22 Nisan 2017 11:22

Cumartesi Anneleri katledilen çocukları andı

Cumartesi Anneleri, 23 Nisan Çocuk Bayramı ve 24 Nisan Ermeni soykırımının 102. yıldönümü dolayısıyla katledilen çocukları ve Ermeni aydınları andı. Dünden bugüne inkar ve soykırım ile devlet katliamlarının sürdüğünü belirten kayıp yakınları, katledilen çocukları ve Ermeni aydınlarını unutmadıklarını, unutturmayacaklarını vurguladı.

Cumartesi Anneleri, 630. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yaptı. 23 Nisan dolayısıyla gözaltına alınarak işkence ile katledilen çocuklar ile 24 Nisan Ermeni soykırımının yıl dönümü dolayısı ile de İstanbul'da gözaltına alınarak katledilen Ermeni aydınlar anıldı. Bu haftaki eyleme HDK Eş Sözcüstü Gülistan Kılıç Koçyiğit, sanatçı Ferhat Tunç, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Katledilen çocuklar ile Ermeni aydınların resimleri yana yana konuldu, yakınları da ellerinde fotoğraflarla yan yana oturarak, acılarını paylaştı, devlet katliamlarını kınadı.

'KÜÇÜK OĞLUMU ASKIYA ALDILAR'

Oturma eyleminde ilk önce 12 yaşında gözaltında katledilen Davut Altunkaynak'ın annesinin gönderdiği Mektup okundu. Davut'un 12 yaşında bir çocuk olduğunu dile getiren Anne Hayat AltunKaynak, "Bizi gözaltına alıp Dargeçit Jandarma Taburu'na götürdüler. Birkaç gün sonra beni bıraktılar, Davut orada kaldı. Bir daha ondan haber alamadık. Ben orada Davut'a yapılan işkencelere tanık oldum, Küçük oğlumu askıya astılar. Askıda"Anne bana su ver" diye inlemesine tanık ettiler. 22 yıldır oğlumun su isteyen sesi kulaklarımdan, işkencedeki hali gözlerimden hiç gitmedi. 22 yıldır beni de bu sonsuz işkenceye mahkum ettiler" diye konuştu.

'KÜÇÜK YAVRUM NE YAPTI BU DEVLETE'

Cumartesi Anneleri ve İnsan Haklan Derneğinin 21 yıllık ortak mücadelesi sonucunda Davutun kemiklerini bir mağaradaki kuyuda  bulduklarını söyleyen Altunkaynak mektupta sözlerini şöyle devam etti:" 21 yıl bir gün çıkıp gelirse diye beklediğim, sevdiği yiyecekleri dolabımda sakladığım küçük oğlumu bir mağaranın dipsiz kuyusunda   buldum. Mahkememiz devam ediyor. Mahkemenin sonucunda faillerin cezalandırılmasını istiyorum. Yarın 23 Nisan çocuk bayramıdır. Erdoğan dünyadaki çocukları sarayında topluyor. Ama Doğu'da çocuklar katlediliyor. Ama bizim çocuklarımızın katilleri korunuyor, ödüllendiriliyor. Dünyadaki çocuklar sarayda ağırlanıyor ama biz, çocuklarımızı öldürülüp mağaralara, kuyulara atılmış vaziyette buluyoruz. Benim 12 yaşındaki çocuğumun suçu neydi? Bayram kutlaması yerine işkencehaneye götürülen küçük yavrum ne yaptı bu devlete? Bizim çocuklarımızın günahı neydi? Kürt olmak mı? Kürt coğrafyasında yaşamak mı? Devlete söylüyorum bizim çocuklarımız Kürt olmasaydı yaşıyor olur muydu? Onlar da Sarayda ağırlanır mıydı? Buradan devlete sesleniyorum bizim çocuklarımızın failleri meçhul değil, belli olan failleri yargılansın ve cezalandırılsın. 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocuklar öldürülmesin diyen sesimizi duyun."

