Mersin'de hem 6 Mayıs anıldı, hem KHK protesto edildi

Mersin’de Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan eylemde hem Deniz Gezmiş’ler anıldı hem de KHK ihraçları protesto edildi. 

Burada KESK Şubeler Platformu adına konuşan Yılmaz Bozkurt, 6 Mayıs’ın Türkiye Devrimci Hareketinin dönüm noktalarından biri olduğunu belirterek, “6 Mayıs’ta hiçbir çıkar gözetmeden yalnızca Türkiye halklarının onuru için, eşitliği için, adaleti için, birlikte kardeşçe yaşaması için 3 tane fidanımız bu ülkede bedenlerini verdi. Deniz, Yusuf ve Hüseyin 6 Mayıs 1972’de yani 45 yıl önce bu ülkeyi yöneten diktatörler tarafından katledildi. Hiçbir insanı öldürmemişti bunlar. Türk ve Kürt halkını kardeşliğini savundular. Onun için işlerine gelmedi diktatörlerin, katliamcıların. Onları saygıyla, sevgiyle, mücadeleyle anıyoruz. Çünkü onlar Türkiye ve Dünya halklarına örnek oldular. Çünkü onlar bu topraklarda baharı yeşerttiler, barışı, kardeşliği yeşerttiler. Onların yolundan gidiyoruz. Çünkü onların yolu kardeşlik yolu, demokrasi yolu, özgürlük yolu, eşitlik yolu ve onurlu bir yoldur” dedi. 

AKP’nin 15 Temmuz darbe girişimini, kendisine karşı en küçük bir itirazı dahi susturmanın aracına dönüştürdüğünü belirten Bozkurt, KHK ihraçlarına da tepki gösterdi. Bozkurt, son KHK ile ihraç edilenlerin arasında Mersin Üniversitesi’nden de 21 Akademisyenin olduğunu hatırlatarak, “Arkadaşlarımızın suçları çok açık. Bu ülkede hiç kimse ölmesin, katledilmesin, kan dinsin, barış gelsin dedikleri için ‘Barış Bildirisine’ imza attılar ve ihraç edildiler” diye konuştu. 

‘SAVAŞI DAYATANLAR VATANSEVER İLAN EDİLDİ’

Mersin Üniversitesinden ihraç edilen Eğitim Sen MEÜ Temsilcisi Prof. Dr. Mustafa Kalay da, “Biz derslerimizden, öğrencilerimizden koparıldık. Kürt coğrafyasında yaşananlar karşısında bizim ödediğimiz bedel devede kulaktır. Biz işimizi kaybettik insanlar canlarını kaybettiler. Biz barış dediğimiz için vatan haini, terörist ilan edildik, savaşı dayatanlar ise vatansever ilan edildi” dedi. 

Mersin Üniversitesinden ihraç edilen Prof. Dr. Ayşe Gül Yilgör de “Biz şimdiye kadar paralı eğitime, eğitimin piyasalaşmasına karşı çıktık, anadilde eğitim hakkını savunduk. Tabi ki bir üniversite hocasının, bir aydının, bir demokratın görevidir yaşadığı ülkenin sorunlarına sahip çıkmak, onları tanımlamak, onların çözüm önerileri geliştirmek ve tabi ki bunu kamuoyuyla paylaşmak. Biz de öyle yaptık. Eğer bunu bir suç olarak kabul ediyorlarsa, kabulümüzdür. Yayınlanan KHK’lerde adalet yok, hukuk yok, keyfiyet var. Bizi öğrencilerimizden ve akademik faaliyetlerimizden koparamayacaksınız, hepsine devam ediyoruz. Buradayız gitmiyoruz” diye konuştu. 

Mersin Emek Gençliği üyesi Emir Özdoğaner de 68 kuşağının önderlerinden idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ölüm yıldönümü olan 6 Mayıs dolayısıyla yaptığı konuşmada “Mayıs ayı bizler için, Denizlerin yoldaşları için mücadele ayıdır. Her yeni Mayıs bundandır ki bizde umutla, kararlılıkla ve bilinçle karşılanır. Mücadeleye, birliğe ve dayanışmaya çağrı olarak anılır.Bunca yıldan sonra ülkemizde ülkenin yönetim şeklinin değiştirecek referandum şaibeli geçiyor, akademisyenler ihraç ediliyor, şehirler yerle bir ediliyor, bombalar patlıyor, darbe girişimleri yaşanıyor, birçok gazeteci, öğrenci tutuklanıyor, iş cinayetleri artarak devam ediyor ve yaşama koşulları ise her kesim için gittikçe zorlaşıyor. Ancak yine referandum sonuçları bize önemli bir gerçeği gösteriyor, bu ülkenin yarısı hatta daha da fazlasının artık bu politikalara tahammülü kalmadı! Halk işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa Hayır dedi. Bizler, Denizlerden, Erdallardan, İmranlardan Korkmazlardan, Şebnem, Elif ve Ali Deniz’den aldığımız güçle buradan bir kez daha söylüyoruz; sosyalizm kazanacak, işçi sınıfı kazanacak. Yaşasın devrim ve sosyalizm” diye konuştu. 

Ayrıca yarın 68' ler Ormanında saat 10:00'da yapılacak Denizleri Anma Programına çağrı yapıldı. (Mersin/EVRENSEL)