Gazetelerde 'Ne Var Ne Yok?' - 17 Nisan Pazartesi
Gazetelerde bugün hangi haberler var? Gazetelerin ilk sayfalarında, manşetlerde neler yer aldı? Köşe yazılarında hangi konular ele alındı?
Gazetelerde bugün hangi haberler var? Gazetelerin ilk sayfalarında, manşetlerde neler yer aldı? Köşe yazılarında hangi konular ele alındı?
Gazeteleri didik didik ediyoruz; ‘Ne var ne yok’ bakarak sabahın fotoğrafını çekmeye çalışıyoruz. Mithat Fabian Sözmen'le 'Ne var ne yok?' hafta içi her sabah 09:30'da Evrensel WebTv'de...
17 Nisan 2017'de, gazetelerde 'Ne var ne Yok?'
Mithat Fabian SÖZMEN
Türkiye hayli tartışmalı bir referandum sürecini geride bıraktı. Dün referandumda yaşananlar da bir o kadar şaibeliydi ve ‘Hayır’ tutumunu destekleyen gazeteler, bu tartışmaları manşetine taşıdı.
‘HAYIR’ DİYEN GAZETELER ŞAİBELERE VURGU YAPTI
Evrensel, “Şaibeli sonuç” manşetini attı. Evrensel’in manşetinde “OHAL baskısı altında ve eşitsiz koşullarda gidilen halk oylamasına şaibeler damga vurdu” ifadesi öne çıktı. Evrensel YSK’nin mühürsüz pusula ve zarfların geçerli sayılacağına dair açıklamasını ‘Skandal karar’ vurgusuyla değerlendirdi. Evrensel’de göze çarpan bir diğer ifade de büyükşehirlerin ‘Hayır’ demiş olması.
Özgürlükçü Demokrasi “Bu iş burada bitmez”, BirGün “24 milyon cesur insan” manşetlerini attı.
Sözcü, referandum günü yaşanan şaibeleri hatırlatarak “Vicdanınız rahat mı?” sorusunu sordu. Sözcü, “Göz göre göre oy sahtekarlığı yaptılar” derken referandum öncesi “Yüzde 60 evet” iddiasını ortaya atan Adil Gür’e “Sen bu işi bırak” dedi.
Aydınlık, “Mühürsüz Anayasa” manşetini atarken Cumhuriyet, “Sandığa gölge düştü” dedi.
Nurcuların gazetesi Yeni Asya, “Mahkemede biter”, ‘Hayır’cı MHP’lilerin etkin olduğu Yeni Çağ “Blok fire verdi” manşetini kullandı. MHP Genel Merkezi’ne yakın Ortadoğu ise “Türkiye kararını verdi” ifadesini tercih etti.
MERKEZ MEDYA ŞAİBELİ SONUCU KABUL ETTİRMEK İSTİYOR
Merkez medya, şaibeli seçim sonucu kabul ettirmeyi hedefleyen ifadeler kullandı.
Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesi “94 yıl sonra yeni sistem”, Posta ise “Yeni sisteme ‘Evet’” dedi.
Habertürk, ‘Erdoğan’ın zaferi’ manşetini atarken, Erdoğan’ın ilk iş olarak “İdam” sözü vermesini öne çıkardı.
YANDAŞ MEDYA UÇTU
AKP’deki ‘Hayır’cılara yakın olan Karar gazetesi “Yeni dönem” başlığını attı.
Yandaş medyada ise iddialı “zafer” manşetleri vardı.: Milliyet, ‘Türkiye’nin zaferi oldu’, Vatan, ‘Başardık’, Akşam, ‘Millet yönetime el koydu’, Star, ‘Milletin zaferi’, Yeni Şafak ‘Türkiye kazandı’, Sabah, ‘Halk ihtilali’ manşetlerini attı.
ALINTILARLA KÖŞE YAZILARINDA REFERANDUM
İhsan Çaralan(Evrensel): Kuşkusuz ki, ülkenin rejiminde önemli değişimlere yol açmayacak konularda yapılacak herhangi bir referandumda teknik olarak yüzde 50+1’i alan taraf galip sayılır. Ama, dün oylanan anayasa değişikliği herhangi bir düzenleme değildir. Tersine dün referanduma sunulan anayasa değişikliği, ülkenin rejiminin önemli ölçüde değiştirilmesini amaçlayan bir anayasa değişikliği idi. Bu yüzden de vatandaşın yüzde 51’nin “evet” dediği bir anayasa değişikliğinin büyük sorunlarla karşı karşıya olan Türkiye’de halkı birleştirmesi, çeşitli toplumsal kesimler arasında uzlaşma sağlaması, toplum indinde “meşru” görülmesi beklenemez. Üstelik bu seçimin sonucu da şaibelidir.
'Pirus Zaferi' bile değil! başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Fatih Yaşlı(BirGün): "Hayır, bu bir referandum değildi! Bu, devletleşmiş bir partiyle, partileşmiş bir devletin, en az yarısını “terörist, vatan, haini, bölücü” ilan ettiği topluma karşı yürüttüğü bir tür savaştı..."
"Toplumun kitap okuyan, sinemaya, tiyatroya giden, gündemi, siyaseti, dünyayı, teknolojiyi takip eden kesimleri, bu anayasadan başka her şeye benzeyen metne ve bu metne dayalı Türkiye tahayyülüne razı olmayacağını, açık bir şekilde gösterdi."
Yeni bir başlangıç yapacağız, biz kazanacağız!