'BU ÇOCUKLAR DEVLETE YAPTI'

Daha sonra Davut Altunkaynak'ın dayısı Mecit Altunkaynak konuştu. "Bizim acılarımız birdir. Çocuklarımızın kemiklerini arıyoruz. Daha onlar çocuktular. Anne kuzusuydular. Bunlar devlete ne yaptı?" diyen Altınkaynak, artık hiçbir çocuğun katledilmemesini istedi.

'TEK SUÇU KÜRT OLMAK'

Daha sonra Mehmet Şirin Maltu'nun ablası Perihan Maktu söz aldı. Mehmet Şirin Maltu'nin 17 yaşında kaybedildiğini söyleyen Abla Maltu, "Annem hala oğlunun canlı bedenini arıyor. Yarın 23 Nisan benim kardeşim de daha çocuktu. Bayram kutlamaya hakkı yok muydu? Tek suçu benim kardeşimin kürt olması. Biz mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz" diye konuştu.

'YANLIZ OLMADIĞINI HİSSEDİYORUM'

Ermeni soykırımının uğrayan aileler adına Rene Leonıon söz aldı. Bir buçuk milyon Ermeni'nin katledildiğini hatırlatan Leonıon, kalanların ise bugün soykırımın inkarı koşullarında dünyanın dört bir yanında yaşamlarını devam etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Cumartesi Anneleri'ne ve soykırımı kınayan herkese teşekkür eden Leonıon, "Benim ailemde topraklarında göç ettirildiklerinde, nasıl telef olduklarını anlattılar. Sizinle bugün buradayım, yalnız olmadığımı hissediyorum. Sizden güç alıyorum" dedi.

‘GERÇEKLE YÜZLEŞMEYE ÇAĞIYORUZ'

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi  Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan  Derya Gazioğlu  referandum sürecinin hile iddialarıyla lekelendiğini belirterek  “Türkiye siyasi iradenin ve yargının işbirliğiyle “kanuni haksızlıklar devleti olmaktan iktidarı elinde bulunduranın her istediğini yapabileceği “kanunsuzluk devleti” olmaya doğru yol almaya başladı. Bu nedenle 630’uncu haftamıza insan haklarına, demokrasiye ve hukuka yönelik bu saldırıların durdurulmasını talep ederek başlıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin toplumsal uzlaşı ve barışın sağlanması için hakikatiyle yüzleşmesi gerektiğini söyleyen Gazioğlu,“630. haftamızı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde gerçekleştiriyoruz. 23 Nisan vesilesiyle bir kez daha devleti ve toplumu gözaltında kaybedilen çocuklar gerçeği ile yüzleşmeye çağırıyoruz” dedi. 

Gazioğlu, “630. haftamızı aynı zamanda 24 Nisan öncesinde gerçekleştiriyoruz. 24 Nisan 1915 tarihinde İttihat ve Terakki hükümetinin İçişleri Bakanı Talat Bey'in emriyle İstanbul’da 250 Ermeni aydın evlerinden gözaltına alındı. Gözaltına alındıkları andan itibaren başlarına geleceklerden hükümetin sorumlu olduğu bu insanların çoğu Ermeni toplumunun en saygın isimleri, kanaat önderleriydi. Gözetim altında tutulan bu insanlardan 174'ü jandarma ve polis eşliğinde ıssız vadi ve ormanlara götürülerek katledildi. Açıkta bırakılan bedenleri doğanın yok etmesine terk edildi. Bir mezar taşları bile olmadı. Resmi kayıtlardaysa ya firar ettikleri ya da serbest bırakıldıkları yazıldı” diyerek bundan 102 yıl önce kaybedilen ermeni aydınlarının bugün hala insanlığın kanayan yarası olduğunu belirtti. Bu yaranın kapanabilmesi için devletti bu gerçekle yüzleşmeye çağırdıklarını söyleyen Derya “Bugün bir kez daha gözaltında kaybedilen çocuklara ve İstanbullu Ermeni aydınlara sesleniyoruz: Sizi unutmadık, unutmayacağız!” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et