Salih Müslim: ABD ile Rakka’ya operasyon yakında
İngiltere’de Arif Bektaş ve Orhan Dil, PYD Eş Başkanı Salih Müslim ile Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi.
Arif BEKTAŞ
Orhan DİL
Londra
Bir dizi temasta bulunmak üzere İngiltere’ye gelen PYD Eş Başkanı Salih Müslim ile Suriye’deki gelişmeleri konuştuk*
Öncelikle Suriye ve Rojava’daki son durum nedir?
Suriye’ye iki yönden bakabiliriz. Birincisi çatışmalar devam ediyor. Özellikle de Tabka ve çevresinde. En şiddetli çatışmalar burada oluyor. Tabka, Rakka’ya 50 kilometre uzaklıktaki önemli bir yerdir. Orası kurtarılırsa işler daha da kolaylaşacak. Tabka’nın önemi; orada bir baraj olması; Suriye’nin en büyük barajlarından biri Tabka Barajı. Hem elektrik ve hem de su açısından son derece önemli. Şehir olarak da öyle. Çünkü burası IŞİD’in bir merkezidir. Türkiye’den gelen aileler buraya yerleştirildi. Hatta tutsakların da bulunduğu bir şehirdir. Onun için çok dikkatli olmak gerekiyor.
Suriye Demokratik Güçleriyle yapılıyor bu operasyon ve IŞİD kuşatılıyor, değil mi?
Evet. Tabii ki Uluslararası Koalisyon güçlerinin yardımı da var. Rakka’ya da bir harekat başlatılmış durumda ve çembere alındı artık. Daha dar bir çember içine alınarak üç koldan saldırıya geçilecek; doğudan, batıdan ve kuzeyden Rakka’ya ilerlemeye devam ediliyor.
Esad’ın yaptığı ‘Silahlı muhalif güçlerle Astana benzeri bir görüşme olabileceği’ yönündeki açıklaması basında epey yer aldı. Size doğrudan böyle bir teklif geldi mi?
Yok. Bizi dışarıda tutuyorlar. Kimse bizimle oturup konuşmak istemiyor. Tabii ki bu Türkiye’nin baskısıyla oldu. Biz hem birincisine ve hem de ikincisine katılmak istedik. Fakat kabul etmediler. Daha çok Türkiye’nin engellemesiyle oluyor.
Türkiye, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, yetkililerin ağzından Fırat Kalkanı’nın Menbic ve Rakka’yı hedeflediğini söyledi, ancak operasyon bitirildi. Sizce neler oldu orada?
Öncelikle şunu söyleyeyim. Türkiye IŞİD’le hiç bir zaman doğru dürüst savaşmadı ve savaşmak istemedi. Çünkü bu IŞİD’i yaratanlardan birisi de Türkiye’dir. Kürtleri yok etsin diye. Cerablus ya da diğer yerlerde de savaş falan olmadı. El Bab’a girişi de bir takas sonucu gerçekleşti. Türkiye’de 860 kişi yakalanmıştı ve bunların hepsi IŞİD’liydi. Bunların içinde hem yerlisi ve hem de yabancısı vardı. Yabancıları el Bab üzerinden Rakka’ya geçirdiler ve ondan sonra da el Bab Türkiye’ye teslim edildi. Türkiye’nin bir şeyleri karıştırmak ve Rakka’ya yapılacak operasyonu engellemek için oralarda olduğunu bilen ABD ve Rusya, Türkiye’ye sonunda dur dedi ve Türkiye Fırat Kalkanı’nı bitirmek zorunda kaldı. Yani ABD ve Rusya, Türkiye’yi durdurdu.
Peki ABD ve Rusya iki büyük güç ve orada aslında pay kapmanın peşindeler. Siz bu ikisiyle de ilişkileri devam ettirmeyi nasıl başarıyorsunuz?
İlişki şöyledir: Amerika kendi çıkarları için oradadır. Rusya da kendi çıkarları için ordadır. Peki bizim kendi çıkarlarımız yok mu? Bizim de var. Kimse bizi yaratmadı. Halkımız bizi yarattı ve biz kimseye dayanmıyoruz, halkımızdan gücümüzü alıyoruz. Onun için, ilişki kurmakta biz özgürüz. Şimdi, hem ABD ve hem de Rusya terörizmle savaşmak istiyor. Burada en etkili güç biziz. Onun için bir noktada buluşuyoruz. Hem Ruslarla ve hem de Amerikalılarla.
Rakka’da uluslararası güçlerle bir ilişki var ve yürüyor. Yarın bir gün el Nusra ve türevleri ile de savaşmak gerekecek. Çünkü ABD ve Rusya da bunları terörist görüyor. IŞİD’den önce bu güçler bizimle savaşıyordu. Serekani’de, Efrin’de, Kobanê’de biz bunlarla savaştık. Daha sonra buralara IŞİD geldi. Zaten bunların hepsi aynı IŞİD’in düşüncesi ve yöntemlerine sahipler.
PYD, YPG ya da Suriye Demokratik Güçleri ile Rusya ve ABD arasında bir anlaşma var. Peki ABD sizin Rusya ile ilişkilerinizi ya da Rusya sizin ABD ile ilişkilerinizi engellemiyor mu? Herhangi bir baskı var mı üzerinizde?
Hayır. Öyle bir şey yok. Onlar bizim özgür olduğumuzu biliyorlar ve buna saygı gösteriyorlar. Amerika, bizim orada Ruslarla bir anlaşma yaptığımızı biliyor. Ruslar da bizim Amerikalılarla ne yaptığımızı biliyor. Biz özgür olunca, halklarımızın yararına ne varsa onu yapıyoruz. Bir çok yerde anlaşıyoruz. Burada danışıklı bir durum var.
Bildiğimiz kadarıyla Til Berder, Rimelan, Ayn İsa ve Sibat’ta ABD’nin askeri üsleri var. Bu üslerin verilmesi, Rojava’da tavizlerin verildiği anlamına gelmiyor mu?
Taviz meselesi değil. Savaşın gerektirdiği bazı şeyler var. Malzemelerin taşınması, araç gereç ve ihtiyaçlar söz konusu. Bahsettiğiniz havaalanları küçük havaalanlarıdır. Bunlar kullanılıyor. Ama kalıp kalmaması siyasi bir meseledir.
Rakka operasyonuna ilişkin bir tarih verebilir misiniz?
Bizim elimizde değil ki bir tarih verelim. Bu iki şeye bağlıdır. Hazırlıklara bağlı ve bir de karşı tarafın ne kadar direnebileceğine bağlı. Bizim elimizde bir tarih yok. Bu askeri işlerdir. Askerler biliyordur. Suriye Demokratik Güçleri biliyor. Kimin ne kadar hazırlık yaptığını ve karşı güçlerin de ne kadar dayanabileceğini de biliyor.
Yani yakında ABD ve Suriye Demokratik Güçleri Rakka’ya bir operasyon düzenleyecek...
Evet. ABD ve uluslararası koalisyon ve bizim kendi güçlerimizle birlikte operasyon olacak.
*Salih Müslim ile söyleşimizi gerçekleştirdiğimiz akşamın gecesinde, TSK’nin Şengal ve Rojava’ya hava saldırıları gerçekleştirdiği açıklandı.