Halit Çelenk ölümünün 6. yılında anıldı

Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve sosyalizm mücadelesinin simge isimlerinden, Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in avukatı Halit Çelenk, aramızdan ayrılışının 6. yılında adına verilen hukuk ödülleriyle anıldı. Birincilik ödülünü paylaşan Fatih Yaşlı ve Süreyya Algül, ödüllerini ihraç edilen barış imzacısı akademisyenlere adadılar. Ödül töreninde Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Avukat Başar Yaltı, “Yargıçlar polisleşiyor, polisler yargıçlaşıyor. Böyle bir dönemde avukatlar, yurttaşların hak arama mücadelesinde onlara yardımcı olacak bir cesaret örneğine ihtiyaç duyarlarsa dönüp Halit Çelenk’e bakacaklar” diye konuştu.

5 Mayıs 2011 tarihinde hayata veda eden hukukçu Halit Çelenk anısına verilen Halit Çelenk Hukuk ödülleri dün Türkiye Barolar Birliği’nin ev sahipliğinde yapılan törenle sahiplerine sunuldu. Törene eşi Şekibe Çelenk ve ailesinin yanı sıra DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, CHP İstanbul Milletvekili Şenal Sarıhan, Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlı Aka, Prof. Dr. Korkut Boratav, yayıncı Muzaffer İlhan Erdost ve Remzi İnanç’ın da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.

Seçici Kurul, birincilik ödülüne iki eseri birden layık gördü. Fatih Yaşlı “Türkçü Faşizmden Türk-İslam Ülküsü”ne isimli kitabı, ihraç edilen akademisyen Süreyya Algül de “Türkiye’de Sendika Siyaset İlişkisi – DİSK Örneği” isimli kitabı ile birinciliği paylaştı. Ayrıca makale ve akademik çalışmalara da mansiyon ödülleri verildi. Makaleler dalında Ayşegül Kars Kaynar, Ayşegül Bilge Demir, Gülçin Çakmak, akademik destek ödülleri dalında Aynur Demirli, Koşun Özgün Özbey mansiyon ödüllerini aldılar.

‘YARGIÇLAR POLİS, POLİSLER YARGIÇ’

Açılış konuşmasını yapan TBB Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, OHAL ve Anayasa değişikliğine dikkat çekerek, “Bu dönemin temel karakteristiği hukuksuzluk ve keyfilik olacak. Bu nedenle tüm yurttaşlar olarak tehlikeli bir süreçle karşı karşıyayız” dedi.

Yaltı, “Yargı sisteminin nasıl şekilleneceği belli oldu. Yargı siyasi iktidarın intikam aracı haline geldi. Yargıçlar polisleşiyor, polisler yargıçlaşıyor. Böyle bir dönemde yurttaşların hak arama mücadelesinde onlara yardımcı olacak bir cesaret örneğine ihtiyaç duyarlarsa dönüp Halit Çelenk’e bakacaklar” diye konuştu. 

‘MİRASI BİZE IŞIK OLDU’

Seçici kurul adına konuşan avukat Özlem Şen Abay, “Biz bugün Halit Çelenk mirasının bize ışık olduğunu ve yol gösterdiğini düşünüyoruz. Bu iktidar yakın zamanda kaybettiği bir seçimi kazanmış gibi yola devam ediyor. Hukuk bir zorbalık rejiminin aracı haline getirildi. Bu zorbalığa karşı direnenlere karşı da silah haline geldi. Bu ülkede emekten adaletten yana olan tüm hukukçular gibi bugün de emekten yana hukukçuların boyun eğmeyeceğini biliyoruz” dedi.                 

BARIŞ AKADEMİSYENLERİNE VE ŞIK’A SELAM

Birincilik ödülünü Fatih Yaşlı’ya Prof. Dr. Korkut Boratav sundu. Yaşlı yaptığı teşekkür konuşmasında 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andı, onların özgür ve eşit bir dünya istediklerini söyledi. Bir hukuk kitabı yazmadığını belirten Yaşlı,  “Hukukçu değilim ama Halit Çelenk ile çalışmamın arasında bir hat var. Denizler savunmalarında ‘halk’ derler. Mahkeme ‘millet’ diye itiraz eder. Demokrat partiden bugüne Türk Sağı üzerine çalışıyorum. Türkiye’nin yakın tarihi hiç de anlatıldığı gibi muhafazakar kesimlerin ceberrut devlete karşı mücadele tarihi değil. O devletin sol, sosyalist kesimlere baskı ve saldırıları tarihidir” dedi. Yaşlı ödülünü ihraç edilen barış imzacısı akademisyenlerine ve Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Ahmet Şık’a da adadığını söyledi.

ÖDÜLÜ İNTİHAR EDEN MESLEKTAŞI İÇİN ALDI

Birinciliği paylaşan Yaşlı ile paylaşan Süreyya Algül’e ise ödülünü DİSK Genel Başkanı Kani Beko verdi. Süreyla Algül, “Umarım ödülün sorumluluğunu hayatım boyunca taşıyabilirim. Halit Çelenk’i her zaman Denizlerin avukatı gibi gördük. Denizleri öldüren zulmü engelleyememenin hüznü değildi sadece onun gözlerindeki, emek hareketi ya da Türkiye sol hareketi üzerine çalıştıkça Halit Çelenk’in sadece denizlerin avukatı  ya da sadece avukat olmadığını anladım” dedi. Kendinisinin de barış bildirisine imza attığını ve OHAL Kararnamesi’yle ihraç edildiğini belirten Algül, pişman olmadığını ve ödülünü ihraç edildikten sonra intihar eden akademisyen Mehmet Fatih Traş’a adadığını dile getirdi.

‘BU DAR ELBİSEYİ KABUL ETMİYORUZ’

Halit Çelenk’in kızı, yazar Serpil Çelenk Güvenç ise “Eğer inansaydım babamın ruhunun şad olacağını ve sizinle burada mutlu olacağını düşünürdüm. Halit Çelenk sadece avukat değil, mücadele insanıydı. İnancını düşüncelerinden alıyordu. Duyduğu acıları mücadele bilincine dönüştürdü. Bugün denildiği gibi karanlık değil, sadece görülmek istenmeyen bir aydınlık var” dedi. “Babam savunmanlıktan savunulana gitti geldi ama hiç umudunu kaybetmedi” diyen Güvenç, sermaye iktidarının giydirmeye çalıştığı dar, şeriatçı elbiseyi giymeyi kabul etmeyeceklerini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)