneminin tartışmalı yargı kararları gibi vicdanen kabul edilmesi mümkün olmayan bir karar oldu.
Şu ya da bu nedenle sandığa giderek ‘evet’ oyu kullanmış bir yurttaşın tercihi ile bu referandumun başından beri yaşanma biçimi arasına net bir ayrım koymak gerekiyor. CHP ve HDP’nin kendi ellerindeki sonuçlarla, seçim sonucu olarak açıklanan sonuçların uyuşmadığını ifade etmiş olması da, YSK’nin kabul edilemez tavrı ile birleştiğinde ciddi bir meşruiyet sorunu olan bir sonuçla karşı karşıya olduğumuz açıktır.
Siyaseten de yükselişini büyük kentleri kazanmış olmasına borçlu olan AKP’nin İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin ve Antalya’yı kaybetmiş olması da bu seçimin çok önemli bir yanını oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadarki yükselişine 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanarak başlamıştı. Ve, bu referandum sürecinde devasa propaganda imkanlarını harekete geçirmiş olmasına rağmen, o tarihten sonra ilk kez İstanbul’da kaybetti.
AKP, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri sonucunda İstanbul’da yüzde 48.7 oy almıştı. Bu başkanlık değişikliğini birlikte hazırladığı MHP de, 1 Kasım seçimlerinde İstanbul’da yüzde 8.6 oy almıştı. Bu referandumda ise AKP ve MHP ortaklığı yüzde 48.7’de kaldı. Bu MHP ile birlikte AKP’nin de İstanbul’da oy kaybettiği konusunda açık bir veri sunuyor.
Ankara’da yaşadığı kayıp da, ilk kez yaşadığı kayıptır ve aynı ölçüde önemlidir.
Üstelik, ‘hayır’ diyenlerin büyük baskılar gördüğü, Meclisin 3. partisinin eş başkanları ve milletvekillerinin tutuklu olduğu, bütün devlet imkanlarının ‘evet’ için harekete geçirildiği bir seçim sürecinde bu sonucun çıktığı da dikkate alındığında, seçmen iradesinin serbest bırakıldığı, eşit yürüyen demokratik bir seçim sürecinde çıkabilecek sonucu bir düşünün.
Henüz gayrıresmi sonuçların açıklandığı saatlerde ortaya çıkan bu sonuç, ‘bıçak sırtı’ diye bile açıklanamaz. Çok açık bir biçimde içine hayır kaçmış bir evettir bu.
Önümüzdeki günlerde bu sonucu çeşitli yönleriyle daha ayrıntılı ele alacağız.
Evrensel'i Takip Et