17 Nisan 2017 09:58

‘Erdoğan’ın kıl payı zaferi’

Spiegel Online’dan Maximillian Popp, Türkiye’deki referandum sonuçlarını değerlendirdi: Halk, OHAL ve baskı koşullarında karar vermeye zorlandı.

Paylaş

Maximillian POPP
Spiegel Online/Almanya

Türkiye’de evet diyenler kendi cenaze namazlarını kıldılar. Referandumda devletin tüm yetkilerini Recep Tayyip Erdoğan’da toplamayı esas alan sonuç, kıl payı bir farkla çıktı. 

Yapılan, hükümetin iddia ettiği gibi anayasa reformu falan değil, Türkiye’de demokrasiyi yok eden, yerine tek adam diktatörlüğünü geçiren tepeden bir darbe. 16 Nisan tarihe Atatürk’ün cumhuriyetinin yerine Erdoğan devletinin geçirildiği bir gün olarak geçecek. Erdoğan iktidarda olmasa bile izleri sürecek. 

Demokratik olduğunu iddia eden, hâlâ AB’ye girmek için çaba harcadığını resmi ağızlardan ifade eden bir ülkede böyle bir referandum olmamalıydı. Halk, ülkede OHAL devam ederken, aralarında 150 gazeteci ve muhalefet partisi HDP’nin iki başkanının da olduğu 40 bin kişi sadece muhalif oldukları için cezaevlerinde tutulurken, Anayasa değişikliği konusunda karar vermeye zorlandı. 

Erdoğan tüm devleti kampanya için seferber etti. Polis, mülkiye, valilik ve kaymakamlıklar... Bir araştırmaya göre ülkenin en büyük 17 televizyon kanalı referandum kampanyası öncesi ayrılan sürenin yüzde 90’ını hükümete, yüzde 10’unu muhalefete sundu. Buna rağmen evetçiler yüzde 2’den az bir farkla kazandılar. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde hayır öndeydi. Referandum, manipülasyon suçlamaları eşliğinde sonuçlandı. 

Ama tüm bunlar Başkan için bir şey ifade etmiyor. O, kıl payı bu sonucu otokrasisini sağlamlaştırmak için verilen yetki olarak değerlendiriyor. 

‘ERDOĞAN’IN TAM TERSİ BİRİNE İHTİYAÇ VAR’

Yeni Anayasa, onu devletin kurucusu Atatürk’ün bile sahip olmadığı yetkilerle donatıyor. Parlamentoyu dağıtabilecek, başkan olarak partili kalabilecek, Anayasa Mahkemesi hakimlerinin 12’sini atayacak ve başbakanlık kurumu kaldırılacak. 

Türkiye’nin içinde bulunduğu problemler referandumla sona ermedi, tam tersi daha da arttı. 

Türkiye halkı, referandum sonucunun da gösterdiği gibi bölünmüş durumda. Muhalefet, manipülasyondan söz ederek sonuca itiraz edeceğini açıkladı. İtirazın başarılı olması imkansız ve bu girişim Erdoğan tarafından bölünmeyi daha da derinleştirmek için kullanılacak. 

Türkiye’nin tarihinin bu bölümünde değişik toplumsal grupları uzlaştırıcı bir adama, yok yok daha iyisi bir kadına ihtiyacı var. Kısacası Erdoğan’ın tam tersi olan birine ihtiyaç var. 

Avrupa’da bazı politikacılar, referandum sonucundan sonra Erdoğan’ın ılımlı bir çizgi izleyerek muhaliflerine yakınlaşacağını düşünüyorlar. Yanılıyorlar, Türkiye Cumhurbaşkanının politikası kutuplaşmaya dayanıyor. 

‘AB ACELE TEPKİ VERMEK ZORUNDA’

Önümüzdeki günlerde Erdoğan sembolik birkaç düzeltmeye gidebilir, bazı tutukluları serbest bırakabilir ama yönetme prensibinde herhangi bir değişiklik olmayacaktır. O, 15 yıldan beri bölme, saldırma ve düşmanlıkla yönetiyor. Böyle de devam edecektir. Balkon konuşmasında idam kararının yeniden uygulamaya sokulması için çaba harcayacağını söylemesi buna sadece bir örnek.

AB, Türkiye’de demokrasinin yok edilmesine çok acele tepki vermek zorunda. Bu tepki bazılarının talep ettiği gibi Türkiye ile bağları keserek olamaz. On yıllardır paylaştığımız bir göç tarihimiz var. Yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli Almanya’da yaşıyor. Bağlantıyı kesmek öyle basit ve mantıklı bir şey değil. 

Avrupa, Erdoğan’a sert bir cevap vermelidir. Türkiye, ekonomik kriz nedeniyle Avrupa ile ticari ilişkilerini sürdürmek zorundadır. 

(Almanya’da) Federal Hükümet, ülkesinde demokrasiyi çiğnediği sürece Erdoğan’a maddi yardım yapılmayacağını net olarak bildirmelidir. AB ise gümrük birliği çerçevesinde elinde tuttuğu olanaktan yararlanabilir;  Türkiye’den Avrupa’ya ihracatın koşullarını yumuşatıp bunun karşılığında hükümetten insan haklarına uymasını talep edebilir.  (Çeviren: Semra Çelik)

ÖNCEKİ HABER

Arap basınında referandum: Sınırlı destek, derin bölünme

SONRAKİ HABER

İzmir tüm ilçeleriyle 'Hayır' dedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa