Sinema salonuna bırakıldı, ailesini 60 yıl sonra buldu
İngiltere'de 61 yıl önce bir sinemanın tuvaletine bırakılan bebek, 60 yıldan fazla bir süre sonra kardeşlerini Facebook'tan buldu.
İngiltere'nin Birmingham kentinde 1956 yılında bir sinemanın tuvaletine bırakılan bebek, uzun yıllar sonra kardeşlerini Facebook'tan buldu.
BBC Türkçe'nin İngiliz Times'tan yansıttığı habere göre battaniyenin içine konulan üç aylık bir bebeğin bir Odeon sinemasının tuvaletinde terk edilmiş olarak bulunması, o dönem gazetelerde büyük haber oldu.
Ancak bebeğin ailesi hiçbir zaman ortaya çıkmadı. Bebeğe, onu bulan polisin adı verildi.
Robert Weston, 60 yıldan fazla bir sürenin ardından kardeşlerini yüzlerce kilometre uzaklıkta, İskoçya'da buldu.
Weston başına neden böyle bir şey geldiğine dair hikâyenin bir bölümünü de onlardan öğrendi.
Üvey kardeşlerinin anlattığına göre babası, ailesini başka bir kadınla yaşamak için terk etti ancak daha sonra tekrar eşine döndü.
Weston, hikâyedeki diğer kadının annesi olduğunu düşünüyor. Ancak annesinin kim olduğu ve neden onu terk ettiği gizemini koruyor.
Önce bir çocuk yurdunda kalan, yedi yaşında ise evlat edinilen Weston, evlatlık olarak gittiği ailesinin muhteşem olduğunu ama yıllar boyunca genetik ailesinin kim olduğunu hep merak ederek yaşadığını söylüyor.
KARDEŞLERİNİ, KIZININ AÇTIĞI FACEBOOK SAYFASINDAN BULDU
Weston artık annesini affettiğini belirtiyor: "Yıllar önce görsem kendisine ilk sorum 'Neden?' olurdu. Şimdi ise 'Nasılsın?' olur."
Bugün, 61 yaşındaki emekli bir İngilizce öğretmeni olan Weston kardeşlerini, 34 yaşındaki kızı Emma'nın çabalarıyla bulmuş.
Emma, babasının ailesini bulması için bir Facebook sayfası açmış ve izlerini kaybeden akrabaların birbirlerini bulması amacıyla DNA verilerini kullanan bir kişiyle tanışmış.
Weston'ın DNA'sını alan bu kişi, veri tabanları üzerinden yol alarak Weston'ın üvey kardeşlerine ulaşmış.
Yıllar sonra kardeşleriyle ilk buluşmasını şöyle tarif ediyor Weston: "Bu, kesinlikle nefes kesici. Onların gerçek olduklarını anlamak için onlara dokunmam gerekiyordu. Sevinçten havalara uçtum". (DIŞ HABERLER)