11 Mayıs 2017 13:25

Avukat Uysal: Cizre bodrumları hukuka uygunlukla açıklanamaz

Cizre’deki sokağa çıkma yasağı sırasında sığındıkları bodrumlarda öldürülenlerle ilgili yapılan suç duyurularına takipsizlik kararları veriliyor. “Hukuka uygun gerekçelerin mevcut olduğu” gerekçesiyle verilen takipsizlik kararını değerlendiren Avukat Nevroz Uysal, “Sanki soruşturmanın temel amacı bu kişilerin örgüt üyesi olduklarının kanıtlanması üzerine hazırlanmış. Ölümler, meşru müdafaa ile açıklanamaz” dedi. 

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında başlatılan operasyonlar sırasında 3 binanın bodrum katlarında yakılarak öldürülen 150’ye yakın kişi için Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurularının 31’i takipsizlik ile sonuçlandı. “Hukuka uygun gerekçelerin mevcut olduğu” gerekçesiyle verilen takipsizlik kararını değerlendiren Avukat Nevroz Uysal, açılan soruşturmalarda failleri bulmak yerine var olan suçu meşrulaştırma çabası içerisinde olunduğunu kaydetti. 

‘İDDİALAR SORUŞTURMA DOSYASINDA YOK’

Bodrumlarda öldürülen 35 kişinin halen kimliğinin tespit edilmediğini aktaran Uysal, yasağın kaldırılmasının ardından savcılığın 244 soruşturma dosyası açtığını aktardı. Hazırlanan olay yeri inceleme raporlarına değinen Uysal, “Bodrumlar mahsur kalan yurttaşların canlı yayınlar esnasında bulundukları nokta ve sayıları hakkında bilgi verdi. Olay yeri inceleme raporlarında ise cenazelerin çok dağınık bulunduğu iddia ediliyor. Bazı cenazelerin parçaları birbirinden uzak mesafelerde bulunmuş. Bir cenazenin parçaları aynı adreste bulunulması gerekir” dedi. 

Uysal, soruşturmanın kriminal bir dil ile yapıldığını kaydetti. Yaşamını yitirenlerin vücutlarındaki yanma ve tahribat nedeninin araştırılmadığını vurgulayan Uysal, kimyasal iddialarının da incelenmediğini belirtti. Takipsizlik kararının temel gerekçesinin, öldürülen kişilerin hepsinin “örgüt üyesi” gibi gösterilmesinden kaynaklandığını ifade eden Uysal, “O bölgeden çıkmaya çalışan siviller, 14 yaşındaki çocuk, 50 yaşındaki dede, evi orada bulunan veya orada misafir olan öğrenci dahil herkesin örgüt üyesi olduğu iddia ediliyor. Çatışan ve sivil ayırımı yapılmamış. Orada bulunan herkes isim isim biliniyordu. Sanki soruşturmanın temel amacı bu kişilerin örgüt üyesi olduklarının kanıtlanması üzerine hazırlanmış” dedi. 

‘OLMAYAN DELİLLER YARATILMIŞ’

Olay yeri incelemenin yasalara uygun yapılmadığını ve delillerin yok edildiğine dikkat çeken Uysal, “Bu ölümlerin üstü böyle kapatılamaz. Bu kadar hızlı bir şekilde takipsizlik kararlarının verilmesindeki temel etken, dosyaları gündemden düşürmektir” dedi. 

‘TEK BİR İNSAN BİLE NEDEN YARALI YAKALANMADI'

Ölümleri “meşru müdafaa” temelinde göstermenin doğru olmadığını söyleyen Uysal, kararlarda yer alan “Orantılı güç kullanıldı” ibaresi hakkında, “Orada çıkan yangınlar güvenlik güçlerinin attığı toplar neticesinde mi oldu? Yoksa farklı durumlar mı var? Göz ile görülen yangın neden söndürülmedi? Savcılık bu yangınlar hakkında neden bir açıklama yapmadı? Orantısız güç ile yargılamanın önüne geçilmiştir. Buradaki tüm insanların yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Oysa devletin yegane görevi vatandaşını korumaktır. Örgüt üyesi olsa dahi, devlet o kişiyi sağ yakalamaya çalışmalıdır. Orantılı güç ise neden bir insan bile yaralı yakalanmadı? Neden cenazelerde 10’larca kurşun girişi var?” ifadelerini kullandı. 

‘İTİRAZLARIMIZ SÜRECEK’

Cizre’de yaşananların sistematik bir planın parçası olduğunu söyleyen Uysal, “Olay yerine giden savcılar, olayı gerçekleştiren askerler ve komutanlar FETÖ’den tutuklandı. Ancak Bu olaya FETÖ kılıfı giydirilemez” dedi. Takipsizlik kararlarına itirazlarının devam ettiğini dile getiren Uysal, “Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götürdüğümüz dosyalar var. Savcılık itirazın önüne geçmek için takipsizlik kararını avukat yerine ailelere tebliğ ediyor. Tüm ailelerin kendilerine ulaşan tebliğleri mutlaka avukatlara ulaştırmaları gerekir” dedi. (Şırnak/DİHABER)

Evrensel'i Takip Et