Kürt gazeteciler: Gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyiz

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi, Kürt Gazeteciler Günü'nün 119'uncu yılına girmesi nedeniyle Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde bulunan Duçem Cafe'de gazetecilerin katılımıyla forum düzenlendi. Forumun yapıldığı salona yaşamını yitiren Kürt gazeteciler Musa Anter, Gurbeteli Ersöz, Mazlum Erenci, Nujiyan Erhan ve Evin Buldan'ın fotoğrafları ile "119'emin salvegera rojnamageriya Kurd pîroz be" pankartı asıldı. Forumda 2017 yılında basına yönelik ihlal raporu açıklandı.

Gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıklayan Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) başkanı Hakkı Boltan,  Kürt gazeteciliğinin baskılara rağmen büyüyerek  119. Yılını geride bıraktığını ifade ederek “ Biz sürgünde Kürdistan Gazetesi ile başladık. Bugün ise yayıncılığımızı, onlarca dergi, gazete, radyo, TV, ajans ve haber siteleriyle sürdürüyoruz. Tüm baskı ve engellemelere, tutuklama ve ölümlere, sürgün ve sansüre rağmen Kürt basını durmadan büyüdü, dünya ve bölgede önemli bir yer edindi. Kürt basını sadece Kürtlerin değil coğrafyasında barınan tüm halkların sesi, kulağı ve gözü oldu.” dedi. Boltan, son iki yıllık süreçte muhalif  gazetecilerin üzerindeki baskının daha fazla arttığını söyledi. Boltan “Sadece 2016 yılında Türkiye’de 6, Suriye ve Irak’ta 10, Cezayir’de ise 1 olmak üzere toplam 17 gazeteci öldürüldü, 352 gazeteci gözaltına alındı, 109 gazeteci tutuklandı. Yine 2016 yılında 318 basın yayın organı (88 gazete, 17 dergi, 30 yayınevi, 5 haber ajansı, 120 TV-Radyo, 58 haber sitesi) kapatıldı, 780 gazetecinin basın kartı iptal edildi, 42 gazeteci saldırılara maruz kaldı” dedi. Boltan, 2017 yılında da baskı ve kapatmaların devam ettiğini belirterek “17 gazeteci tutuklandı, 82 gazeteci gözaltına alındı,35 gazeteci hakkında soruşturma açıldı, 9 gazeteci saldırıya uğradı, 6 gazeteci hakkında dava açıldı, 30 gazeteciye ceza verildi, 2 gazeteci sınır dışı edildi, 2 TV kapatıldı, Gazeteci Nujiyan Erhan Şengal’de, gazeteci Şifa Gerdi de Musul’da öldürüldü, 6 gazeteci haber takibi sırasında yaralandı, 3 haber sitesi erişime engellendi“  diye konuştu.

'ÖZGÜR BASIN HALKIN KENDİSİDİR'

Forumda konuşan Rojeva Medya Gazetesi Editörü Ramazan Ölçen, Kürt basın tarihini anlatarak, “Bir destan gibi büyüyen bu yolda hepimiz ilerliyoruz. Bu yolculuk Gurbet Elli, Nujiyan, Mazlum, Evin, Rohat ve birçok arkadaşın çizgisinde ilerliyor. Kürt basını tüm baskı ve zorluklara rağmen yerini her zaman dolduruyor ve mücadele çizgisini koruyor. Özgür basın halkın kendisidir. Sesini duyurmaya devam edecektir” dedi.

'KADINLAR ÖZGÜRLEŞENE KADAR'

Kadın haber ajansı Şujin Muhabiri Beritan Elyakut,  özgür ve muhalif basının her zaman hükümetin hedefinde olduğunu, Kürt gazeteciliğinin başlangıcından bu yana baskı ve engellemelerin değişmediğini fakat gazeteciliğin, değişip geliştiğini söyledi. Elyakut, “Dünyanın ilk kadın haber ajansı olan JİNHA KHK ile kapatıldı,ancak hiçbir kadın gazeteci evinde oturmadı alanlara çıktı, Gazete Şujin ile tekrar kadının sesini duyurmak için mücadele ettik, kadınlar olarak 6 dilde yayın yapıyoruz, sadece Kürdistan’da yaşayan kadınların değil dünyadaki tüm kadınların sesi olmaya çalışıyoruz. Gurbetteli, Deniz Fırat, Nujîhan’ın hayali vardı. Kadınların özgürleşme haberini yapana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu

'ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ'

Dihaber editörü Abdurahman Gök ise, Kürtlerin özgür olmasını istemeyenlerin,  seslerinin  duyulmasını istemeyenlerin Kürt gazeteciler üzerindeki baskı ve zulümün arttığı dönemlerde  gazetecilik çeperinin  daha fazla genişlediğini ifade ederek “Bbir yaşlı adamın sokakta katledebiliyorlardı, bir gazeteciyi  ensesinden vurarak öldürebiliyorlardı, bir çocuğun evinden alınıp başka bir şehirde bir dere kenarında öldürebiliyorlardı. Ancak unuttukları bir şey vardı; her giden gazetecinin ardından onlarca kişi onların makinelerini, kalemlerini devraldı. Okullarda gazetecilik 5N 1K ile ifade ediyorlar. Ama bu tanım gazeteciliği anlatmaya yetmiyor. Çünkü burada vicdan devreye giriyor, vicdanı olan insanların yapabildiği bir meslektir. Tüm gazeteciler bu gün bu cendereden geçiyor, gördükleri her şey üzerlerinde bir etki bırakıyor ve o etkiyle haberlerini yazıyorlar. Bu yüzden bu meslek zor bir meslektir, hakikatin yükünü taşımak kutsaldır. Basın emekçileri, basın şehitleri yolunda Üzerimize düşeni  yapacağız, yapmaya devam edeceğiz” dedi. 

'YALNIZ DEĞİLİZ'

Cumhur Daş, ezilenlerin ve sesi duyulmaların, sesinin duyulması için mücadele ettiklerini ifade etti. Daş, zulme karşı, haksızlığa karşı gazeteciliğin zor olduğunu belirterek “ Burada gazetecilik yapanlar buradaki baskıları birebir yaşıyor. Kürt basını tarihi, Kürt Ulusal Mücadelesi’nin de tarihini de ortaya çıkarmış oluyor. Coğrafyada yaşanan haksızlık ve zulmü ortaya çıkarmada Kürt gazetecilere önemli görevli düşmüştür. Bu uğurda onlarca arkadaşımız can verdi. Yüzlercesi cezaevine girdi ve baskılar devam ediyor. Bu dönem itibariyle omuzlarımıza ciddi bir sorumluluk var. Bizler burada gerçekleri görünür kılmaya çalışan bireyleriz ve yalnız değiliz. Kürt halkının da yeri geldiğinde bir muhabir gibi gerçekleri yansıtmak adına nasıl bir çaba içerisine girdiğini biliyoruz. Bu bize güç veriyor” dedi.

'BİR ENGELLEME İKİ SANSÜRLE VAZGEÇMEYİZ'

1HABERVAR muhabiri Fuat Yaşar, forum yapıldığı yeri polislerden yola çıkarak bulduğunu ifade ederek “ Düşünün ki  gazetecilerin yaptığı bir forumda onlarca polis ve zırhlı araçlar güvenlik gerekçesiyle sokağın başında karşılaşıyorsunuz, bizim elimizde sadece kalem ve kağıt var başka bir şey yok.  Yıllardır bu ülkede iktidarlar değişiyor fakat Kürt gazeteciliğine, muhalif gazeteciliğe bakışı değişmiyor. Ya benim gazetecim olacaksın ya da çalıştırmam diyor. Tahir Elçi’nin katledildiği gün ben ve bir arkadaşı aldılar, basın kartlarımızı gösterdiğimizde ‘Bunlar bizim gazetecilerimiz değil’ dediler, bu da gazeteciliğe bir bütün olarak bakmadıklarını gösteriyor. Doğru söylüyorlar biz onların gazetecileri değil, biz doğruların ve gerçeklerin gazetecisiyiz.  Biz bir engelleme iki sansür ile gazetecilikten vazgeçmeyiz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)