'Yeni bir başlangıç yapacağız, biz kazanacağız!' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Abdulkadir Selvi(Hürriyet): Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Huber Köşkü’nden yaptığı konuşma ile Başbakan Binali Yıldırım’ın balkon konuşmasına baktığımızda ‘coşkulu bir evet’ yoktu. Zaten sonuçlar ortada. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan bir moral bozukluğu yaşanmaması için daha önce planlanmamasına rağmen ilk kez Huber Köşkü’nde bir basın açıklaması yaptı, ardından da balkon konuşması gerçekleştirdi. Hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı tansiyonu düşürmeye yönelik mesajlar verdi...
...Referandum kazanıldı ama bir zafer elde edilmedi. Anlamlı bir evet çıkmadı. AK Parti’de bu sonuçların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen partinin başına geçmesini zaruri hale getirdiği konuşuluyor.
CHP’de ise bu sonuçlara göre değil parti içi muhalefet, tankla-topla gelseler Kılıçdaroğlu’nu yıkamazlar.
Kritik bir dönemeçte Kürtler bir kez daha Erdoğan’ın yanında yer aldı. Bu sonuçlar, AK Parti’ye bir kez daha Kürt sorununun çözümü konusundaki tarihi sorumluluğunu hatırlattı.
'Bundan sonra bizi ne bekliyor?' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Mehmet Y. Yılmaz(Hürriyet): Anayasa’ya göre bu kurulun görevi seçimlerin eşit şartlarda ve hilesiz gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Ancak ne yazık ki hepimizin kayıtsız şartsız güvenmesi gereken kurul, bu inancımıza ihanet etti.
'Herkesin kaybettiği bir sonuç' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Taha Akyol(Hürriyet): YSK’ya yapılan itirazlar mahfuz kalmak kaydıyla, hukuken meşru ve geçerli bir sonuç. Fakat siyaseten bir o kadar tartışmalı bir sonuç...
'Millet ne dedi' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Deniz Zeyrek(Hürriyet): Haliyle, bu saatten sonra hayır cephesindeki bir partinin liderlerinin ve yönetim kadrosunun kampanya sürecinde hapiste olmasını, ‘evet’ cephesi ile ‘hayır’ cephesi kampanyaları arasındaki fırsat eşitsizliğini gündeme getirmenin faydası yok. Halkoylaması sırasında yaşanan ‘mühürsüz zarflar’ gibi ciddi sorunlar da YSK ve yargı aksi bir tavır ortaya koymayacağından sonuç değişmeyecek.
'Yeni Türkiye'nin ilk günü' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Oral Çalışlar(Posta): Bütün yetkiler başkan’a” formülü, 5 büyük şehirde kaybetti. Ülkenin ekonomik, kültürel ve siyasi dinamiğinin atar damarı sayılan istanbul, Ankara, izmir, Adana, Antalya “Hayır” dedi... Anayasa gibi toplumsal uzlaşma metinlerinin böylesine yöntemlerle topluma kabul ettirilmesinin mümkün olmayacağını görmeleri gerekiyor.
'Seçmenden AK Parti'ye ağır bir sarı kart' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Tayfun Atay(Cumhuriyet): Çok mu iyi oldu Gezi’den bu yana fiilen, dilinizde “Yüzde 50” retoriğiyle böldüğünüz memleketi bir de şimdi tam ortasından “resmen”, üstelik bir dolu şaibe eşliğinde, mühürsüz oy pusulalarıyla kâğıt üzerinde de ikiye bölmüş olmak!..
'Referandum kesin sonuç: Yarılma' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Orhan Bursalı(Cumhuriyet): Dünyada ilk kez bir referandum ile devlet yapısı değiştirilip yeniden kuruluyor. Halkın yarısıyla! Oysa devlet hepimizin.. bu değişimi istemeyen ülkenin yarısının reddiyesini sürdürmesi en doğal hakkı.
'Her dönemin sonu, yeni dönemin başlangıcıdır, demokrasi ve gerçekler bekleyebilir!' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Ergin Yıldızoğlu(Cumhuriyet): Bu büyük belirsizliğin içinde, bu ülkenin halklarının yaşamlarını güvenceye alabilecek bir yol bulabilmek için de kendi tarihimizin kâbusundan, bölünmüşlüğü derinleştiren, iç savaşı kışkırtan canavarların pençesinden kurtularak bir an evvel uyanmak gerekiyor. Bu görev de “Hayır”cılara düşüyor!
'Büyük türbülansa girerken' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Muharrem Sarıkaya(Habertürk): Dikkat çeken, İzmir dışındaki, AK Parti ve MHP’nin belediyelerini kazandığı İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Adana, Denizli, Balıkesir, Manisa, Bilecik’in içinde yer aldığı kentlerin “Hayır” demesi.
Unutulmamalı ki sistem değişikliğine karşı çıkan bu vilayetlerin hepsi Türkiye’nin ekonomisinin dinamiğini oluşturan büyük sanayi merkezleri...
Buradan bakıldığında MHP tabanının yanında, AK Parti seçmeninin ciddi fire verdiği anlaşılıyor.
'Sandık ne dedi?' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
Nihal Bengisu Karaca(Habertürk): Millet burun farkıyla “Evet” dedi. Evet dedi, lakin ucuna bir “ama” ekledi. “Evet” lehine de, “Hayır” lehine de görkemli bir zafer yok. İyi tarafı şu ki, her iki taraf için ağır bir yenilgi de yok. Hezimete uğrayan anket şirketleri.
'Ne zafer ne hezimet' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.
İbrahim Karagül(Yeni Şafak): Siz siz olun, zaferinizi çalmalarına izin vermeyin. Üzerinize oynanacak yeni psikolojik oyunlara aldırmayın. Başarıyı kutlayın, daha büyük mücadeleler için hazırlık yapın.
'Bu büyük bir zaferdir, kimse gölge etmesin' başlıklı köşe yazısını okumak için tıklayın.