Gölette yaşanan ölümlerden yüzde 80-90 belediye sorumlu
Gaziantep'te gölette boğularak ölen 2 gencin ölümüyle ilişkili bilirkişi raporu büyükşehir belediyesini yüzde 80 ve yüzde 90 kusurlu buldu.
İnanç YILDIZ
Antep
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olan gölette boğularak hayatını kaybeden iki genç için ayrı ayrı oluşturan bilirkişi raporuna göre belediye yüzde 80 ve yüzde 90 kusurlu bulundu. Belediyenin görev ve sorumluğunu yerine getirmediğini tespit ettiklerini ifade eden bilirkişi heyeti, “Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasındaki; ‘İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür’ hükmü gereğince Davalı Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin belirten kusuru oranında tazminatı ödemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Gaziantep’te Taşlıca ve İncilikaya Mahalleleri arasında çimento fabrikalarının yıllar içinde çıkardığı toprak sonucu çukurlaşan alanda çıkan suyla gölete dönen yerde yüzmeye gelen çok sayıda kişi boğulma tehlikesi geçirdi, hayatını kaybeden gençler oldu. 2012’de Limak Çimento ile yapılan protokolle Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğuna giren alanda en son 1 Ağustos 2014'te, 17 yaşındaki Abdullah Taşkan hayatını kaybetmişti. Taşkan’dan önce de 24 Mart 2014 günü 14 yaşındaki Murat Yılmaz hayatını kaybetmişti. Önce Taşkan için, daha sonra ise takipsizlik kararı verilen Yılmaz için Av. Hasan Önder Sulu’nun ayrı ayrı açtığı davalarda belediye, göletle ilgili sorumluluğunun olmadığını ileri sürmüştü. 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin “Gölette gerekli güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığı yönünde herhangi bir bilirkişi incelemesinin yaptırılmadığını, bu hali ile eksik inceleme yapıldığı” kararını vermesinden sonra hayatını kaybeden her iki genç için ayrı ayrı bilirkişi raporu oluşturularak davanın devam ettiği 2. İdare Mahkemesine sunuldu. Aynı gölette gerçekleşen olaylar için benzer ifadeleri kullanan bilirkişi heyeti, bunu da yazdıkları raporda belirtiler. Açıklanan rapordan sonra gözler mahkemenin vereceği karara kitlendi.
‘GÖZ GÖRE GÖRE OLDU’
İki inşaat mühendisi ve bir A sınıfı iş güvenlik uzmanı tarafından oluşturulan detaylı bilirkişi raporunda şu ifadeler geçti: “Söz konusu davalı idare tarafından gerekli ve yeterli önlemler alınsaydı belki içeriye girişler kısıtlanabilir, önlenebilirdi böylece sağlıkla ilgili bu şekilde kötü sonuçları olan bir kaza yaşanmayabilirdi. Yine mahkemeniz nezdinde görülen, ortak keşif yapılmış olan 2016-345 esas numaralı dosyada da görülebileceği gibi aynı yerde, benzer ölümlü bir olay yaşanmıştır. O olaydan yaklaşık 4 ay 1 hafta sonra benzer bir olayın yaşanması davalı idarenin geçmiş olaydan görev ve sorumlulukları ile ilgili çıkarım yapmadığı, olaya konu olan alanda hiçbir sağlık ve güvenlikle ilgili iyileştirme yapmadığı tespit edilmiştir. İlk olaydan ders alınarak önlemler geliştirilse muhtemelen bu ölümlü kaza engellenebilirdi. İstatiksel olarak tüm dünyada iş kazaları yüzde 98’i önlenebilir kaza olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle; bu olaydaki merhum 2016-345 esas numaralı dosyadaki müteveffadan daha büyük olmasına rağmen (17 yaş) davalı idare önlenebilecek bir kaza için önlem almadığı için daha fazla kusurlu bulunmuştur. Yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde; Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasındaki; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” hükmü gereğince davalı Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin aşağıda belirten kusuru oranında tazminatı ödemesi gerektiğini düşünüyoruz. Davalılardan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ve taraflardan Limak Çimento San. ve Tic. AŞ’nin yukarıda belirtilen hususlardan dolayı kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir. Anayasa ve ilgili tüm kanun ve yönetmelikler dikkate alınarak kusur oranlarının aşağıdaki gibi olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi: Yüzde 90, Davacı ve müteveffa Abdullah Taşkan: Yüzde 10. Davalı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi: Yüzde 80, Davacı ve müteveffa Murat Yılmaz: Yüzde 20”