29 Nisan 2017 00:20

ABD’de 1 Mayıs yaygın, ancak birlikten yoksun kutlanacak

Savaş geriliminin hissedildiği ve Trump'ın göçmen karşıtı ırkçı politikalarına tepkinin yükseldiği ABD'de 1 Mayıs taleplerine mercek tuttuk.

Paylaş

Ekim KILIÇ
New York

Dünya işçileri ve emekçileri 2017 1 Mayısı’na savaşa, yoksulluğa ve halkların birbirine düşmanlaştırma politikalarına karşı seslerini yükselterek giriyor. Yer yer emekçilerin güçlü birlikler oluşturduğu, kutlamaların yaygınlaştığı bir 1 Mayıs bayramı yaklaşıyor. Elbette ki ABD’de de durum farklı değil. Kutlamalar, başkent Washington da dahil olmak üzere geçtiğimiz senelerden daha yaygın ve görünür olacak. Özellikle Trump hükümetinin göçmen emekçilere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikaları, kutlamaların ana dokusunu oluşturuyor.

TRUMP SONRASI COŞKU VE KAYGI

Başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması, halkın birçok kesimini eylemlere yöneltti. Toplantılarda Trump’ın varlığının toplumsal muhalefeti nasıl yükselttiği dile getiriliyor. Beyaz Saray’dan yükseltilen Suriye ve Kuzey Kore’ye yönelik savaş gerilimi de özellikle ABD’li mücadeleci gençleri korkutuyor. Zorunlu askerliğin bile geri gelmesinin imkansız bir şey olmadığı konuşuluyor. 

Bu coşku ve kaygı hali, 1 Mayıs öncesi, aslında yine bir emekçi şehri olan New York’a olabildiğince yaygın ve bölünük bir şekilde yansıyor. Yaygın çünkü ABD’nin toplumsal muhalefetinde yer edinmiş 4 ayrı grup, 1 Mayıs’ı 4 ayrı yerde, saatlerde ve hatta günlerde kutlayacak. 

TEK KENT, 4 AYRI 1 MAYIS

1 Mayıs’ta Halkların Uluslararası Mücadele Ligi’nin (ILPS) başını çektiği radikaller, sol gruplar ve göçmen örgütleri Union Meydanı’nda, ve yine göçmen haklarını savunan örgütlerin başını çektiği bir diğer kutlama ise aynı saatte Washington Meydanı’nda yapılacak. Buradaki kutlamanın özelliği sosyal demokratların ve anarşistlerin yoğun olduğu grupların öne çıkması. 

1 Mayıs’ın akşamüstü ise AFL-CIO sendika konfederasyonuna bağlı sendikaların ve yine göçmen hakları örgütlenmelerinin başını çektiği başka bir inisiyatif Foley Meydanı’nda, Manhattan’da yerlerini alacaklar. 

Son olarak PLP’nin (İlerici Emek Partisi) örgütlediği 1 Mayıs kutlaması hafta sonu Brooklyn’de siyahi emekçilerin yoğun olduğu Flatbush bulvarında bir yürüyüş ile kutlanacak. PLP, ABD Komünist Partisinden tarihsel olarak ilk olarak ayrılan ve ABD’de sendikalar içerisinde zayıf da olsa varlığını sürdüren bir parti.

New York 1 Mayısı’nın tablosu bu anlamıyla üzücü. Ancak AFL-CIO’ya bağlı sendikaların, birkaç istisna dışında geçtiğimiz sene 1 Mayıs kutlamadıklarını düşündüğümüzde bu bile bir ilerleme gibi görünebiliyor.


WASHINGTON MEYDANI: GÖÇMEN İŞÇİLERE ADALET

Nastaran Mohit, 34 yaşında bir sendikacı. Göçmen İşçilere Adalet Çalışma grubunda yer alıyor. Washington Meydanı 1 Mayısı’na çağrı yapan grubun bir üyesi:

“Göçmen İşçilere Adalet grubu New York çıkışlı farklı işçi örgütlenmelerinin bir koalisyonudur. Öncellikli olarak hizmet sektöründeki işçileri, restoran işçilerini, gündelik emekçileri, sağlık emekçilerini temsil ediyoruz. 2012’den beri 1 Mayıs için örgütleniyoruz. Ve temel olarak bizler, Occupy Wall Street hareketine göçmen perspektifi ve işçi sınıfı  merkezli bir inisiyatif getirmek isteyen bir grup örgütçü ve işçiden oluşuyoruz. Son birkaç yıldır 1 Mayıslarda “göçmen işçilere adalet” turu gerçekleştiriyoruz. 1 Mayıs’ta aynı yerde kalıp sonra yürüyüşe başlamak yerine işçilerin ve göçmen emekçilerin emeğini gerçekten sömüren çeşitli iş yerlerine ve işverenlere gitmeyi önemli buluyoruz. 

Bu yıl da saat 12.30’da Washington Meydanı’nda buluşarak kısa bir kutlama yaptıktan sonra farklı yerlere yürüyeceğiz. İşçi sınıfının ve göçmen topluluklarının yaşam standartlarının geliştirilmesi gerekiyor. Bu bizim taleplerimiz. New York’ta yaşıyoruz, göçmen toplulukları ve ‘renkli’ insanlar sürekli olarak New York Polis Departmanı (NYPD) tarafından kriminalize ediliyor. NYPD’nin maddi kaynaklarının kısılmasını talep ediyoruz. Biz topluluklarımız için gerçek kaynaklar talep ediyoruz. Bu sebeple uluslararası işçi bayramı olan 1 Mayıs’ta dikkat çekmeye çalışıyoruz. 

NEDEN AYRI EYLEMLER?

Ayrılıklara gelecek olursak, bunun New York’ta uzunca bir tarihçesi var. Farklı gruplar farklı etkinlikler yapıyorlar. Ancak biz bu gruplarla dayanışma içerisindeyiz. Kendi grubumuz için şehrimizde var olan işçi mücadelesini desteklemek gerçekten önemli, bu yüzden iş yerlerine gitmeyi önemsiyoruz. İş bırakma eylemine dünyanın en büyük fotoğraf ve video kamera mağazalarından olan B&H’den başlıyoruz. Geçtiğimiz yıl emekçiler, ki neredeyse tamamı göçmen iş gücü, orada sendikalaştılar. Şu an patron sendikayı bitirmek amacıyla işleri New Jersey’e kaydırmakla tehdit ediyor. İlk olarak oraya gideceğiz. Ayrıca 10, 11, 12 yıldır Queens’te Tomcat fırınında çalışan emekçileri de destekleyeceğiz. 

Yürüyüşler arasında küçük farklılıklar olmasına rağmen, biz hep beraber dayanışma içerisindeyiz. 

Özellikle Union Meydanı’ndaki yoldaşlarımızla göçmenlik meselesi üzerinden ortaklaşa örgütlediğimiz etkinlikler var. Ve bu sene yürüyüşleri birleştirmek için bir çaba var. Umudumuz gün içerisinde güney Manhattan’da bir yerde yürüyüşlerin birleşmesi yönünde. Her geçtiğimiz yıl daha çok öğreniyoruz. Özellikle New York’ta daha çok birlik var. Çünkü burası çok önemli bir şehir. Ve duyduğuma göre başka 1 Mayıs eylemleri de var. Mesela Foley Meydanı’nda. Bu meydana çıkacak gruplar geçtiğimiz yıl 1 Mayıs’ı kutlamamıştı. 

TRUMP GÖÇMEN İŞÇİLERİ HAREKETE GEÇİRDİ

Bence Başkan Trump birçok örgütü göçmenleri desteklemesi için harekete geçmeye zorladı. 

Trump hükümeti altında koşullar hakikaten daha kötü. Ancak bu göçmenlik politikaları Demokrat Parti hükümetinde de var olan politikalardı. Bu sistem bu ülkede göçmenler için korku içinde yaşamalarına, hedefe alınmalarına, ihraç edilmelerine, kriminalize edilmelerine, göz altına alınmalarına ve hapse atılmalarına sebep oluyor. Bu sistemi hedef alarak biz Uluslararası İşçi Günü’nde herkesi mücadeleye çağırıyoruz… 

DÜNYAYA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜK

Uluslararası İşçiler Günü burada, Birleşik Devletler’de başladı. Biz imparatorluğun kalbinde olduğumuzu, bu yüzden sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Wall Street’te birçok suç işleniyor. Sokaklara hep beraber çıkıp sisteme karşı sesimizi yükseltmek bizim sorumluluğumuz. Dünyadaki bütün yoldaşlarımıza sevgilerimizi ve dayanışmamızı gönderiyoruz.”


UNION MEYDANI: GÖÇMENLERİ VE BÜTÜN İŞÇİLERİ SAVUNMAK İÇİN İŞ DURDURALIM

Union Meydanı’ndaki 1 Mayıs kutlamalarını 24 yaşında bir öğrenci olan ILPS hareketini temsilen Nina Mariella anlattı: “Union Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs’ın tarihi, 2006’daki kitlesel göçmen yürüyüşlerine dayanıyor. O tarihten bu yana her yıl 1 Mayıs Koalisyonu adı altında örgütleniyordu. Fakat bu yıl gerek iç meselelerden gerek insanların sayısından ötürü koalisyon dağıldı. Bu yıl daha çok ILPS’ye bağlı olan Filipinler için Ulusal Demokratik Kampanya Merkezi BAYAN, Filistin’de Adalet İçin Öğrenciler NYC, Filistinli Tutsaklar Dayanışma Ağı gibi birçok Filistinli grubun, Uluslararası Mücadele Merkezinin öncülük ettiği bir 1 Mayıs kutlaması olacak. Bu yıl farklı olarak göçmenlerin, siyahların örgütleri, Arap örgütleri vs. var. Mesajımız kapsayıcı. İnsanlarla ve örgütlenmelerle konuşurken tepkileri olumlu oluyor. Sorun ise işçileri pazartesi günü Union Meydanı’na götürmeye çalışırken ortaya çıkıyor. Çünkü bu bir grev anlamına geliyor. Ama insanlar dediklerimizi onaylıyorlar. Çünkü şu an çelişkiler bu yönetim altında ağırlaşıyor. Baskı daha hissedilebilir boyutta. Bu yüzden insanlar mesajımıza daha açık ve daha alıcılar… 

Union Meydanı eyleminin genel amacı 1 Mayıs’ı örgütlemenin ötesinde geniş bir antiemperyalist, antifaşist birleşik cephe kurmak. Yani bizim 1 Mayıs’taki amacımız herkesi bir araya getirmek. Ancak aynı zamanda başka amaçları olan başka 1 Mayıs eylemleri de var. Mesela Washington Meydanı’ndaki eylemi örgütleyen Göçmen İşçilere Adalet, Occupy Wall Street hareketinden yatay bir hareket olarak kendiliğinden bir şekilde ortaya çıktı. Onlar daha çok göçmen işçi kampanyaları üzerine odaklanmış durumdalar. Ve bu iyi, fakat biz açıkçası merkezi bir yürüyüş olmasını çok isteriz. Ancak bu ne herkesin işine yarıyor, ne de herkes bunu onaylıyor. Ve bu Manhattan’a gelmekte zorlanan işçiler için de zor oluyor. Bu sebeple onlar mahallelerinde yerel yürüyüşler ile, yaşadıkları topluluklar her neredeyse orada kutluyorlar. Ancak biz her halükarda gerçek bir birlik ve farklı gruplar arası karşılıklı saygı ve desteği içeren bir koordinasyon için çaba sarf ediyoruz.


FOLEY MEYDANI: AYAĞA KALK NEW YORK!

Foley Meydanı 1 Mayısı için SEIU’nun (Hizmet Emekçileri Sendikası) 32BJ temsilciliğinde sendika başkan yardımcılığı görevinde bulunan Lenore Friedlander ile görüştük. Yoğunluklu olarak doğu yakasında olmak üzere 12 eyalette örgütlü olan ve 163 bin üyesi bulunan sendika seçimlerde Bernie Sanders’ı, sonrasında ise Hillary Clinton’ı desteklediğini açıklamıştı:

“Birleşik Devletler’deki işçiler ve sendikalar inanılmaz saldırılarla yüzleşiyor. Hükümetteki değişim, işçileri, sendikalaşabilmek için daha zorlu koşulların geldiğini gösteriyor. İşçi sendikalarında işçilerin sayısında genel olarak bir düşüş yaşanıyor. 

Politik iklim işçilerin örgütlenmesi için oldukça zorlayıcı ve düşmanca. Daha yeni Başkan Trump hükümetin işçi haklarını korumakla yükümlü kurumlarının bütçelerinden kesinti yaptığını duyurdu. Sağlık hakkına ulaşımı kolaylaştıran Obamacare programını ortadan kaldırmak için bir çaba var. Bu ülkede birçok patron, işçilerin sağlık hakkını güvence altına almıyor. Ve sağlık hizmetleri çok pahalı. 

Ayrıca asgari ücreti yukarı çekmek için hukuki ve politik olarak çaba sarf ediyoruz. New York dahil olmak üzere birçok şehirde her işçinin ücretli hastalık izin günü hakkını desteklemek için çabamız sürüyor. 

Ayrıca şu an 2018 kongre seçimlerine odaklanmış durumdayız. Biz daha işçi dostu olan yetkililerin kongrede ve hükümette yer alması için uğraşacağız.

Dünya emekçileri ve halk örgütlenmeleri ayağa kalkıp kemer sıkma politikalarına ve neoliberalizme karşı mücadele ediyorlar. Birleşik Devletler’de bir avuç şirket elitine karşı mücadeleyle aynı süreç yaşanıyor. Sendikaların ve emekçilerin dünya etrafında çoğunluğun yararına birlikte çalışması çok önemli.”


FLATBUSH BULVARI: İŞÇİLER BİRLİK OLMALI!

Geçtiğimiz yıl kalabalık geçen Flatbush 1 Mayısı, komünizm karşıtlığının çok güçlü olduğu bu topraklarda oldukça dikkat çekiyor. Bunda PLP’nin (İlerici Emek Partisi) sendikalar ve halk hareketleri içinde örgütlenme tavrının somut vücut bulmasının payı da var. Bugün ABD emek hareketinde ABD Komünist Partisinin pasif halinin tersine PLP daha inisiyatifli davranıyor. 2 haftada bir yayımlanan Challenge adlı bir gazeteye sahip olan PLP’nin 40 yıllık bir mücadele geçmişi var. 29 Nisan Cumartesi günü Brooklyn, Şikago, Los Angeles ve San Francisco merkezlerinde 1 Mayıs’ı kutlayacaklar. 

PLP’nin 1 Mayıs örgütleme komitesinde yer alan 35 yaşındaki Demir Yolu İşçisi Sandy Berry anlatıyor:  “Biz çalışmamızın olduğu yerde 1 Mayıs’ı örgütlüyoruz. Daha yüksek ücretler, daha iyi bir sağlık hakkı ve daha iyi çalışma koşulları için mücadele ediyoruz. Ana vurgumuz sadece Trump değil, bütün bir sistem ile ilgili. Sloganımız işçilerin birliği üzerine olmalı; siyah, esmer, Asyalı, Latin ve beyaz, hep beraber birlik içerisinde! 

Ana vurgumuz Trump başkan bile olsa değişmedi. Her kim bir başkan hakkında şikayet ediyorsa, biz şunu söylüyoruz: Onlar değil, bütün olarak bir sistem sorunudur. Bu Trump gitse bile aynı olacaktır. Demokrat bir başkan gelsin insanlar rahatlasın, veya Cumhuriyetçi gelsin insanlar nefret dolsun değil... Reformlar polis şiddetinin önüne geçemeyecek. Bu sadece sistemin bir parçası… Diğer 1 Mayıs koalisyonlarına katılmak gibi bir planımız yok. Onlar patronlarla uzlaşıyorlar. Bizim yaklaşımımız ortada buluşmak değil. Biz devrime inanıyoruz. Biz işçiler tarafından yönetilecek bir topluma inanıyoruz. Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsak, birlikte oturup sorunlarımızın aynı olduğunu görmek için tartışmalıyız. Biz sınırsız bir dünyaya ancak böyle, bu yolla sahip olabiliriz.”


1 MAYIS'A DOĞRU GENEL DURUM

Her daim ‘1 Mayıs’ın doğduğu topraklarda…’ diye nitelendirilen ABD için Amerikalı liberal entelektüel çevreler “Avrupa’da politika sınıflar temelinde, ABD’de bireyler temelinde şekilleniyor” diyorlar. Ama “fırsatlar ülkesi” Amerika’da durum pek de böyle değil. Son bir yıl içerisinde tavuk paketleme işçilerinin tuvalet izninden zaman tasarrufu yapmak amacıyla altlarına bez bağlanmasından dört bir bucağı inşaatlarla dolu olan New York’ta iş cinayetlerinin düzenli olarak artmasına, Honeymoon işçilerinin fabrikalarının yerlerinin değiştirilmesi dolayısıyla işsiz kalmasından, Nissan ve Verizon işçilerinin çeşitli sorunlar nedeniyle greve gitmesine, ülkenin farklı köşelerinde akademi de sendikal mücadelenin açığa çıkmasına kadar irili ufaklı birçok emekçi mücadelesi gerçekleşti. Buna rağmen sendikal örgütlenmenin özel sektörde de devlet sektöründe de toplamda hâlâ yüzde 7-8 dolaylarında seyretmesi oldukça düşündürücü. 

SENDİKAL BÜROKRASİ VE ‘BEYAZ’ İŞÇİNİN DEMOKRATLARA ÖFKESİ

Bunun belli sebepleri var. Birincisi ABD’de işçilerin ve emekçilerin sendikalarda oldukça güçlü olan sendikal bürokrasiye karşı öfkesi. Bu öfke, özellikle beyaz Amerikalı işçilerde Demokrat Partiye karşı olan öfke ile birleşiyor. Sendikaların mücadeleyi fabrikalara, sokaklara taşımayıp sadece ‘hukuki’ tarzda mücadeleler yürütmesi tabanı atıl bırakıyor. Bir sokak mücadelesine girişilmemesi durumunun bir yanı ise ‘orta sınıf’ olma sanrısına dayanıyor. 

Bir diğer sebebi ise sendikaların hemen hemen hepsinin seçim dönemlerinde Demokratların seçim propagandasını yapması, halihazırda Obama Hükümetine öfkeli olan Amerikalı işçileri daha tepkisel bir tutum almaya zorlamış. Hatta bunun sonucunda beyaz Amerikalı işçi sınıfı Trump’ı daha destekler bir hale gelmişti.

Bu nedende bu kesim. Demokratların hakim olduğu sendikaların örgütlediği 1 Mayıs’tan çok ABD’li temel sendikaların katıldığı ve örgütlediği eylül ayında kutlanan Amerikan Emek Günü’ne yoğunluk veriyor. 

ANA KİTLE GÖÇMENLER 

Yine de bu yıl sendikalar çeşitli yerellerde 1 Mayıs’ta sokağa iniyor. Bunun en temel sebebi ise Trump’ın sendikalar dahil bütün ezilenleri ve sömürülenleri tehdit eder konumu. Ulusal politikanın işçileri politikleştirdiği bir dönemden geçiyoruz. Ancak bu Trump destekçisi işçileri sokaktan ve sendikalardan iten bir hale de bürünüyor. 

22 bin 600 emekli maden işçisinin sağlık güvencesini kaybetmeye, New Yorklu 1700 kablo işçisinin greve çıktığı bir dönemde sendikaların böylesi işçi mücadelelerini 1 Mayıs’la birleştirememeleri de bir sorun. 

Fakat buna rağmen memleketin dört bir yanındaki 1 Mayıslarda göçmen emekçileri savunma temalı yürüyüşler yapılacak. Sendikaların bu anlamda bir inisiyatif takınmasının ırkçılığa karşı mücadeleyi güçlendireceği söylenebilir.

YARIN: Latin Amerika 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Son kaleler için birlikte mücadele!

SONRAKİ HABER

Dersim'de 1 Mayıs: Emeğimiz ve barış için yan yana duralım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa