Polisler delilleri yok mu etti?

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

10 Ekim Ankara Garı katliamı davasında 10 Şubat 2017 tarihinde hakkında yakalama kararı verilen sanık Hatice Akaltın, Antep’te adliyeye gitti. Akaltın ifadesini vermesinin ardından tutuklandı. Akaltın ifadesinde yakalama kararında sonra ailesinin yanında olduğunu, polislerin gelmediğini savunarak, “Kendi isteğimle geldim” dedi. Akaltın’ın avukatı ise katliama ilişkin delil niteliği taşıyan Akaltın’ın eşyalarının polis tarafından yakıldığını ileri sürdü. 

10 Ekim Ankara Garı katliamında hakkında yakalama kararı verilen tutuksuz sanık Hatice Akaltın Antep’te adliyeye giderek teslim oldu. 10 Ekim bombacılarını Antep’ten Ankara’ya getiren Halil İbrahim Durgun’un kendini patlattığı evde, Durgun’un eşi Esin Altıntuğ ile birlikte yakalanan Hatice Akaltın 16 Aralık 2015 tarihinde tahliye edilmişti. Eşi Metin Akaltın ise tutuklanmıştı. Katliama ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın iki duruşmasına da katılmayan ve “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurmak, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet Etmek” ile suçlanan Hatice Akaltın hakkında son duruşmada yakalama kararı çıkarılmıştı.    

‘POLİSLER TÜM EŞYALARI YAKMIŞ’

Hatice Akaltın’ın avukatıyla beraber Antep Adliyesi’ne gelerek teslim olduğu öğrenildi. 10 Ekim davasına bakan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ara celse yaparak  Akaltın’ın ifadesini SEGBİS yoluyla aldı. Celseye 10 Ekim katliamı mağdurlarının avukatları da katıldı. “Yakalama kararı çıktıktan bu yana neredeydin?” sorusuna Hatice Aklatın, o tarihten bu yana adresinin belli olduğunu, ailesinin yanında kaldığını söyledi. “İfademi almaya polisler gelmedi. Kaçmadım. Buraya da kendi isteğimle geldim” diyen Akaltın ifadesinde, 10 Ekim yargılamalarında çelişkili ifade veren eşine benzer şekilde konuştu, 10 Ekim katliamıyla bağının bulunmadığını ve IŞİD üyesi olmadığını iddia etti. Akaltın’ın avukatı ise müvekkili tutuksuz yargılanmasını isterken, 10 Ekim katliamında delil niteliği taşıyacak Akaltın’ın eşyalarının polisler tarafından yakıldığını ileri sürdü. 

Avukat, “Müvekkilimin yakalandığı evde  (Halil İbrahim Durgun’un kendini patlattığı ev) patlama sonrasında polisler eşyaları da yakmış. Müvekkilimin kimliğini dahi bulamadık. Avukat vekaleti çıkarmak için bile zorlandık” diyerek akıllarda soru işareti yaratan savunma yaptı.