5 Dakikada - Özgür Müftüoğlu / 11 Mayıs 2017 Perşembe
5 Dakikada'nın konuğu Akademisyen Özgür Müftüoğlu ile akademiyi, OHAL KHK'lerini ve üniversitelerin emekçilerle ilişkisini konuştuk.
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın sunduğu 5 Dakikada'nın bugünkü konuğu OHAL kapsamında yayınlanan 689 sayılı KHK ile Marmara Üniversitesinden ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu’ydu. Müftüoğlu ile akademiyi, OHAL KHK'lerini ve üniversitelerin emekçilerle ilişkisini konuştuk.
‘ONUR DUYDUM’
Polat’ın KHK listesinde kendi adı gördüğünde ne hissettiği sorusuna Müftüoğlu, bu kararı beklediğini ancak bunun kötü bir bekleyiş olduğunu belirterek “Bir öncekinde Marmara Üniversitesindeki arkadaşlarımız ihraç edilmişti ve ben edilmemiştim. Bu kötü bir duygu.” diye cevap verdi.
Türkiye’de hukukun işlemediğini ve haksızlığa uğramış olmanın kötü olduğunu söyleyen Müftüoğlu “Rahatladığımı söyleyebilirim. Üniversitenin böyle hukuksuz olduğu koşullarda, barışı savunduğum için ihraç edildiğimden onur duyduğumu da söylemeliyim.” dedi.
‘AKADEMİ SADECE DUVARLARIN ARASI DEĞİL’
Dün akademisyenlik yaptığı Marmara Üniversitesindeki odasını boşaltan Müftüoğlu, “Ben 32 yıldır ordaydım. Hem öğrenciler hem hocalarım vardı dün. Oradan alkışlar arasında ayrılıyor olmak benim için çok gurur vericiydi. Hem temizlik hizmetlerini yapanların hem idari çalışanların hem de meslektaşların desteğini görmek çok önemli” dedi.
“Teröre yardım ve yataklık yaptığınız için sizi atıyorlar ama arkadaşlarınız, hocalarınız, öğrencileriniz size sahip çıkıyor. Bu onları da çürütüyor” diyerek şöyle devam etti: Ama hüzünlü bir taraf da vardı. Onu da şöyle aşıyoruz; akademi sadece duvarların arası değildir. Biz ders kısmını Kadıköy’deki sendikaların salonlarında vermeye devam edeceğim. Zaten akademik çalışmalarımı sürdürüyorum. Dolayısıyla sadece bir mekandan çıkmış oldum.”
‘KORKTUKLARI İÇİN SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Müftüoğlu “Bizi korkutmaya çalışıyorlar ama asıl onlar toplumun gerçekleri öğrenmesinden korkuyorlar. Korktukları için de susturmaya çalışıyorlar. Tam bu noktada, yapılması gereken korkmamak, susmamak ve gençlere o cesareti göstermek. Aynen gazetecilerde olduğu gibi. Yoksa bu işi yapamazsınız” diye konuştu.
‘MÜCADELEYİ BİRLİKTE SÜRDÜRECEĞİZ’
Müftüoğlu Ankara’da KHK ile görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın 64.’üncü gününe giren açlık grevleriyle ilgili “Çok çok üzücü. Bu OHAL düzeninin insafsızlığını gösteriyor. Hiçbir hak, hiçbir hukuk tanımadan insanları işsiz bırakıyor, en temel insan hakkı olan çalışma hakkını ortadan kaldırıyor. Çalışma hakkını kaybettiğiniz için gelirsiz kalıyorsunuz ve yaşam hakkınızı da sürdürmeniz mümkün değil. Arkadaşlarımızın yaptığı böylesine ağır koşullar altında tepki göstermek, direnmek. Umuyorum en kısa zamanda sağlıklı bir şekilde bu eylemlilik sona erer. Biz mücadeleyi birlikte, örgütlü bir şekilde sürdüreceğiz.” dedi.
‘AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDECEK’
İşçi ve emekçileri gözeten sınıfsal bir yerde duran Müftüoğlu, bundan sonra nasıl devam edecek sorusuna şöyle yanıt verdi: “Aynı şekilde devam edecek. Burada iki yön var. Bir; mevcut getirilen politikaların deşifre edilmesi ve toplumun bilgilendirilmesi. İki; bunlara karşı nasıl mücadele yöntemleri bulacağız, nasıl örgütleneceğiz, nasıl yöntemler kullanacağız... Benim temel derdim bunlardı ve aynı şekilde devam edecek.” (EVRENSEL WEB TV)