14 Mayıs 2017 11:13

‘Kürtçenin gelişmesi demokrasiyi beraberinde getirecek’

KHK’lerle kapatılan dil kurum temsilcileri, Kürtçenin gelişmesinin demokrasiyi de getireceğini söyledi.

Paylaş

KHK’lerle kapatılan dil kurum temsilcileri, devlet aklının Kürt dilini geleceği için hep bir tehdit olarak gördüğünü ve gelişen Kürtçenin önüne geçmek için Kürt dil kurumlarını kapattığını belirterek, Kürtçe’nin gelişmesinin demokrasiyi de getireceğini söyledi.

Kürtçe Edebiyat Dergisi Hawar'ın yayına başladığı tarih olan 15 Mayıs 1932 tarihi baz alınarak 2006 yılından bu yana kutlanan Kürt Dil Bayramı, son yıllarda olduğu gibi bu yıl da ağır baskı ve engellemeler altında kutlanılıyor. Kürtçe eğitim veren okulların kapatılmasının ardından son olarak da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Kürt dil kurumları da bir bir kapatılarak, Kürtçe dil çalışmaları engellenmek istendi.

‘TÜM BASKILARA RAĞMEN ANADİLİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ’

Kurumları kapatıldıktan sonra gönüllü bir şekilde dil çalışması yürütmeye başladıklarını belirten KHK ile kapatılan Ehmedê Xanî Akademisi Eş Başkanı Enise Ekinci, “Yıllardır Kürt dili yasaklanıyor, yok sayılıyor. Kürt dili tarihten bu yana çok yoğun baskılara maruz kaldı ama Celadet Bedirxanlardan bugünlere gelmeyi başardılar. Bu baskılar ve yok etme politikalarına karşı direnişle doğan 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nın büyük bir önemi var. Bizlerin de her gün ve her baskı altında da dil bayramı ruhuyla anadilimize sahip çıkmalıyız” dedi.

‘KÜRTÇE’NİN GELİŞTİĞİ GÖRÜLÜNCE KURUMLARIMIZ KAPATILDI’

Yıllardır süren asimilasyon politikalarına rağmen milyonlarca insanın Kürtçe okuyup, yazabildiğini ve bunun da bir direnişle gelen başarı olduğunu belirten Ekinci, “Kürtlerin herhangi bir alanda gösterdiği başarı karşısında ya da ilerleyiş devlet aklı için bir korku sebebi oluyor. Bu yüzden de her başarıya yoğun baskı, müdahale, tutuklama ya da yok etme politikası ile geliyorlar. Devlet aklı aynı korku ile Kürt dili üzerinde çalışma yürüten tüm kurumları kapattı. Yıllardır asimile edilmek istenen bir dilin geliştiği görülünce böyle bir yola başvuruldu” dedi.

‘BASKI DAHA FAZLA SAHİPLENME GETİRDİ’

Kürtçe’nin gelişip, yaşamın her alanında konuşulmasının beraberinde demokratikleşmeyi de getireceğini ancak bunun engellenmek istendiğini belirten Ekinci, “Kürt dil kurumları öncülüğünde açılan okullarda Kürtçe eğitim verilecek aşamaya gelindi. Bunu da durdurmak için okullar dahil açık kurum bırakmadılar. Bu baskılar ile amaçlarına ulaştılar mı? Hayır. Belki Kürt dil çalışmaları kısa bir süre duraksadı ama bu aşamadan sonra gelinen seviyeden geriye gidilmeyecektir. Şuan devam eden yoğun baskılara rağmen dil çalışmaları devam ediyor ve edecek. Kurumlar kapatıldı ama sokaklar, evler, mahalleler eğitim alanlarına döndü. Dil üzerindeki baskılar ile halkın anadillerine daha çok sarıldığını da söylemek mümkün. Aslında kurumları kapatarak Kürtçe’nin gelişmesinin önüne geçmek istediler ama bu kapatmaların ardından halkın sahiplenmesiyle her yer eğitim alanına döndü ve çalışmalar daha yoğun sürdürülmeye başlandı” ifadelerini kullandı.

‘BASKILAR BAŞARIYA ULAŞMAYACAK’

Tarihte Kürt halkına dönük yoğun baskıların yaşandığını ve tüm haklarının ellerinden alındığını belirten kapatılan KURDİ-DER yöneticisi Zeyat Ceylan ise, “İçinden geçtiğimiz bugünlerde sert bir süreç ve yoğun baskılar yaşanıyor. OHAL’in ilanının ardından da Kürtlerin tüm kazanımlarına saldırı gerçekleştirildi ve bu saldırılar devam ediyor. Bu saldırılar başarıya ulaşacak mı? Dünya tarihinde hiçbir devlet halkına dönük baskı politikası ile başarıya ulaşmamıştır. Bölgede de başarıya ulaşılmayacaktır” dedi.

‘ARTAN BASKIYA KARŞI DAHA FAZLA SAHİPLENME OLMALI’

Kürt dil kurumlarının kapatılması ile iktidarı ile halk arasındaki uçurumun daha fazla açılmasına sebep olduğunu belirten Ceylan, “Böylelikle de dili yasaklanan, dil kurumları kapatılan halkın devlet ile arasındaki ilişki kaosa, yeni savaşlara sebep olur. Aslında biz yürüttüğümüz dil çalışmaları ile aynı zamanda da savaşa karşı da bir mücadele yürütmüş oluyoruz. Çünkü Kürtçe’nin daha fazla konuşulup, resmileşmesi beraberinde de demokrasi ve barışı getirir. İktidara yürüttüğü politikalardan dönmesi yönünde defalarca çağrılar yapıldı ama halkın da kurumlarına özellikle de anadiline sahip çıkması gerekir. Çünkü dilimiz ve kültürümüzle varız. Özellikle baskının arttığı böylesi dönemlerde daha fazla sahiplenmenin olması gerekir” diye ifade etti.

‘DEVLET AKLI KÜRTÇEYİ HEP TEHDİT OLARAK GÖRDÜ’

Kurumlarının açıldıktan sonra yüzlerce öğrenciye anadilde eğitim verdiğini ancak örgütsel eğitim verdiği ileri sürülerek kapatıldığını belirten Ferzad Kemanger İlkokulu eğitmenlerinden Mehmet Esen ise, “Aslında okul, iddia edildiği gibi örgütsel eğitim nedeniyle değil anadilde eğitim verdiği için kapatıldı. Dünya da var olan eğitim müfredatı gibi bir müfredatı vardı ancak bu ilk kez Kürtçe veriliyordu. Devlet aklı da bunu geleceği için tehlike olarak gördü ve bu yüzden de kapattılar” dedi.

‘KÜRTÇENİN GELİŞMESİ DEMOKRASİYİ GETİRECEKTİR’

Kürt çocuklarının anadilde eğitim alarak kendi kültür ve tarihini öğrenmenin önüne geçmek için okulun kapatıldığını belirten Esen, “Türkiye tek ulusa dayalı bir sistem ile var oldu ve oluyor. Demokratik ülkelerde farklı diller konuşan halklar kendi anadillerinde eğitim alabiliyorlar ama ne yazık ki burada bu durum baskı ile engellenmeye çalışılıyor. Ancak bu engelleme politikaları hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır. Kürtçe, anadilde eğitim bir tehdit olarak görülüyor ancak daha mantıklı yaklaşıldığı zaman aksine anadilde eğitim toplumun gelişmesi, ülkede demokrasinin gelişmesi anlamına geleceği görülecektir” dedi. (DİHABER)
 

ÖNCEKİ HABER

VakıfBank ikinci kez Dünya Şampiyonu

SONRAKİ HABER

CHP'li Edirne Belediyesi Başkanı Gürkan'a saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa