03 Mayıs 2017 00:47

‘Tatbikat var denildi, ayağında terlikle darbeye götürüldü’

Darbe girişiminde tutuklanan erlerden Tarık Yaygın’ın annesi İlknur Yalçınkaya, oğlunun suçsuz olduğunu savunarak serbest bırakılmasını istedi.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

15 Temmuz darbe girişiminin ardından suça karıştıkları iddiasıyla tutuklanan erlerden Tarık Yaygın’ın annesi İlknur Yalçınkaya, oğlunun suçsuz olduğunu savunarak serbest bırakılmasını talep etti.

15 Temmuz gecesi darbe girişiminde görev alan rütbeli askerler tarafından “Tatbikat var”, “Nöbet var”, “Eğitim var” diye kandırılarak kışla dışına çıkarılan erlerin büyük çoğunluğunun hâlâ tutuklu olduğu ifade ediliyor. Tutuklu bulunan ve aileleri tarafından masum olduğu belirtilen erlerin önemli bir kısmının iddianamesinin henüz hazırlanmamış olması, iddianamesi hazır olanlara ise halihazırda mahkeme günü verilmemiş olması aileleri endişeye sürüklüyor. Ankara Mamak’ta 28. Mekanize Tugayında askerlik yaparken “Tatbikat var” denilerek kışladan çıkarılan Er Tarık Yaygın’ın annesi İlknur Yalçınkaya Ankara Sincan Cezaevinde tutuklu olan oğlu için endişesini şu sözlerle dile getirdi: “Çocuklarımızın yargılamasının ne zaman başlayacağına dair bize net bir süre verilmiyor. Ucu açık bir süreç söz konusu. Bizi en çok yıpratan da bu belirsizlilik. En azından bir süre versinler ve yargılama şu kadar zaman alır desinler. Çocuklarımız içeride çürüyorlar.”  

‘DARBE YAPTIKLARINI HALKTAN ÖĞRENMİŞLER’

Anne Yalçınkaya’nın anlatımına göre darbe gecesi olaylar şöyle gelişti: “15 Temmuz akşamı oğlum beni aradı ve ‘Anne tatbikat varmış onun için hazırlanıyoruz bilgin olsun’ dedi. Oğlumu daha sonra aradım ama ne yazık ki ulaşamadım. Oğluma ayağındaki rahatsızlıktan dolayı ‘3 gün terlik istirahatı’ raporu vermişlerdi. Daha sonra oğlumdan öğrendiğime göre akşam içtimasından sonra terlikleriyle ve boş silahıyla nöbete gidiyor. Nöbet yerindeyken bir asker geliyor ve komutanın herkesi çağırdığını söylüyor. Araç yanına geliyor orada apar topar araca bindiriliyor.”  Oğlunun darbe gecesine dair yaşadıklarını aktaran Yalçınkaya, ZPT denilen zırhlı araçla askeriyeden çıkarılan erlerin aynı bölükten olmadıklarının altını çiziyor. Yalçınkaya, ‘Tatbikat var’ denilerek kışladan çıkarılan erlerin bindiği aracın paletinin atması üzerine durduklarını, tamir için araçtan indikleri esnada halktan darbe olduğunu öğrendiklerini ve bunun üzerine polisi arayıp kendilerini teslim almalarını beklediklerini aktardı. 

‘OĞLUMDAN 11 GÜN SONRA HABER ALABİLDİM’

15 Temmuz gecesi oğlundan haber alamadığını söyleyen Yalçınkaya ertesi gün soluğu Ankara’da almış. Yalçınkaya’ya oğlunun spor salonunda ya da at çiftliğinde tutulma olasılığı olduğu söylenmiş. Bunun üzerine spor salonuna giden Yalçınkaya orada yaşadıklarını şöyle aktarıyor: “Sadece orada asker olup olmadığını öğrenmek istediğim için bir polis tarafından bana silah doğrultuldu. 11 gün boyunca diğer ailelerle birlikte askeriyenin bahçesinde kaldık. 11 gün boyunca hastaneler dahil gitmediğimiz yer kalmadı. Ölü ya da diri nerede olduğunu öğrenmek istiyordum. Yerini bileyim de ölüsüne de razıyım diyecek raddeye geldim. 11 günlük süre sonrasında oğlumun 12. gün cezaevine konulduğunu öğrendim.” 

Ailesinden hiç kimsenin ‘FETÖ’ ile ilişiği olmadığını belirten Yalçınkaya, “Oğlum Ak Parti’li babam Alevi kökenli biridir. Oğluma yöneltilen suçlama anayasal düzeni bozmak, hükümeti ortadan kaldırma teşebbüsünde bulunmak. Nereye gideceklerini, ne zaman gideceklerini, komutanının kim olacağını devlet belirledi, onlar gönderdi. Şimdi bize diyorlar ki usulsüz emre uymayacaklardı. Bir eri saatlerce bir araca selam durduruyorlar, bir tencerenin başında nöbet bekletiyorlar. Bu çocukların bir emre itaat etmemeleri mümkün mü? Gencecik çocukların hayatını mahvettiler” dedi. 

‘ADALET İSTİYORUZ’

Er aileleri olarak avukat bulmakta zorlandıklarını anlatan Yalçınkaya, İzmir Barosuna kayıtlı bir avukat tarafından dolandırıldığını da söyledi. Yalçınkaya, 2 bin lira nakit ödeme yaptığı avukatın parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğunu anlattı.  Tutuklu er aileleri ile bir araya gelerek dertlerini anlatmak için kapı kapı gezdiklerini söyleyen Yalçınkaya, MHP ve AKP milletvekilleriyle görüştüklerini ancak görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirtti. Yalçınkaya, “Çocuklarımız içeride çürüyorlar. En kısa zamanda hakkın yerini bulmasını ve çocuklarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Merhamet değil adalet istiyoruz” dedi. 

‘BİR ANNE OLARAK DAYANAMIYORUM’

Oğlunun gözaltı sürecinde şiddete ve darba maruz kaldığını iddia eden Yalçınkaya, “Tutuklandığı zaman ilk kez gördüğümde tırnaklarının mor olduğunu ve yüzünde bazı şişlikler olduğunu gördüm. Oğlum da vücudunda ağrılar ve yaralar olduğunu söyledi. İşin en kötüsü de siz çocuğunuzu kendi elinizle götürüp teslim ediyorsunuz ama maalesef ki çocuğunuzu o durumda görüyorsunuz ve eliniz kolunuz bağlı, hiçbir şey yapamıyorsunuz” dedi. Yalçınkaya, oğlunun iddianamesinin 9 ay gibi uzun bir sürede hazırlandığını, yargılama için ise mahkemenin henüz gün vermediğini belirterek şöyle devam etti: “9 ayda bir çocuk yürümeye başlıyor. Askerliğinin bitmesine 65 gün kalmıştı. Ama şimdi oradan ne zaman çıkacağını bile bilmiyoruz”

ÖNCEKİ HABER

Aydın’da çevre kirliliği ölüm oranlarına yansıdı

SONRAKİ HABER

Yıldız savaşları değil, sınıf savaşları...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa