Diyarbakır'da 1 Mayıs'a çağrı: OHAL’e karşı alanlara

Serpil BERK
Diyarbakır

Diyarbakır’da 1 Mayıs, DİSK, KESK, TTB ve TMMOB öncülüğünde düzenlenecek mitingle kutlanacak. İstasyon Meydanı’nda yapılacak miting için gerekli başvuru yapıldı. OHAL'e ve KHK’lere karşı alanlara çıkacak olan sendikalar, emekçilere dönük saldırıların arttığı bir dönemde 1 Mayıs’ı karşıladıklarını, işçilerin emekçilerin olmadığı anayasaya daha güçlü ‘hayır’ diyeceklerini ifade etti. Evrensel'e konuşan sendika temsilcileri ihraçlara, kıdem tazminatının gasbedilmesine ve savaş politikalarına karşı herkesi 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya davet etti.

‘SALDIRILARA HAYIR DİYECEĞİZ’

DİSK/Genel-İş Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Zeynep Demir Akçer, emekçiler olarak şiddet boyutuna varan yoğun baskı dönemiyle karşı karşıya olduklarını belirterek, “Mücadelemizi bu baskılara karşı yükselteceğiz. Hep birlikte referandumda nasıl ‘hayır’ dediysek, bundan sonra da emek sömürüsüne, kıdem tazminatının gasbına, kiralık işçiliğe de ‘hayır’ diyeceğiz. İşçilerin emekçilerin taleplerinin olmadığı bir anayasaya çok daha güçlü bir şekilde hayır demeye devam edeceğiz” dedi. Akçer şunları kaydetti: “Bir sistem değişikliğiyle karşı karşıyayız. Daha sistem değişmeden OHAL kapsamında gece yarısı KHK’leri ile emeğimiz elimizden alınmaya çalışılıyor, biz bunun hukuki mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Diyarbakır’da 1 Mayıs’ta düzenleyeceğimiz mitinge işçileri, işsizleri, gençleri, kadınları davet ediyoruz. Bir arada olursak güçlü oluruz, yan yana durabilirsek bir şeyleri değiştirebiliriz. Bize dayatılan bu haksız hukuksuz sisteme ‘hayır’ demeye devam edeceğiz. Halkımız, çocuklarımız ve gençlerimiz için bu haksızlıkların karşısında set gibi duracağız.”

‘YERELDE KUTLAMAYI ÖNEMSİYORUZ’

Tes-İş Diyarbakır 2 No’lu Şube Başkanı Şükrü Kaçmaz ise bu 1 Mayıs’ın OHAL koşullarında kutlanmasından dolayı önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Sıkıyönetimlerin olumsuzluğunun yansıdığı ilk kesim emek kesimidir. Diyarbakır’da miting için izin başvurusu yapıldı fakat konfederasyonumuz Türk-İş’in Ankara’da kutlama kararı var, sendikamızın da bu yönde kararı olmazsa yerelde kutlamayı önemli buluyoruz. Özelleştirmeye, taşerona, kölelik yasalarına karşı sesimizi yükselteceğiz. Bölgede yaşanan sorunların çözümüne ilişkin taleplerimizi dile getireceğiz.”

Harb-İş Diyarbakır Şube Başkanı Remzi Şanlı da darbe girişiminden sonra demokratik hakların ortadan kalktığını belirterek şunları söyledi: Talepleri için hiç kimsenin alanlara çıkma, açıklama ya da gösteri gibi demokratik haklarını kullanamadığı bir dönemdeyiz. 1 Mayıs’ı böyle bir süreçle karşılıyoruz. Bu yüzden alanlarda miting yapabilmek önemli. İşçilerin emekçilerin daha iyi koşullarda çalışması, iş cinayetlerinin durdurulması talepleriyle alanlarda olacağız.”

‘İŞİMİZİ, AŞIMIZI GERİ İSTİYORUZ’

Eğitim-Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Recep Şimşek ise yaşanan ihraçlara dikkat çekerek şunları söyledi: “1 Mayıs’ta ihraç edilen arkadaşlarımızın taleplerini dile getireceğiz. OHAL’in kaldırılıp KHK’lerin son bulması için, işimizi, aşımızı geri istiyoruz taleplerini haykıracağız. Bir an önce eğitimin demokratik, laik bir çerçeveye oturtulmasını istiyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz.”

‘BİRLİKTE YAŞAM İÇİN SES VERİN’

Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Üzeyir Evrenk, 1 Mayıs’ı tatil olarak ilan eden siyasi iktidarın, emekçilerin iş güvencesini yok ederek gelişen darbenin faturasını işçi ve emekçilere kesmeye çalıştığını söyledi. KHK’ler ile binlerce emekçinin işsiz kaldığını söyleyen Evrek, “İdari tedbir adı altında işten çıkarmalara, iş güvencesinin ortadan kaldırılmasına karşı, 1Mayıs’ı Diyarbakır’da kutlayacağız. OHAL’in kaldırılması ve KHK’lere karşı taleplerimizi dile getireceğiz. Bugün hiçbir OHAL rejiminin seksen milyonu KHK ile yönetme şansı yoktur. Son bir yıldır görülüyor ki OHAL’i kadınlara, gençlere, insan hakları savunucularına, muhaliflere ilan etmişler” dedi.

Belediyelere kayyım atamalarıyla birlikte belediye çalışanlarının işten atıldığını kaydeden Evrek, “Mevcut iktidar ne yaparsa yapsın kayyım olan yerlerde kazanır duruma gelemeyecek. Çünkü bu halk kendi iradesinin gasbedilmesini doğru bulmuyor, doğru bulmayacak da. ’90’lar bu ülkeye maliyetli oldu. Yine aynı süreci yaşıyoruz, biz bunlara karşıda güvenlikçi politikalardan vazgeçilmesini, müzakere yoluyla Kürt sorununun demokratik çözümünü savunuyoruz. Bunun için alanlarda olacağız. Parasız eğitim ve sağlık hakkı için, ana dilde eğitim için sesimizi yükselteceğiz. Demokratik Türkiye için barış içerisinde birlikte yaşam için gelin hep birlikte haykıralım. Bu haykırışa herkes ses versin ve hep birlikte yaşayalım” diye konuştu.